HÜDA PAR'dan, Dışişleri Bakanlığına "Bogota" hakkında soru önergesi

HÜDA PAR Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, Bogota’da katılımcıların imzasına açılan eylem planına Türkiye’nin neden imza atmadığı hakkında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın cevaplaması istemiyle Meclis’e soru önergesi verdi.
HÜDA PAR Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, Kolombiya’nın başkenti Bogota’da işgalci rejime karşı katılımcı ülkelerin imzasına açılan eylem planını Türkiye’nin neden imzalamadığı hakkında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın cevaplaması istemiyle Meclis’e soru önergesi verdi.
“Eylem planına imza atılmaması kamuoyunda farklı algılanmaya müsait bir durum oluşturdu”
Soru önergesinde, Türkiye’nin Dışişleri Bakan Yardımcısı düzeyinde toplantıda temsil edildiğini hatırlatan Demir, “Ancak bildiriden bağımsız olarak ortaya konan eylem planına Türkiye’nin henüz imza koymaması, kamuoyunda farklı algılanmaya müsait bir durum oluşturmuştur.” dedi.
“Türkiye’nin imza sürecini uzatması haklı eleştirilere konu olmakta”
Soru önergesinde ayrıca Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya atıfta bulunan Demir, “Türkiye’nin Filistin halkına fiili destek anlamına gelen böyle bir eylem planını imzalama sürecini uzatması, gerek ulusal gerekse uluslararası kamuoyunda haklı eleştirilere konu olmaktadır.” ifadelerine yer verdi.
HÜDA PAR Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir’in Meclis’e sunduğu soru önergesinin metni şu şekilde:
"Siyonist işgal rejiminin Gazze’de yaklaşık iki yıldır sürdürdüğü soykırım, on binlerce sivilin hayatını kaybetmesine ve Filistin halkının başta hayat hakkı olmak üzere temel haklarının yok edilmesine yol açmıştır. Gazze’ye uygulanan ağır ambargonun yol açtığı açlık ve susuzluğun son günlerde katlanılamayacak derecede artması, durumu daha da vahim bir hale getirmiş; özellikle çocuklar, kadınlar ve yaşlılar açlıktan hayatını kaybetmeye başlamıştır. Bu soykırıma karşı dünyanın farklı bölgelerinde çeşitli girişimler başlatılarak tepkiler ortaya konmakta ve uluslararası düzeyde Filistin halkıyla dayanışma adımları atılmaktadır. Bazı ülkeler ise işgal rejimine yönelik daha somut yaptırımlar içeren eylem planları ortaya koymaktadır.
Bu kapsamda 15-16 Temmuz 2025 tarihlerinde Kolombiya’nın başkenti Bogota’da düzenlenen ve 30 ülkenin katıldığı uluslararası toplantıda, israili kınayan ortak bildiri ile 12 ülkenin imzasıyla 6 maddelik bir eylem planı kabul edilmiştir. Bu eylem planı; işgal rejimi İsrail’e yönelik silah ambargosu, askeri sevkiyatların engellenmesi, limanların kullanıma kapatılması ve kamu anlaşmalarının askıya alınması gibi etkili yaptırımlar içermektedir.
Türkiye, söz konusu toplantıya Dışişleri Bakan Yardımcısı düzeyinde katılmış ve ortak bildiride yer alan israil karşıtı söylemleri desteklemiştir. Ancak bildiriden bağımsız olarak ortaya konan eylem planına Türkiye’nin henüz imza koymaması, kamuoyunda farklı algılanmaya müsait bir durum oluşturmuştur.
Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, bildirinin imzalanması için son tarihin 20 Eylül 2025 olduğunu ve kurumlar arası eşgüdüm gerektiğini belirtmiştir. Bununla birlikte, Gazze’de yaşanan ağır insanlık dramı göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye’nin Filistin halkına fiili destek anlamına gelen böyle bir eylem planını imzalama sürecini uzatması, gerek ulusal gerekse uluslararası kamuoyunda haklı eleştirilere konu olmaktadır.
-Gazze’deki durumun aciliyeti ve vahameti de dikkate alındığında, Türkiye’nin Kolombiya’nın başkenti Bogota’da kabul edilen ve 12 ülke tarafından imzalanan işgal rejimi israile karşı 6 maddelik eylem planını imzalamayı değerlendirme süreci ne aşamadadır ve kadar sürecektir?
-Bölgesel güç olarak Türkiye’nin bu eylem planını imzalaması, başka ülkeler için de teşvik edici ve itici güç fonksiyonu görecek ve başka ülkelerin de bu belgeyi imzalamasına vesile olacaktır. İşgal rejimi israilin vahşet ve soykırımının çok ciddi boyutlara çıktığı bir dönemde söz konusu imza sürecinin ivedilikle tamamlanması, ülkemizin temel dış politik söylemlerine ve menfaatlerine daha uygun bir tutum olarak değerlendirilmekte midir?
-Bakanlığınızın açıklamasında belirtilen 'Türkiye tarafından halihazırda bu tedbirlerin tamamına yakını uygulanmaktadır' ifadesiyle kastedilen uygulamalar nelerdir? Bildirgede yer alan; silah taşıyan gemilerin engellenmesi, kamu anlaşmalarının gözden geçirilmesi, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kararlarının uygulanması gibi maddeler ile ilgili atılan somut adımlar var mıdır, varsa nelerdir?
-Türkiye, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana işlenen soykırımı durdurmak için yoğun bir diplomasi yürütmüş ve Gazze’nin sesi olmuştur. Ancak bu olağanüstü diplomatik çabalar, uluslararası hukuku ve teamülleri her gün çiğneyen soykırımcı siyonistleri durdurmaya yetmemiştir. Gazze’deki zulmü durdurmak için kısa vadede diplomasi dışında atılması planlanan fiili adımlar var mıdır, varsa nelerdir?
Türkiye limanlarına yanaşan ve işgal rejimi israile askeri malzeme, yakıt veya çift kullanımlı malzeme taşıdığı iddia edilen gemilere ilişkin izleme, denetim ve engelleme mekanizmaları etkin bir şekilde uygulanmakta mıdır? Bu bağlamda; BM Özel Raportörü Francesca Albanese’nin bizzat çağrısına rağmen, işgal rejimi İsrail’e askeri hammadde ve çelik gibi malzemeler taşıdığını beyan eden 'Vela' isimli geminin Mersin Limanı’na demirlemesine neden ve nasıl izin verilmiştir?" (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
HÜDA PAR Antalya İl Başkanı Muhammet Şerif Durmaz ve beraberindeki heyet, MÜSİAD Antalya Şube Başkanı Yusuf Akgül ve yönetim kurulu üyelerini ziyaret etti.
HÜDA PAR Siirt İl Başkanı Abdulhakim Tekin, emekli aylıklarının yoksulluk sınırının altında kaldığını belirterek, en düşük maaşın asgari ücret düzeyine çıkarılması gerektiğini söyledi.
HÜDA PAR Tarsus İlçe Başkanı Hikmet Tanış, beraberindeki heyetle birlikte Tarsus'un Reşadiye, Yeşilyurt ve Kavaklı mahalle muhtarlarını ziyaret etti.