En sık karşılaşılan ağrıların başında yer alan boyun ağrıların çoğunlukla fıtıktan kaynaklandığı düşünülse de aslında, kemik kas ağrılarından, kardiyovasküler sistemin yansıyan ağrılarına kadar pek çok sebebi bulunuyor.

Boyun düzleşmesi ve boyun fıtığının belirtileri birbirine çok yakın olabiliyor. 10 kişiden 7’sinin hayatının belli döneminde boyun ağrısı yaşadığını belirten Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Kaan Yaltırık, her boyun ağrısının boyun fıtığına işaret etmediğini ve ağrının kaynağının tek başına boyun düzleşmesi olabileceğini söyledi. 

Boyun ağrılarının sebebinin fıtık eşlik etmeden sadece boyun düzleşmesi de olabileceğini söyleyen Yaltırık, ikisinin birbirinden ayırmanın tedavi planlamasında son derece önem taşıdığını söyledi.

Ağrılarının çoğunun kas, kemik, bağ dokusu ya da duruş bozukluklarından kaynaklandığını belirten Yaltırık, bununla birlikte enfeksiyonlar, nadir de olsa tümör kökenli ağrılar ve kardiyovasküler sistemin yansıyan ağrılarından kaynaklı olabildiğine işaret etti. Boyun bölgesindeki ağrı yalnız boyun bölgesine sınırlı kalmayıp, baş ağrısı sırt ağrısı veya omuz ağrısı şeklinde de görülebildiği bilgisini paylaştı.

Boyun düzleşmesine davetiye mi çıkartıyoruz?

Günümüzde teknolojik imkânların artışı ve sedanter yaşam birçok kişinin boyun ağrısı yaşamasına neden olduğunu hatırlatan Kaan Yaltırık, “Özellikle Covid-19 dolayısıyla evde kaldığımız günlerde sürekli masa başında çalışmak, telefonla uzun süre vakit geçirmek, hareketliliğin azalması boyun ağrısı şikayetlerini 2-3 kat arttırdı.” diye konuştu.

Günlük aktiviteler sırasında başın sürekli öne doğru eğik şekilde durmasının boyun düzleşmesi problemine davetiye çıkardığını belirten Yaltırık, boyun düzleşmesinin sebeplerini şöyle sıraladı: “Özellikle masa düzeni boyunun doğal duruşunu koruyacak şekilde düzenlenmediyse, kişi bilgisayar başında sürekli yanlış pozisyonda ve uzun süreli çalışıyorsa, telefonla yoğun zaman geçiriliyorsa, uygun olmayan postur ve fiziksel aktivitemizin azaldıysa boyun ağrıları kaçınılmaz olacaktır. Bu nedenler dışında boyun fıtığı, boyunda kireçlenme, doğumsal bozukluklar gibi nedenlerle de boyun düzleşmesi görülebilir.”

“Boyun kaslarını güçlendirici egzersizler yapılmalı”

Boyun düzleşmesinin en etkin tedavisinin, eğer altında herhangi bir boyun fıtığı veya kireçlenme gibi organik bir neden yoksa boyun bölgesini aralıklı dinlendirmek olduğunu söyleyen Yaltırık, “Örneğin masa başı işte çalışılıyorsa ya da telefon ile çok uzun zaman geçiriyorsa, aralıklı olarak boyun bölgesinin dinlendirilmesi gerekir. Ayrıca, çalışma ortamında ve günlük yaşam aktivitelerinde doğal boyun postürünü korumak hep akılda tutulmalı. Egzersizi alışkanlık haline getirmek boyun düzleşmesi olan kişinin boyun kaslarının kuvvetlendirilmesine ve oluşan spazmın azalmasına yardımcı olacaktır. Bu nedenle basit de olsa egzersizi hayatımıza sokmamız gerekli.” diye konuştu.

“Yastığı yanlış kullanmayın!”

Uyurken de boyunun doğal duruşunun bozulmaması gerektiğini belirten Yaltırık, yatarken nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda şu bilgileri verdi: “Boyun ağrısı yaşayan kişi yastığına ve kullanımına dikkat etmeli. Yastığı yanlış pozisyonda kullanmak boynun normal duruşunun bozulmasına, kafanın öne doğru itilmesine ve dolayısıyla boyun düzleşmesine yol açar. Yastığı, boynun arkasını destekleyecek ve boyun bölgesinden sırtımızın ortasına kadar gelecek şekilde kullanılması gerekir. Yan yatıldığında ise, yine aynı şekilde yastığın boynun boşluğunu doldurmasına dikkat edilmeli.”

Ameliyat şart mı?

Boyun düzleşmesinin genellikle ameliyatla tedavi edilmediğini, hastalara hayat tarzı değişikliği ve egzersiz önerdiklerini, fizik tedavi ve ilaç tedavisiyle başarılı sonuçlar elde edildiğini belirten Yaltırık, boyun fıtıklarında da her hastaya ameliyat önerilmediğini söyledi.

Yaltırık, “Bel fıtığında olduğu gibi, boyun fıtığında da her hastayı ameliyat etmiyoruz. Hastanın ağrı dışında ek şikâyetlerinin olması veya ağrısının ilaç tedavisi ile gerilememesi bizim için önemlidir. Hastanın kolunda uyuşma ve kas gücü kaybı varsa, yürürken dengesizliği mevcutsa, verdiğimiz egzersiz ve ilaç tedavisine rağmen şikâyetleri gerilemiyorsa ve bu hastaya çekilen MR tetkikinde boyun fıtığı, kireçlenmesi ve tümör saptanırsa cerrahi düşünülmektedir.” diye konuştu.(İLKHA)