İHH öncülüğünde Diyarbakır’da düzenlenen ‘Adalet ve Barış için Sesimizi Daha Fazla Yükseltiyoruz’ konferansı sonrası bir açıklama yapan Hukukçu-Yazar Emin Güneş, toplantının içeriğinin eksik bir şekilde düzenlendiğini ifade etti.

İnsan Hak ve Hürriyetleri ve İnsani Yardım Vakfı (İHH) öncülüğünde Diyarbakır'da düzenlenen ‘Adalet ve Barış için Sesimizi Daha Fazla Yükseltiyoruz' konferansına konuk olarak katılan ve konferans sonrası bir açıklama yapan Hukukçu-Yazar Emin Güneş, Toplantı içeriğine yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Diyarbakır'da İnsan Hak ve Hürriyetleri ve İnsani Yardım Vakfı (İHH) öncülüğünde bir araya gelen Sivil Toplum Kuruluşları ve bölgenin kanaat önderlerinin oluşturduğu ‘Adalet ve Barış için Sesimizi Daha Fazla Yükseltiyoruz' toplantısına konuk olarak katılan Hukukçu-Yazar Emin Güneş, Zalimin ve Mazlumun açıkça belirtilmediği bir basın metninin eksik ve yanlış olduğunu söyledi.

"Zalimin kim olduğu açıkça belirtilmelidir"

Toplantıya çok büyük umutlarla geldiğini fakat toplantının umduğu gibi olmadığını ifade eden Güneş, "Bölgedeki PKK vahşetini görmeden yapılan sempozyumlar sürecin insanları oyalamasına katkı sunacaktır. Biz çok net bir tavrın belirlenmesi gerektiğine inanıyoruz. Haklı ile haksızın açıkça belirlenmesi lazım. Bu zulmün kaynağı ortaya çıkarılmalıdır. Bu halktan ne istiyorlar ve ne için saldırıyorlar. 6-7 Ekim olayları ile Cizre olayları gündeme gelmeyen böyle bir toplantı eksiktir. Karşı tarafa daha beter cesaret verecektir. Bu kadar STK bir araya gelmiş durumdadır ama 3-5 kelimeyle vahşetler kınanmıyor. Böyle suya sabuna dokunmayan kardeşlik söylemleriyle bugüne kadar getirildiği gibi bundan sonra da götürülecektir. Ama karşı tarafta PKK dağları ve bayırları silahla dolduracak ama burada biz sadece konuşacağız" dedi.

"Zulmün adı konulmalıdır"

Devlet'in savaşı bitirmesi için Devlet'le barış konuşulabilir ve istenilebilir ifadelerini kullanan Güneş, "Barış için önkoşul olarak herkesin silahlarını indirmesi lazım. Bir taraf elinde silahla konuşuyor. Diğer tarafta Ayet, Hadis okuyarak ‘dinimiz bunu emrediyor' diyor. Bu zulmün adının konulması lazım. Zalimin tanınması gerekiyor. Böyle bir insan hakları olamaz. Bu çok açık bir zulümdür. Dünya'nın hiçbir yerinde terör örgütlerine bu kadar tolerans tanınmamıştır. Bizim barış sürecinde olduğumuz söyleniliyor. Süreç zaten buradan arızalanıyor. Eğer silahlar sussaydı bu toplantılara hiç gerek kalmazdı. Asker ölmediği için süreç rahat yürütülüyor. Askerler kışladan çıkmadığı için ölmüyorlar. Bu şekilde de süreç ilerletilmeye çalışılıyor" sözlerini kullandı.

"PKK bütün cemaatlere saldırıyor, Cemaatlerin de buna açık şekilde tepki vermesi lazım"

Terörün önüne geçmek için adımlar atılmazsa ve zalim tanınmazsa bu sürecin kesileceğini belirten Güneş, "Süreç ısrarla devam ettirilmeye çalışılıyor. öbür yanda Kürtlerin verilmeyen bir hakkı var. Eğer silah devam etse de, etmese de bu hakların verilmesi lazım. Süreç buna endekslenemez ve bunun ön şartı olamaz. Bugün İstihbarat da iyi biliyor. Yoğun bir silahlanma var. Silahlara yönelik tek kelime konuşulmadı. Sadece bu savaşta taraf olduk deniliyor. Bu kadar da olsun artık. Çünkü PKK saldırınca bütün İslami Cemaatlere saldırıyor. Eğer Şeyh Said Efendi'yi kıyafetleriyle Diyarbakır meydanına getirseler, bu çapulcular ona da Işid'çi diyerek saldıracaklar. Bu sadece İslam düşmanlığıdır" (Ali Fidancı-İLKHA)