FETÖ’nün zulümleri ile mağduriyetler yaşattığı camiaların başın Hizbullah Cemaati geldiğini söyleyen Avukat İdris Yapıcıoğlu, FETÖ mağduru mahkûmların mağduriyetlerinin giderilmesi gerektiğini söyledi.

FETÖ’nün çok etkin olduğu zamanlarda Türkiye’de özellikle Hizbullah Cemaati başta olmak üzere diğer İslami camialara olan zulüm ve vahşetlerine dikkat çeken Avukat İdris Yapıcıoğlu, devletin bu mağduriyetlere yönelik iyileştirmelere gitmesi ve yıllardır cezaevlerinde haksız olarak tutulan mahkûmların özgürlüklerine kavuşturulması gerektiğini söyledi.

FETÖ’nün 1990’lı yıllarda kendisi için engel olarak gördüğü herkesi yok etmekten imtina etmediğin belirten Yapıcıoğlu, örgütün, bunun içinde elindeki yargı gücünü kullandığını söyledi.

Yapıcıoğlu, “FETÖ özellikle yargıda çok etkindi. Şu anda görüyoruz ki o dönemde, dosyalar üzerinde çok ciddi oynamalar yapılmış, deliller karartılmış, olmamış şeyler varmış gibi suç ihdas edilmiş. Hâkim ve savcı ayağında da bu tür hukuksuzluklar olmuş, kollukta polisin eliyle de olmuş. Tabi ki bu dosyaların yeniden ele alınması lazım. FETÖ’nün mağdur ettiği camiaların başında Hizbullah geliyor. Herkesi bir şekilde mağdur etmişler. Yollarına çıkabileceklerini düşündükleri herkesi bertaraf etmek amaçlı olarak bu yollara tevessül etmişler. Bu bilgi bugün kamuoyuna mal oldu ve ortaya çıktı. Oysaki biz bu durumu bugün değil bu hukuksuzluklar yaşandığında da biliyorduk ama kimseye sesimizi duyuramıyorduk.” dedi.

Hükümet yetkilileri ‘biz bu mağduriyetleri biliyoruz bu mağduriyetleri gidermemiz lazım’

Hükümetin, yaşanan mağduriyetlerin farkında olduğunu ve bu mağduriyetleri gidereceklerini söylediklerini belirten Yapıcıoğlu, “Şimdi mademki bu bilgi kamuoyuna mal olmuş, bu bilgi hükümet tarafından biliniyor, hatta zaman zaman hükümet yetkilileri farklı düzeylerde bunu dile getiriyorlar, o halde bu mağduriyetlerin giderilmesi lazım. Şimdi haksızlıklardan rahatsız olmak bir anlamda iyidir. Yani vicdanın henüz ölmediğini gösterir. Eğer siz haksızlığın var olduğunu bildiğiniz halde ve elinizde bu haksızlığı bertaraf etmeye yönelik yetkiler var iken hiç bir şey yapmıyorsanız bu, iki türlü kötülüktür. Vicdanınızın sesini dinlemiyorsunuz demektir ki bu daha kötüdür. Ondan sonra susar ve artık yaşanan zulmü kaldırmayan bir zalim olursunuz.” ifadelerini kullandı.

“Af değil yeniden yargılama istiyorlar”

“Yetkililer, bu dosyaların yeniden ele alınmasını ve gerekirse yeniden yargılamaların önünü açmaları gerekir.” diyen Yapıcıoğlu, “Aslında yapılacak olan şeyler bellidir ve bu defalarca söylendi. Fakat bu işin gereği yerine getirilmedi. Yapılması gereken, bu dosyaların yeniden ele alınmasıdır, yargılamaların yenilenmesidir. Ancak o zaman bu mağduriyetler giderilebilir. Bu dosyalar nedeniyle haksız yere yatanlar ‘biz af istiyoruz’ talebiyle karşımıza çıkmıyorlar. Diyorlar ki; ‘bizim dosyalarımız tarafsız bir yargı tarafından yeniden ele alınsın, yargılamalar yenilensin.’ İstenen budur. Bu yapıldığı zaman görülecektir ki o vakit bugün ayyuka çıkmış bu hukuksuzluklar hem tespit edilecek hem de bu kişilerin mağduriyetleri giderilecektir.” şeklinde konuştu.  

“Devleti batılı güçlerin eline teslim edeceklerdi”

15 Temmuz darbe girişimiyle FETÖ’nün ne kadar zalim olduğunun kamuoyu tarafından çok net bir şekilde görüldüğünü dile getiren Yapıcıoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

“FETÖ denilen oluşumun nemenem bir oluşum olduğu, gaddarlıkta ne kadar ileri gidebileceği 15 Temmuzdan sonra ortaya çıktı. 15 Temmuz’da halk refleks olarak meydanlara çıkıp bu darbe teşebbüsüne dur demeseydi ve bu grup eğer iktidara sahip olsaydı devleti batılı güçlerin eline teslim edeceklerdi.” ifadelerini kullandı.

“FETÖ ile mücadele ettiği için 20 yıldır cezaevinde olanlar var”

FETÖ’nün gerçek yüzünü 15 Temmuz’dan öncede bilip kendisi ile mücadele edenlerin 20 yıldan fazladır zindanlarda olduklarını söyleyen Yapıcıoğlu, “Tabi ki 15 Temmuz’da sokağa çıkan insanlardan bazıları bu mücadeleyi verirlerken hayatını kaybetti bazıları ise yaralandı, sakat kaldı. Mücadele edenlerden katledilenlere şehit statüsü verildi yaralılara ise gazi statüsü tanındı. Peki, 15 Temmuz’da darbeyle mücadele edenlere bu statüler tanındı da henüz FETÖ’nün bu yüzü ortaya çıkmazdan önce onlarla mücadelede edenlerin durumları ne olacak. Geçmişte onlarla mücadele eden ve FETÖ’ün onları kendisine tehdit olarak gördüğü için katlettiği veya cezaevlerine attığı kişiler nasıl bir statüye kavuştular. Bu insanlar ya öldürüldü ve mezarları dahi bulunamadı ya da terörist denilerek yıllardır cezaevlerinde çürümeye terk edildi. Bu gerçek maalesef her zaman gözden kaçmaktadır.” diye konuştu.

“Yeni sistemde mazeret geçerli olamayacak”

Yeni hükümet sistemiyle ilgili olarak da konuşan Yapıcıoğlu, bu sistemde, istenmesi durumunda FETÖ mağdur ettiği mahkûmların özgürlüğüne kavuşturulabileceğinin altını çizdi.

Yapıcıoğlu, “Yeni sistemde işleyişin nasıl olacağı tabi birçok kişi için bir soru işareti. Yeni sistemin icra makamında bulunanlar bile bir belirsizlik içinde. Esasına bakarsanız değişiklikle daha pratik bir sisteme kayma olduğu söylenebilir. Yapılmak istenen icraatlar daha pratik bir şekilde hayata geçirilebilecek. Bürokratik engeller daha az çeldirici rol üstlenecek ya da olmayacak. Bu yeni sistemde, ‘ben şunu yapmak istedim de yapamadım’ gibi bir mazeret artık geçerli olamayacak. Bu, yapabilirlik noktasında düğümlenmiyor. ‘Yapmayı istemek ya da istememek’ noktasında düğümleniyor. Bizce de bu mağduriyetlerin giderilmesi isteniyor ise şimdiye kadar çoktan giderilebilirdi. Bunu düşünmek istemiyoruz ama sanki bu mağduriyetler giderilmek istenmiyor gibi bir noktaya da artık kaçınılmaz olarak geliyoruz.” dedi. (Mehmet Sait Çelik, Mehmet Salih Akgül – İLKHA)