Siirt'te yılın ilk buğday hasadı başladı. 50 yıldır Siirt'te 40 dönümlük tarlasında buğday eken çiftçilerden Vezir Eken, aşırı yağışlardan dolayı buğdayda çürüme yaşanmasına ve verimin düşmesine rağmen buğday hasadından memnun olduğunu söyledi.

Siirt merkez Termol Mahallesi'nde yaklaşık 50 yıldır 40 dönümlük tarlasında, her yıl buğday ektiğini belirten çiftçilerden Vezir Eken, yağışların fazla olmasından dolayı buğdayda çürüme meydana geldiğini ve geçen seneye oranla verimin biraz düştüğünü ama tüm olumsuzluklara rağmen hasattan memnun olduğunu ifade etti.

10 yaşında çiftçiliğe başladığını ve o dönemlerde 40 dönümlük buğday tarlasını kara sapanla biçtiğini belirten Eken, teknolojinin ilerlemesiyle 15-20 günlük işi 2-3 saatte bitirdiğini kaydetti.

"Normal yağışlarda ekin oldukça güzel verim verir. Bu sene aşırı yağış olmasaydı dönümüne 400-500 kilogram buğday hasat edecektik." diyen Eken, "Ancak bu sene dönümüne 300 kilogram buğday hasat edeceğiz." dedi.

Aşırı yağışlar buğdayda çürümeye neden oldu

"Hayırlısıyla bu seneki buğday hasadına başladık. Allah'a şükürler olsun ki -aşırı yağışlardan dolayı buğday veriminde düşüş olsa da- memnunum." diyen Eken, "Aşırı yağış olmasaydı verim daha yüksek olacaktı ama yine aldığımız verimden dolayı Allah'a şükrediyorum. 55 yaşındayım ve 10 yaşından bu yana çiftçilikle uğraşıyorum. Ekin, aşırı yağışı sevmiyor ve aşırı yağış olduğunda ise buğdayda çürümeye neden oluyor. Normal yağışlarda ise ekin oldukça güzel verim verir. Bu sene aşırı yağış olmasaydı dönümüne 400-500 kilogram buğday hasat edecektik. Geçen sene dönümüne 400-500 kilogram buğday hasat ettik ama bu sene dönümüne ancak 300 kilogram hasat edebileceğiz." ifadelerini kullandı.

"Eskiden 15-20 gün süren işimiz şimdi 2-3 saatte bitiyor"

Yıllardan beri çiftçilik yaptığını ve ekmeğini de bu meslekten kazandığını dile getiren Ekin, "Kendime ait traktörüm var. Allah'a binlerce şükür! Geçinip gidiyorum ve işimden memnunum. Eskiden buğdayı kara sabanla, elle ve hayvanla biçiyorduk ama şimdi ise teknoloji gelişti biçerdöverle buğdayımızı hasat ediyoruz. Biçerdöver olmamış olsaydı 40 dönüm tarlayı elle biçecektik ve yaklaşık 15-20 günden fazla sürecekti. Daha sonra hayvanlarla harmana çekecek, serpecek ve dövecektik. Bu işlem çok uğraşmalıydı. Makinalar çıktıktan sonra 40 dönümü 2-3 saatte bitiriyoruz. Eskiden 15-20 gün süren işimiz, şimdi ise 2-3 saatte bitiyor." diye konuştu.

"Buğday işi çok bereketlidir başka işe benzemez"

Yıllardan beri çiftçilik ile uğraştığını, başka bir işle de uğraşmadığını ifade eden Ekin, "Buğday işi çok bereketlidir başka işe benzemez. Bakıyoruz ki bazen kazançlı olmayacağız ve zarar edeceğimiz gözüküyor ama Allah'ın bereketi ile kazançlı çıkıyoruz." dedi.

"Devlet mazota, gübreye destek veriyor ama masrafımız oldukça fazla"

Geçen senelere oranla masraflarının oldukça yükseldiğine dikkat çeken Eken, "Geçen sene gübrenin tonunu bin 500 TL'den alırken bu sene ise 3 bin TL'ye aldık. Geçen sene mazotu daha ucuza alırken, bu sene ise daha pahalıya alıyoruz. Ekimlik buğdayı geçen sene 1 TL'den alıyorken, bu sene 1,5 TL'ye alıyoruz. Ama yine de devlet; mazota, gübreye destek veriyor. O da iyidir ama masrafımız oldukça fazla ve eskisi gibi fazla kazanç kalmadı." şeklinde konuştu.

Son olarak anız yakan çiftçilere çağrıda bulunan Ekin, anız yakmaya karşı olduğunu, çünkü anız yakmanın tarlada bulunan canlı varlıklara zarar verdiğini ve bunun da günah olduğunu ifade etti.

Yaklaşık 4-5 yıldır Yozgat ilinden Güneydoğu bölgelerine gelerek kendine ait biçerdöver makinesiyle çiftçilerin tarlalarını biçtiğini belirten Faruk Bozdağ ise, işinin yaz aylarına denk gelmesinden ve sürekli tozun içinde bulunmasından dolayı yaptıkları işin zorluğunu anlattı. Ama bunun yanında da işini severek yaptığını kaydeden Bozdağ, yöre halkının kendisinden memnun olduğunu, kendisinin de yöre halkından memnun olduğunu ve ekmek parası için çalıştığını sözlerine ekledi. (Murat Orhan-İLKHA)