Neden çabuk sinirleniriz?

Klinik Psikolog Selin Erekli konu hakkında bilgiler verdi.
Bazı kişilerin genetik veya beyin kimyası gibi biyolojik faktörler nedeniyle öfke eşiği daha düşük olabilir. Hormonal dengesizlikler veya bazı tıbbi durumlar da duyguların yükselmesine katkıda bulunur.
Geçmişte yaşanan travmatik olaylar veya çözülmemiş sorunlar, çözülmemiş öfke duygularına yol açar. Geçmişteki istismar, ihmal veya diğer duygusal sıkıntı deneyimleri, bir kişinin şu andaki durumlara nasıl tepki vereceğini etkilenir.
İş, ilişkiler veya diğer yaşam zorluklarından kaynaklanan yüksek düzeyde stres, duyguları etkili bir şekilde yönetmeyi zorlaştırır. Stres, hayal kırıklığına karşı toleransınızı azaltabilir ve durumlara öfkeyle tepki verme olasılığını arttırır. Yüksek düzeyde rekabetçilik, mükemmeliyetçilik veya dürtüsellik eğilimi ile karakterize edilenler gibi bazı kişilik tipleri öfkeye daha yatkın olur. Hayal kırıklığı veya öfkeyle başa çıkmak için sağlıklı başa çıkma mekanizmaları geliştirmediyseniz, duygularınızı etkili bir şekilde düzenlemeyi zor bulabilirsiniz. Öfkenin sıkça ifade edildiği veya çatışma çözümünün zayıf olduğu bir ortamda büyümek, benzer davranış kalıplarını benimsemeye katkıda bulunur.
Daha kolay öfkelenme eğiliminizin altında yatan nedenleri anlamak, duygularınızı daha iyi yönetmenize yardımcı olur. Farkındalık, derin nefes alma, bilişsel yeniden yapılandırma ve öfke yönetimi egzersizleri gibi teknikler, öfkeyi yapıcı bir şekilde kontrol etmeyi ve ifade etmeyi öğrenmede faydalı olur.
Çabuk sinirlenme eğilimini durdurmak veya azaltmak için aşağıdaki stratejileri deneyebilirsiniz:
Duygularınızı Tanıyın: Öfkenin nedenlerini ve tetikleyicilerini belirlemek önemlidir. Hangi durumlar veya olaylar sizi sinirlendiriyor? Hangi duygular hızlı sinirlenmenize yol açıyor?
Derin Nefes Alın: Sinirlendiğinizde derin nefes almak sakinleşmenize yardımcı olabilir. Derin ve yavaş nefesler alarak vücudunuzun rahatlamasını sağlayabilirsiniz.
Zaman Kazanın: Sinirlendiğinizde hemen tepki vermek yerine, biraz zaman kazanın. Birkaç dakika ayrılın, sakinleşmek için o anı uzaklaşarak geçirin.
Duygularınızı İfade Edin: Sinirli olduğunuzda duygularınızı ifade etmek önemlidir, ancak bunu yaparken sakin bir şekilde iletişim kurmaya çalışın. Duygularınızı ifade etmek için "Ben hissediyorum..." ifadelerini kullanın.
Empati Kurun: Diğer insanların bakış açısını anlamak ve empati göstermek, sinirlenme eğilimini azaltabilir. Başkalarının nedenlerini anlamaya çalışarak daha anlayışlı olabilirsiniz.
Sağlıklı Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek, yeterince uyumak ve stresi azaltacak aktivitelerle zaman geçirmek, genel duygusal dengeyi destekleyebilir.
Klinik Psikolog Selin Erekli,'' Sinirlilik hissi, birçok insanın karşılaştığı bir durumdur. Ancak, bu duyguları kontrol etmek ve yönetmek mümkündür. Yeni stratejiler ve yöntemler deneyerek, zamanla sinirlilik hissinizi azaltabilir ve daha sağlıklı bir duygusal denge elde edebilirsiniz. '' dedi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Bazı insanların başarılı olmalarına rağmen kendini yetersiz ve sahtekâr gibi hissettiğini belirten uzmanlar, bu duruma imposter sendromu denildiğini söylüyor.
Gaziantep Şehir Hastanesi Hekimlerinden Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Lütfü Aşkın, son yıllarda Türkiye ve dünya genelinde artan genç kalp krizlerinin önüne geçebilme adına yaşam tarzının değiştirilmesi gerektiğini kaydetti.
Zekânın, doğuştan gelen bir kapasite olarak yüzde 30-40 oranında belirleyici olduğunu ifade eden Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Yüzde 60-70 oranında eğitimle geliştirilebilir. Zihinsel yatırım, emek ve çabayla daha hızlı yol alınabilir ve bu kişiler daha avantajlı olurlar.” dedi.
Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Nakil Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sezai Yılmaz, enstitünün yalnızca ameliyat yapan bir merkez olmadığını, aynı zamanda bilimsel araştırmalara yön veren, genç nakil cerrahların yetiştirildiği bir eğitim yuvası olduğunu söyledi.