Gece korkusu yaşayan çocuklara nasıl yaklaşılmalı?

Uzmanlar, çocukların tablet, akıllı telefon ve bilgisayar oyunlarındaki film fragmanları, tanıtımlar ve şiddet içeriklerinden olumsuz etkilendiğini, bu tür etkenlerin gece korkusuna yol açmada çok önemli bir rol oynadığını ortaya koyduğunu vurguluyor.
Uzman Psikolog Duygu Kodak, gece korkusu yaşayan çocuklara 5 doğru yaklaşım modelini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
‘Gece korkusu’ normal gelişimin bir parçası ama!
Gece korkularının birçoğunun normal gelişimin bir parçası olduğunu ve çocukların çevrelerindeki dünyada var olan tehlikelere ilişkin farkındalıkları sayesinde ortaya çıktığını belirten Kodak "Hatta öyle ki hayaletler, uzaylılar, hırsızlar, canavarlar gibi korkutucu sahneleri hayal etmesine neden olan şey; çocuğun gelişmekte olan bilişsel yeteneğidir." dedi.
Ancak yapılan araştırmalara göre; ‘çocuğun normal gelişiminin dışında’ soruna işaret eden gece korkularının son yıllarda hızla yaygınlaştığını, bunda dijital medya kullanımının büyük etkisi olduğunu vurgulayan Kodak, "Araştırmalar; korkutucu veya şiddet içerikli film fragmanları, tanıtımlar ve oyunların çocuklar için son derece olumsuz etkilere yol açtığını ortaya koyuyor. Küçük çocuklar gerçek ile kurguyu ayırt edemedikleri için rahatsız edici görüntüleri izledikten sonra gece yoğun korku yaşamaya daha fazla yatkın hale geliyorlar." diye konuştu.
Gece korkusu varsa nasıl yaklaşmalı?
Kodak, gece korkusu yaşayan çocuklara 5 doğru yaklaşım yöntemini şöyle sıraladı:
"1. Erişimini kısıtlayın!
Çocuğunuzun telefon, tablet ve bilgisayar aracılığıyla şiddet veya korkutucu olabilecek herhangi bir şey içeren medyaya erişimini mutlaka kısıtlayın.
2. Yatmadan bir saat önce baktırmayın!
Araştırmalar; geceleri yatmadan önce dijital medya kullanmanın uyku kalitesini etkileyebileceğini gösteriyor. Bu nedenle yatmadan en az 1 saat önce telefon, tablet ve bilgisayar kullanımını bırakması için ona yaşına uygun açıklamalar yaparak ikna edin.
3. Korkularını dinleyin, küçümsemeyin!
Çocuğunuzun korkularını anlayın. Çocuğunuzun yatmadan önce onu neyin korkuttuğunu söylemesine fırsat verin. Ancak konuşmaya hazır değilse zorlamayın. Korkusunu önemsizleştirmeyin veya dalga geçmeyin. Bir yetişkine saçma gelen korku, çocuğa çok gerçek gelebilir, anlaşılmadığını hisseden çocuk daha fazla kaygı duyar.
4. Yatağına birlikte gidebilirsiniz!
Çok korkuyorsa ve odasında yalnız kalmaya tahammül edemeyeceğini düşünüyorsanız, yatmadan önce kendisini rahat ve güvende hissetmesine yardımcı olmak için alışana kadar ilk başlarda yatağına birlikte gidebilirsiniz. Uyuyana kadar yatağının yanında kalmanızın sakıncası yok. Gece boyunca yanında bulunduracağı oyuncak ve uykuya dalmasını engellemeyecek loş bir ışık bulundurmak, yatmadan önce kapıyı açık bırakmak da korkularını hafifletebilir.
5. Yatağının güvenli olduğunu telkin edin!
Çocuğunuz gece yataktan kalkıp odanıza gelirse tekrar yatağına götürün ve güvenliği konusunda rahatlatın. Uykuya dalana kadar yanında kalabilirsiniz. Çocuğunuzu yataktan kaldırmaya teşvik etmeyin, yataklarının güvenli ve rahat bir yer olduğunu öğrenmeleri önemlidir. Yatağında ve her şeyin yolunda olduğunu deneyimleyen çocuk odasının güvenli bir yer olduğunu da öğrenecektir." (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Çölyak hastalarının yaşam kalitesini düşüren en büyük sorunun glütensiz ürünlere erişimdeki ekonomik engeller olduğunu belirten Bursa Çölyakla Yaşam Derneği Başkanı Yusuf Altay, yüksek maliyet ve sınırlı ürün bulunabilirliğinin, çölyaklı bireylerin sosyal ve eğitim hayatını zorlaştırdığını belirtti.
Modern yaşamın getirdiği uzun süreli masa başı çalışma, teknoloji bağımlılığı ve azalan fiziksel aktivite, insanları giderek daha da hareketsizleştiriyor; bu durum bir çok kronik sorunu da beraberinde getiriyor.
Zihin, beyin ve bedenin ayrı ayrı değil, bir bütün olarak işlev gördüklerini belirten uzmanlar, aralarındaki uyumun, sağlıklı bir yaşamın temeli olduğunu söylüyor.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Derya Eren, “Glütenin sindirim sağlığını ve enerji metabolizmasını desteklemek gibi artı yönleri olsa da bazı kişilerde başta çölyak olmak üzere çeşitli rahatsızlıklara yol açabileceği unutulmamalı.” dedi.