Son günlerde artan intihar vakalarını değerlendiren Siirt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necati Sümer, özellikle gençlerin intiharının nedenlerinden bir tanesinin sevgisizlik, yalnızlık ve ilgisizlik olduğunu kaydetti.

Çocuklara erken yaşlarda İslam’ın manevi, ahlaki değerlerini benimsetmek gerektiğine dikkat çeken Sümer, bunun intiharı engellemede önemli bir faktör olduğuna dikkat çekti.

Bugünün anne ve babalarının televizyon başında geçirdiği süreyi çocuklarına ayırmadıklarını ve manevi değerlere de ilgisiz olduklarına dikkat çeken Doç. Dr. Necati Sümer, anne ve babanın rol model olarak erken yaşlarda çocuklara verecekleri dini eğitimin ne kadar önemli olduğunu belirtti.

“Gençlerin intiharının temel nedenlerinden bir tanesi, sevgisizlik, yalnızlık ve ilgisizlik”

İntiharın birçok sebebi olduğuna dikkat çeken Sümer, “Psikolojik, ekonomik, sosyolojik sebepler de çok etkilidir. Hepsi bir araya gelip kişide bir duygu durumu oluşturuyor ve kişi saplantıya giriyor. Bir çözüm yolu bulamayınca da aslında dışarıya yöneltmesi gereken öfkesini kendine yöneltiyor. Her dönemde insanı intihara götüren nedenler çok çeşitli olmuştur. Günümüzdeki insan daha fazla yalnızlığa çekilmiş sevgi ve ilgi arıyor. Bunu bulamayınca bir haykırış, topluma bir çağrı olarak kendi canına kıyma davranışında bulunuyor. Bugün özellikle gençlerin intihar etmesindeki temel nedenlerinden bir tanesi, sevgisizlik, yalnızlık ve ilgisizlik olduğunu söyleyebiliriz.” dedi.

“İntihar İslam dini ve diğer ilahi dinler de yasaklanmış, engellenmiş bir günahtır”

Özellikle dijital kültürün, kitle iletişim araçlarının fazla gelişmesi, insanların içinde bulunduğu durumu kabullenmediğini belirten Sümer, “Komşusunun veya farklı bir ülkede yaşayan bir gencin kendisinden daha iyi bir durumda olmasını kabullenemiyor. Kendisinin yoksulluğu fark ettiğinde de kendinde bir eksiklik, hatta eziklik hissedebiliyor. Bu kapana kısılmışlık hali, kendini öldürme davranışının bir etkisi olabiliyor. Hem İslam dini hem de diğer ilahi dinlerde aslında intihar yasaklanmıştır. Eğer biz İslam’ı insanların gönlüne yerleştiremiyorsak o yasağın bir anlamı kalmıyor.” ifadelerini kullandı.

“Din intiharı önleme noktasında önemli bir etkendir”

Sevgisiz ve ilgisiz çocuk kendine olumlu yaklaşıldığında ve bu inanç penceresinden bakıldığında kendini daha değerli hissettiğine dikkat çeken Sümer, “Kendini değerli hisseden bir insan yaşamda kalmak ister. Zaten İslam dini de kişinin ölümü istememesi gerektiğine vurgu yaparak yaşamda kalmasını emreder. Anne, baba, din öğreticileri ve toplumdaki bazı kesimlerin, dinin bu değerlerini kişinin kalbine yerleştirmesi gerekiyor. Ona olumlu bir imaj vermesi gerekiyor. Bu anlamda din, intiharı önlemede önemli bir etkendir. Ama dini sadece kurallar bağlamında öğretmek değil, özellikle erken yaşlarda kişinin yaşantısına aksettirmek çok önemlidir”

Bugünün anne ve babalarının televizyonda geçirdiği süreyi çocuklarına ayırmadıklarını ve manevi değerlere de ilgisiz olduklarına dikkat çeken Sümer, “Haz ve bencillik duyguları bizim çocuğumuzu, dostumuzu, öğrencimizi farkında olmama davranışını göstermemize neden oluyor. dedi.

“Bu kadar yalnızlığın olduğu bir çağda insanların elinden tutmak gerekiyor”

Doç. Dr. Necati Sümer

Anne ve babanın rol model olarak erken yaşlarda çocuklara verecekleri dini eğitimin ne kadar önemli olduğuna dikkat çeken Sümer, şu önerilerde bulundu:

“Erken yaşlarda bir çocuğun, babasını rol model olarak namaz kılarken, oruç tutarken görmesi veya olumlu davranışlarını görmesi bunların çocuğun kalbine nakşolması demektir. Bu tür dini donelerin olmadığı bir ailede çocuk kendini yalnız hissedebilir, gözü dışarda olabilir. İslam’ın bu olumlu etkisini erken yaşlarda çocuklara aksettirmek gerekiyor. Tamamen gösteri toplumunda kendini ve mutluluğunu düşünen bireyler haline geldik. İnsanları yalnız bırakmamak lazım. Özellikle bu kadar yalnızlığın olduğu bir çağda insanların elinden tutmak, güzel bir şekilde insanların ruhuna dokunmak onları bu dünyada tutmaya katkı sağlar ve intihar da önleyici bir etki oluşturur.”  (İLKHA)