31 Mayıs günü Dünya Tütünsüz Günü münasebetiyle önemli açıklamalarda bulunan Mardin Yeşilay Şube Başkanı Ferit Akdağ ve Psikolojik Danışman Safiye Akgül, sigara içme oranının 15 ila 24 yaş arası yoğunluk gösterdiğini ve gittikçe yaygınlık kazandığına dikkat çekti.

1987 yılında Dünya Sağlık Örgütü’ne üye bütün ülkelerde 31 Mayıs günü Dünya Tütünsüz Günü olarak kutlanıyor. Her yıl dünya genelinde 8 milyondan fazla insan, tütün kullanımına bağlı nedenlerle hayatını kaybediyor. Bu kayıpların 7 milyonu aktif kullanıcı, 1,3 milyonu ise 'pasif içici'.

Mardin Yeşilay Şube Başkanı Ferit Akdağ ve Psikolojik Danışman Safiye Akgül, sigaranın insan vücuduna etkileri, ekonomik yönden zararı ve bağımlılık hakkında İLKHA’ya önemli değerlendirmelerde bulundu.

1987 yılından bu yana Dünya Sağlık Örgütü tarafından 31 Mayıs gününün, Dünya Tütünsüz Günü olarak anıldığını belirten Mardin Yeşilay Şube Başkanı Ferit Akdağ, tütün bağımlılığı ve tütünün zararı noktasında uyarılarda bulundu.

“Her yıl dünya genelinde 7 milyondan fazla insan tütün nedeniyle hayatını kaybediyor”

Dünyada bir yıl içerisinde sigaradan hayatını kaybedenlerin sayısı hakkında bilgi veren Akdağ, “1987 yılından bugüne kadar Dünya Sağlık Örgütü’ne üye bütün ülkelerde 31 Mayıs günü Dünya Tütünsüz Günü olarak icra edilmektedir. Yeşilay cemiyeti olarak bugün de çeşitli faaliyetler yürütmekteyiz. Tütün bağımlılığı ve tütünün zararlarla ilgili çeşitli programlarımız, etkinliklerimiz, tanıtım faaliyetlerimiz olmaktadır. Bu yıl Türkiye Yeşilay cemiyeti çok farklı bir ekonomik çalışma başlattı. Dünyada çeşitli vahşi hayvanlar tarafından saldırıya uğrayan insanların ölüm istatistikleri ve sigaranın bir yıl içerisinde neden olduğu ölümler birbiriyle karşılaştırıldı. Misal, köpekbalığı vahşi ve yırtıcı bir hayvan. Dünyada bir yıl içerisinde köpekbalığı saldırısında ölen insan sayısı 7. Ancak sigara saldırısından dolayı ölen insan sayısı 7 milyon. Aynı şekilde bozayı saldırısından dolayı dünyada bir yıl içerisinde ölen insan sayısı 5, sigara saldırısından dolayı ölen insan sayısı yine 7 milyon. Aynı şekilde piton saldırısından ölen insan sayısı 3, sigara saldırısından dolayı ölen insan sayısı 7 milyon. Sigaranın ne kadar ölümcül bir ürün olduğu Yeşilay tarafından ortaya konuldu. Bu tür farkındalığı oluşturmak için okullarda bilgilendirmeler yapmaktayız. Ayrıca bağımlı olanlara da desteklerimiz devam etmekte.” ifadelerini belirtti.

“Sigaranın oluşturduğu hastalıklar sadece kişiye değil, etraftakilere de zarar saçmakta”

Sigarının insan vücuduna etkilerine değinen Akdağ, “Sigaranın sağlık konusundaki etkileri başta solunum, astım, alerjik Rinit hastalıkları gelmekte. Bununla beraber kanser, diş ve cilt hastalıkları da bariz olarak sigarı bunlarda ciddi bir rol oynamakta. Eskiden normal tütünlü sigaralar yaygındı. Ancak maalesef dijital çağda nargile, elektronik sigara gibi bunların da gittikçe yaygınlaşmakta. Özellikle elektronik sigarada gençler üzerinde çok ciddi zararları olmaktadır. Zararlı olmaktadır. Bunların satışı ülkemizde yasak olmasına rağmen kaçak yollarla maalesef ülkemize sorulmakta ve gençler bu tüketmektedir. Genç yaşlarda sigaraya başlayan kişilerin çok daha ciddi rahatsızlıklar hastalıklar olmaktadır. Hastalıkları sadece kişiye değil, etraftakilere de zarar saçmaktadır. Aynı zamanda ülke ekonomisine de sigaranın çok ciddi zararı var. Sigara kullanıp hastalanan insanlarımız maalesef ciddi hastalıklara yakalananlar, bunların tedavileri ve ilaçları ile ilgili ciddi bir bütçe gerekmektedir ve bu ülke ekonomisine ciddi zararlar vermektedir. Son yıllarda maalesef bölgemizde de tütün ekimi yani tütün sanayisi tarafından sigara firmaları tarafından artmaya başladı. Bu da istemediğimiz bir durum. Çiftçilerimizin tarlalarını tütün ekiminden uzak tutmalarını o da yönelmelerini istiyoruz. Onun yerine milli ekonomimize ve insanlara daha faydalı ürünleri ekip geçmeleri daha doğru olacaktır. Hem kendi hem çocukların geleceği için bundan uzak durmalarını tavsiye ediyoruz. Yine ülkemizde devlet olsun, Yeşilay olsun, diğer STK’lar olsun bütün bağımlılıklar, sigara başlamaları, bağımlılığın zararlarını anlatmaktadırlar. Vatandaşlarımızın buna kulak vermelerini istiyoruz. Kendilerini ve çocuklarını sevdiklerini, ülkemizi, vatandaşlarımızı durumlardan uzak tutmalarını rica ediyoruz.” şeklinde kaydetti.

Akdağ, sigara alışkanlığının özellikle gençlerde gittikçe artış gösterdiğini ifade ederek, “Sigara alışkanlığı maalesef gençlerde de gittikçe artmakta. Bunun çeşitli etmenleri var. Başta; özenti, arkadaş çevresi, ailenin kullanması, sosyal medya ya da kişi kendine ‘sıkıntılarım var. Bu sıkıntı nasıl gidebilirim’ diyip sigarayı sığınanlar oluyor. Bunlar doğru şeyler değil. Biz bunları ciddi bir şekilde anlamaktayız. Bunlar aslında sıkıntı ortadan kaldırıp daha da artırıyor. İnsanın kendine zarar vermesi bizim dinimizce de yasaklanmıştır. Vücudumuz, organlarımız, sağlığımız yüce Allah’ın bize bir emanetidir. İnancımız gereği bu konuda kötü alışkanlıklardan uzak durmalarını tavsiye ediyoruz.” dedi

“Sigara içmede yaş grubu 14 ila 24 yaş arası değişmekte”

Türkiye’de sigara içme oranları hakkında bilgi veren Psikolojik Danışman Safiye Akgül, “Malum olduğu üzere bugün 31 Mayıs dünya tütünsüz günü. Türkiye'deki sigara içme oranına bakarsak yüzde 30 erkeklerde sigara içme oranı var. Kadınlarda ise yüzde 10 şeklindedir. Yaş grubu olarak da 14 ve 24 arası değişmektedir. Birçok insan sigarayı yalnızca nikotin ihtiyacıyla değil, duygusal bir sığınak gibi görmektedir. Kaygılanma ya da stres oluştuğunda dopamin eksikliğinde konsantrasyon eksikliğinde kendini göstermektedir. Tütün bağımlılığı çoğu zaman kişinin duygularını düzenlemek için başvurduğu bir alışkanlıktır. ‘Sigara olmadan kendimi eksik hissediyorum’ diyebilir ya da stresliyken ‘bir tek o beni rahatlatıyor’ düşüncelerine yönelebilir. Oysaki sigara, sadece geçici bir rahatlamadır. Sigaranın sağlığı sağladığı birkaç dakikalık gevşeme, uzun süreli değildir.” ifadelerini aktardı.

Sigara alışkanlığının çok küçük yaşlara kadar indiğini belirten Akgül, yapılması gerekenleri dile getirerek, “Gençlerde sigara içme oranı 15-24 arası daha çok yoğunluk gösteriyor. Gençlerde sigara kullanma önlemek için ilk önce eğitim ve bilinçlendirme yapılmalıdır. Erken yaşta eğitim verebilir, gerçek hikâyeler ve görseller anlatabilir. En başta aile faktörü işin içine giriyor. Aile iletişimi ve rol model çok önemlidir. Ailede sigara içilmemesi etrafında sigara içilmemesi çok önemlidir. Aile içi diyalog, evde sigarasız bir ortam, çocuklarımıza sigarasız bir hayata hazırlayacaktır. Bununla beraber arkadaş baskısına karşı dayanıklılık eğitimi de verilmeli. Arkadaş çevresinde eğer çok sigara içiyorsa ya da denk gelmişse kendini korumasını bilmeli. Alternatif etkinlikler ve hobi desteği de olabilir. Bununla stresi sigarayı değil de spora, sanata veya eğitime verebilir.” ifadelerine yer verdi.

Akgül, “Okul ve toplum destekli programlar oluşturmak ve bununla sigara karşı kulüpler oluşturulabilir. Psikolojik danışmanlık desteği alınabilir. En başta da yasal ve ekonomik düzenlemeler olmalı. 18 yaşının altında olan çocuklara sigara kesinlikle satılmalı. Okul çevresinde marketlerde bu tür şeylere çok dikkat edilmeli. Olduğu takdirde mutlaka en ceza işlemleri için yetkililere başvuruda bulunulmalıdır. Gençlerin fikrini almak ve sürece katılmak gerçekten çok önemli. Sigaraya karşı nasıl bir mücadele verdikleri sadece hedef değil, aynı zamanda bir katılımcı olarak da onların fikirlerini almak da önemlidir.” şeklinde konuştu. (İLKHA)