HÜDA PAR Gençlik Kolları tarafından Batman'da düzenlenen "Zulmün Gölgesinde Umudun Sesi" temalı ilahi gecesinde konuşan Mersin Milletvekili Faruk Dinç, "Direniş kaybetmez, sessizlik kaybettirir" diyerek Gazze'de yaşananların sadece bir coğrafyanın değil, tüm insanlığın imtihanı olduğunu vurguladı.

HÜDA PAR Gençlik Kolları'nın Batman’da düzenlediği "Zulmün Gölgesinde Umudun Sesi" temalı ilahi programında konuşan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Faruk Dinç, Gazze'de süren direnişin yalnızca Filistin halkının değil, tüm insanlığın sınandığı bir tablo olduğunu belirterek, "Artık yaşanan acılar saniyelerle ölçülüyor. Gazze, insanlık için bir vicdan terazisidir" dedi.

Batman merkez Karşıyaka Mahallesi’nde bulunan Şerzan Kurt Parkı'nda gerçekleştirilen ilahi gecesi programa, Faruk Dinç'in yanı sıra HÜDA PAR Sözcüsü ve Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, İl Başkanı Davut Şahin, parti teşkilatları, çok sayıda vatandaş ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.

Etkinlik, Hafız Muhammed Hüseyin Altun'un Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Ardından Özlem Ajans sanatçıları sahne alarak, geceye özel ilahi, ezgi ve marşlar seslendirdi. Program boyunca sahne alan sanatçılar, katılımcılara duygusal anlar yaşattı. Çocuklara özel etkinlikler de ilgi gördü.

Programın başında konuşan HÜDA PAR Batman İl Başkanı Davut Şahin, Gazze'deki direnişe dikkat çekerek, tüm insanlığı Filistin halkına sahip çıkmaya davet etti.

Şahin, "Zulmün karşısında susanlar, zalimin safındadır. Gazze'de yaşanan bu vahşet karşısında sessiz kalamayız" ifadelerini kullandı.

"Mazlumların safında yer almak herkesin harcı değildir"

Mazlumların yanında dimdik durmanın önemini vurgulayan Milletvekili Faruk Dinç, "Şu an biz burada toplanmışken, dünyanın başka bir köşesinde mazlumlar katlediliyor. Artık yaşanan acılar günlerle, saatlerle değil; saniyelerle ölçülüyor. Hatta her bir saniyede bir çocuğun hayatı elinden alınıyor. Bu tabloya alışmayacağımızı, bu zulmü kanıksamayacağımızı göstermek bizim görevimizdir. Tıpkı haşlanmış kurbağa sendromuna düşmemek gibi, zalimin düzenine uyum sağlamayı reddediyoruz. Her yerde ve her koşulda mazlumların yanında olacağız. Gazze'deki kardeşlerimizle ilk görüştüğümüzde bize yalnızca iki şey söylediler: 'Bizi unutmayın, sesimizi duyurun. Yapılan mitinglerde, yürüyüşlerde, basın açıklamalarında yanımızda olun. Ve imkânınız varsa maddi destek sağlayın.' Kardeşlerim, herkesin nasibi değildir mazlumların safında yer almak, herkesin harcı değildir Kudüs davasına sahip çıkmak. Bu mücadeleye ancak özgür insanlar, özgür ruhlar destek verir." dedi.

"Sessizlik zalimden yana olmaktır"

Sessiz kalmanın zalimden yana olmak anlamına geldiğini ifade eden Dinç, "Bugün medeniyetin, teknolojinin zirveye ulaştığı bir çağda yaşıyoruz. Uzaya uydular gönderiliyor, saniyeler içinde dünyanın öteki ucuyla iletişim kurulabiliyor. Ama buna rağmen Gazze'de insanlar bir yudum suya, bir lokma ekmeğe muhtaç. Masum çocuklar, annelerinin ve babalarının gözleri önünde açlıktan hayata veda ediyor. Bu tablo karşısında sessiz kalamayız. Biz insanlığımızı, vicdanımızı kaybetmedik. Yüreğimizde hâlâ merhamet var. Gazze sadece bir şehir değil; insanlığın sınandığı bir vicdan terazisidir. Geçmişte başka ülkelerde yaşanan savaşlar biz Müslümanları birleştirmedi. Aynı ses çıkmadı, ortak bir duruş sergileyemedik. Ama Gazze'de yükselen ses ümmeti bir araya getirdi. Mezhebi, meşrebi ne olursa olsun, bütün Müslümanları birleştirdi. Hatta sadece Müslümanları değil; vicdan sahibi, insan olan herkesi bir araya getirdi." diye konuştu.

"Gazze, tüm insanlık için bir imtihandır"

Gazze'de yaşanan soykırım ve vahşi uygulamaların sadece Müslümanları değil, tüm insanlığı ilgilendiren bir imtihan olduğunu vurgulayan Dinç, "Geçtiğimiz günlerde Mısır'da birçok ülkeden gelen insanlarla buluştuk. Gelenlerin çoğu Müslüman değildi ama kalpleri mazlumlara karşı duyarsız değildi. Müslüman kadınlara yönelik saldırılarda, Müslüman olmayan kadınlar onların önüne geçerek bedenlerini siper ediyordu. Namaz kılan kadınların etrafını sararak onları koruyorlardı. Bu tablo, insanlığın hâlâ ölmediğini gösteriyor. Ancak Gazze'nin çizdiği bu resim aynı zamanda sahtekârları da ortaya çıkardı. Sözde destek verenlerle, gerçekten mücadele edenleri ayırt eder hale geldik. Kimler sahte bir duruşta, kimler samimi bir çizgide; hepsi gün yüzüne çıktı. Gazze hepimizi imtihan ediyor. Kimimiz bu imtihanda öne çıkıyor, kimimiz ise geride kalıyor. Ama net olan bir şey var: Gazze, umudun sesi olmaya devam ediyor." ifadelerini kullandı.

"Direniş kaybetmez, sessizlik kaybettirir"

Konuşmasının sonunda Dinç, direnişin sembolik önemine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

"Direniş kaybetmez, sessizlik kaybettirir. Tarihimizde örnek aldığımız zaferler vardır. Örneğin Çanakkale… Orada kazanılan zafer, rakamlarla değil; direnişle ölçülür. Müslümanların geri adım atmaması, mücadeleyi bırakmaması zaferin temelidir. Bugün Gazze de aynı kararlılığı sergiliyor. Açlıktan ölenler, bombalarla katledilenler; hiçbirisi kaybetmedi. Aksine, onlar kazandı. Kaybeden, sessiz kalanlardır. Onlar diyor ki: 'Hasbunallahu ve ni'mel vekil.' Yani, 'Bize vekil olarak Allah yeter.' Unutmayalım kardeşlerim; insanlığın onuru, bu direnişin yanında durmakla korunur. Ve biz, insan kalmak istiyorsak, vicdan sahibi olmak istiyorsak, bu davanın arkasında durmaya devam etmeliyiz." (İLKHA)