Doğal şifa deposu olarak bilinen sakatat çorbaları, birçok hastalığa şifa oluyor. Mart ayı olmasına rağmen havaların soğuk seyrettiği şu günlerde hastalıklara karşı dirençli olmak isteyenler, sakatat çorbalarını tüketiyor.
İstanbul'da hava sıcaklıklarının soğuk seyrettiği şu günlerde hastalıklara karşı dirençli olmak isteyenler, çözümü doğal şifa deposu olarak bilinen sakatat çorbalarında buluyor.
Hastalıklara karşı dirençli olmak isteyen vatandaşlar çözümü doğal yollarda arıyor. Doğal yolların başında ise özenle hazırlanan çorbalar geliyor. Kış aylarının vazgeçilmezlerinden birisi olan kelle paça çorbası ve işkembe çorbası, içenin hem içini ısıtıyor hem de birçok hastalığa karşı direnç sağlıyor.
Lezzetiyle de bilinen kelle paça çorbası, şifa deposu olarak gösteriliyor. Antibiyotik görevi gördüğü ve kemik iliklerine faydasıyla öne çıkan kelle paça çorbası, içerdiği mineral ve vitaminlerle bağışıklık sistemini güçlendirmesiyle biliniyor.
İstanbul'da yaklaşık 25 yıldır restoran işleten Enes Turan, özellikle kelle paça çorbasının salgın hastalık başta olmak üzere birçok hastalığa şifa olduğunu dile getirdi.
Kelle paça çorbasının yapımının yöreden yöreye değiştiğini söyleyen Turan, "Bizim yaptığımız kelle paça çorbası Antep usulüdür. Biber salçası ve tereyağıyla sosluyoruz, bakır kaplarda kaynatarak sıcak sıcak müşteriye servis ediyoruz." dedi.
"Sakat çorbalarının faydaları saymakla bitmiyor"
Soğuk havalarda çorbaya rağbet olduğunu belirten Turan, "Müşterimize diyoruz ki; lütfen şifayı kaptıktan sonra gelerek çorba içmeyelim, öncesinden içelim ki vücudumuzun bağışıklığı güçlü olsun ve daha dinç bir şekilde soğuk havaları atlatabilelim. Faydası var mı, illa ki var çünkü ilikli kemik suyuyla yapılıyor; sakatat çorbasının faydaları zaten saymakla bitmiyor. Bu günümüz tıbbında da genişçe yer alıyor. Sarımsaklı ve sirkeli çorbayı şiddetle tavsiye ediyoruz, içmeye devam edelim." tavsiyesinde bulundu.
Enes Turan
Özellikle hakiki işkembe ve kelle paça çorbası içildiği taktirde içinde un, yoğurt ve katkı maddesi bulunmadığı için sindiriminin kolay olduğunu dile getiren Turan, "Hasta olunca hepimizin başına gelmiştir; iştahımız kapalıdır, bir şey içmek istemeyiz ama çorba burada en önemli faktördür. Hafif olduğu için tüketebiliyorsunuz. En azından ekmeksiz bir çorba kaşıkladığınız zaman protein değeri yüksek olduğu için hastalığı atlatmaktan ziyade daha dinç oluyoruz. İçine attığımız sarımsak, sirke ve sakatatın proteinleri sayesinde hastalığı kolaylıkla atlatabiliyoruz." diye konuştu.
"Personelimiz sakatatı çok tükettiği için salgına yakalanan arkadaşımız olmadı"
Daha önce hiç salgın hastalığa yakalanmadığını belirten Turan, "Tüm aşılarımı da oldum, tıptan yanayız bunun yanında alternatif tıp olarak çorbanın faydalarını gördüğümüze de inanıyorum. Yakın çevremde az tüketerek hafif de olsa atlatanlar var ama bizim personelimizde, özellikle sakatatı çok tüketenlerde belirgin şekilde Coronavirus'e yakalanan arkadaşımız olmadı. Bunu, işkembe ve kelle paça çorbalarına bağlıyoruz." ifadelerini kullandı. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Gaziantep İl Jandarma Komutanlığı tarafından piyasa değeri yaklaşık 810 bin TL olan bin 800 litre sahte zeytinyağı ele geçirildi.
Uzmanlar, kreşe başlayan çocuklarda görülen enfeksiyonların da kış mevsimiyle birlikte artığını dile getiriyor.
Uzman Klinik Psikolog Müjde Yahşi konu hakkında önemli bilgiler verdi.
Ağız ve Diş Sağlığı Haftası kapsamında uzmanlar, ağız ve diş sağlığının önemine dair kritik bilgiler paylaşarak toplumun bilinçlenmesine katkıda bulunuyor.