Gaziantep'te, Kur'an Nesli Platformu tarafından düzenlenen programda konuşan Araştırmacı-Yazar Abdullah Yıldız, huzurun Allah'ın huzuruna çıkmakta olduğunun altını çizerek, "Namazın zirvesi secde, secdenin zirvesi ise gözyaşıdır" dedi.

Gaziantep'te, Kur'an Nesli Platformu tarafından "Hayat Namazla Güzeldir" temasıyla düzenlenen ve halkın yoğun katılım gösterdiği programda, namazın hayattaki önemine vurgu yapıldı.

Bir düğün salonunda düzenlenen program, Halil İbrahim Kaya'nın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Programda daha sonra Kur'an Nesli Platformu Gaziantep Sözcüsü Bilal Arslan, bir selamlama konuşması yaparak, platform olarak yaptıkları çalışmalar ile ilgili katılımcılara bilgi verdi.

Programa konuşmacı olarak katılan Araştırmacı-Yazar Abdullah Yıldız, Namaz Gönüllüleri Platformu olarak yaptıkları çalışmalara değindi. Yıldız, yaklaşık 13 yıldır namazın önemini anlatmak için büyük bir çaba harcadıklarını belirterek, amaçlarının insanları Allah'ın emri olan namaz ibadetiyle tanıştırmak olduğunu söyledi.

Namaza ilişkin düzenlenen programların önemine değinen Yıldız, Kur'an Nesli Platformu tarafından belirlenen "Hayat Namazla Güzeldir" başlığının ise çok anlamlı ve güzel bir başlık olduğunu ifade etti.

Namazın zirvesinin secde, secdenin zirvesinin ise gözyaşı olduğunu vurgulayan Yıldız, "Acaba sadece bir damla da olsa gözyaşımız seccademizi süsledi mi? Herkes bu soruyu kendisine soracak, bizler hiç başkalarını yargılamayacağız, önce kendimizi yargılayalım." dedi.

Namazların vaktinde kılınması gerektiğini belirten Yıldız, "Vakti çıkmadan önce namaza acele ediniz ve bizim acele edeceğimiz bir durum varsa ezan okunduğu zaman bir Müslüman'ın acele edeceği ilk işi namazdır. Vakti çıkmadan namaz kılmak için acele edelim ve namazlarımızı ihmal etmeyelim." diye konuştu.

"Huzur Allah'ın huzuruna çıkmaktadır"

Huzurun namazda, Allah'ın huzuruna çıkmakta olduğunun altını çizen Yıldız, "Namazını terk eden şehvetine uyar, Allah'a kul olmayan paraya, pula, makama, mevki ve nefsine kul olur. Kula kul olur. Namazda söylediğimiz 'Biz yalnız Allah'a kulluk ederiz, yalnız Allah'tan yardım dileriz' bundan daha öte özgürlük yoktur. Biz, namazı gençlerimize ve insanlarımıza anlatamıyoruz. Namaz özgürlüktür, huzurdur, hayat namazla güzeldir. Allah'ın bizim namazımıza hiç ihtiyacı yoktur. Ama bizim namaza ihtiyacımız var ki Allah'ın huzurunda huzur bulalım. Huzuru başka yerlerde aramayın. Huzuru eğlence ve oyun merkezlerinde aramayın. Huzuru uyuşturucuda aramayın. Huzuru farklı yerlerde aramayın. Huzur Allah'ın huzurundadır. Yani huzur Allah'ın huzuruna çıkmaktadır. Namaz, Allah'ın huzurunda bütün varlığımızla yeniden doğmak için eda ettiğimiz bir kıyamdır, secdedir ve rükudur." şeklinde konuştu.

"Ne zamanki namazdan, Kur'an-ı Kerim'den uzaklaştık gün yüzü görmedik"

"Biz, Müslümanlar namazı kaybettik, başımıza gelmedik kalmadı" diyen Yıldız, som olarak şu ifadeleri kullandı:

"Ne zamanki namazdan uzaklaştık, Kur'an-ı Kerim'den uzaklaştık gün yüzü görmedik. Bir Müslüman'ın İslam'ın beş şartı olarak Kelime-i Tevhitten sonra -zaten Kelime-i Tevhidi söylemeden de İslam'a girilmez- diğer dört rükun ise namaz, oruç, hac ve zekattır. Oruç yılda bir aya denk geliyor, eğer sağlınız müsait ise tutabiliyorsunuz. Zekât, eğer zengin iseniz nisap miktarını geçen paranız varsa senede bir defa belli oranlarda kırkta bir zekatınızı veriyorsunuz. Hac, ömürde bir defa yapılan ibadettir. Hac ibadeti için de imkanınız varsa ve özgürseniz gidebiliyorsunuz. Geriye namaz kalıyor. Diğer bütün ibadetlerin bir şartı var. Ama namaz öyle değil. Zengin de olsanız fakir de olsanız, sağlıklı da olsanız hasta yatakta yatıyor olsanız da savaşta, barışta ve yolculukta da yaz ve kış fark etmez bütün zamanlarınızda namazı yılda, ömürde bir değil, yılda bir ay, bir hafta veya bir gün değil, günde beş vakit Allah sizi, bizi huzuruna çağırıyor. Eğer biz günde beş vakit namaz gibi bir huzurdan mahrum kalırsak hatta bir vakti kaçırırsak işler tehlikeye girer."

İlahi ses sanatçılarının seslendirdiği ilahi ve ezgilerin ardından program, Müslüm Yılmaz'ın yaptığı dua ile sona erdi. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)