Hayvan besicilerini kuraklık endişesi sardı
Bu yıl yaşanan yağış azlığından dolayı meralarda ot yeşermeyeceği endişesini taşıyan büyük ve küçükbaş hayvan besicileri, devletin desteklemeleri arttırması gerektiğini söylediler.
Kış mevsiminin sonlarına yaklaşılmasına rağmen kar yağışının yaşanmadığını, yağmurun da gerekenden az yağdığını söyleyen Batman'daki hayvan besicileri, bu durumun kendilerinde kuraklık endişesi oluşturduğunu söyledi.
Besiciler, yağış azlığından dolayı meralarda yeteri kadar ot yeşermemesi endişesi taşıdıklarını ve yaşanan durumun hayvancılık sektörünü ciddi anlamda etkileyeceğini söylediler.
Besiciler, gelecek aylarda ciddi bir yağış olmaması durumunda ise zarara uğrayıp mağdur olacaklarından dolayı hayvancılığı dahi bırakabileceklerini dile getirdiler.
Kış mevsiminde bahar havasında hayvanlarını otlatmaya götüren hayvan besicileri, taşıdıkların endişeyi İLKHA'ya anlattılar.
Bu yıl ilk defa kış mevsiminde kar yüzü görmediklerini ve bazı çeşmelerinin kış mevsimi içinde olmalarına rağmen kuruduğunu söyleyen Kozluk Geyikli (Mangik) köyünde ikamet eden hayvan besicilerinden Erdinç Yıldırım, "Şu anda kıtlık yok
fakat bu gidişle gelecek gibi. Şu kış mevsiminde kar yok. İlk defa kuruyan çeşmelerimiz var. Ben 30 yaşındayım ve hemen hemen 30 yılımı bu köyde geçirdim. İlk defa görüyorum ki çeşmelerimizde su yok. Yağmur yağmadı mı ot da yeşermiyor. Kış karsız bitiyor. Tedirginiz ve korkuyoruz. Korkuyoruz ki beklediğimiz yağmur da yağmasa. Şimdi ot olmazsa ben samanı, buğdayı nasıl alacağım ki?" dedi.
"Allah bizi bu şekilde uyarıyor ve onu hatırlamamızı istiyor"
Allah'ın kar ve yağmur göndermemekle, kullarına uyarıda bulunduğuna işaret eden Yıldırım, "Yağmurun yağmaması büyük bir risktir. Allah, bir yıl yağmur yağdırmazsa perişan oluruz. Yaşantımıza ve gidişatımıza bakalım. Müslümanların yaşantısını tam olarak yaşamıyoruz. Dinden ve imandan uzaklaştığımızdan belki de Allah bizi bu şekilde uyarıyor ve onu hatırlamamızı istiyor." diye belirtti.
"Köy insanının çoğunluğu hayvancılıkla geçiniyor"
Köyde bulunan insanların çoğunluğunun hayvancılık yaparak geçimlerini sağladıklarını anlatan Yıldırım, "İneklerimizi otlatmaya getiriyoruz fakat yağmur yağmadığı zaman ot yeşermiyor. Ot yeşermediği zaman saman da yüzde 100 pahalılaşacak. Durumu olmayan insanlar hayvanlara bakamayacak. Bazı insanlar hayvanlarını satmak zorunda kalacak. Bu yıl yağış azlığı görüldüğü için şimdiden samanın tonu 700 TL olmuş. Ot iyice yeşermezse mecburuz samanı almaya. Köylü, hayvanlarına bakamadığı zaman belki de köyden çıkmak zorunda kalacak. Önümüzdeki birkaç ayda da iyice yağmur yağmazsa burada ot olmaz. Kupkuru bir yer olur." ifadelerini kullandı.
"Ot olmayınca hayvan da et tutmuyor ve satılamıyor"
Yağışsızlığın, kuraklığı beraberinde getirdiğini söyleyen Cengiz Gündoğdu ise besiciler olarak çok sıkıntılı bir dönemden geçtiklerini ifade etti.
Gündoğdu, "Ot olmayınca süt verimi de olmuyor. Ot olmayınca hayvan da et tutmuyor, hayvan et tutmayınca da satılamıyor. Hayvanlarımız satılamazsa biz de mağdur kalıyoruz. Mağdur kalınca hayvanlarımızı zarara satabilir ve bu işi de bırakabiliriz. Havalar bu şekil giderse daha çok sıkıntı çekeriz." dedi.
"Birilerinin bize destek olmasını istiyoruz"
Yağmurun bolluğuyla ayakta olduklarını ve ileriki aylarda yağmur yağmaması durumunda konargöçerlerin de hayvancılığı bırakma tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceklerini dile getiren
konargöçerlerden Caner Gündoğdu, yetkilerden destek beklediklerini söyledi.
Konargöçerler olarak tedirgin olduklarını ve dört gözle yağmur beklediklerini belirten Gündoğdu, "Yağmur yağmazsa hayvanlarımız aç kalır, biz de saman veririz. Saman da çok pahalılaşmış. Bu durum bizi çok etkiliyor. Birilerinin bize bir el atmasını ve destek olmasını istiyoruz. Allah'tan temennimiz önümüzdeki aylarda bol bol yağmur yağmasıdır. Eğer yağmazsa iş daha da kötüye gidecek. Bu sene kar ve yağmur yüzü görmedik. Bu sene çok sıkıntı olacak gibi görünüyor. Göçerler de bu konuda çok tedirginler. Hayvancılığın kalkınması için bu durumda destek lazım. Yoksa hayvancılık ciddi anlamda düşüş yapar." diyerek endişelerini dile getirdi. (Muhammed Said Aksoy- İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Ülke genelinde 32 binin üzerinde hastanın organ nakli beklediğine dikkat çeken Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ ve Doku Nakli Koordinatörü Engin Yılmaz, özellikle beyin ölümü gerçekleşmiş kadavralardan yapılan bağışların yetersizliği nedeniyle her yıl yüzlerce hasta organ beklerken hayatını kaybetmekte olduğunu söyledl.
Türkiye’de yalnızca dört merkezde gerçekleştirilebilen beyin sapı implantasyonu ameliyatı, Gaziantep Şehir Hastanesinde başarıyla yapıldı.
Siirt’te doğum hizmetlerinde görev yapan sağlık personelinin bilgi ve becerilerini artırmak amacıyla 04–06 Kasım 2025 tarihleri arasında Yenidoğan Canlandırma (Neonatal Resüsitasyon) Programı (NRP) Eğitimi düzenlenecek.
Fizyoterapist Mehmet Ateş, boyun fıtığı vakalarının artmasına ilişkin önemli açıklamalarda bulunarak, "Boyun fıtığı yaşayan hastalar genellikle ilk belirtileri hafife alarak tedaviye geç başlıyorlar. Bu da ilerleyen dönemde sinir basısının artmasına ve kalıcı hasarlara yol açabiliyor." dedi.