İslami hizmetlerinden dolayı cezaevine konan mağdurların yakınları, FETÖ’ye bağlı hâkim ve savcıların verdiği cezaların hükümsüz sayılması gerektiğini belirttiler.

İslami hizmetlerinden dolayı FETö'nün kumpaslarıyla cezaevine konan mağdurların yakınları, Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'nde bayram görüşüne gittiler.

Bir saat süren görüş sonrası İLKHA'ya konuşan mağdur yakınları, Kurban Bayramı'nı buruk geçirmenin hüznünü yaşadıklarını söylediler.

Abisi Turgut Barut'un, FETö'ye bağlı oldukları gerekçesiyle görevden alınıp cezaevine atılan hâkim ve savcılar tarafından cezalandırıldığını belirten Nurettin Barut, adaletin bir an önce tecelli etmesini istedi.

Barut, "Abim ve onun gibi mağdurlar, İslami hassasiyetlerinden dolayı cezaevine girdiler. FETö'nün hâkim ve savcıları tarafından ceza aldılar. Görevden alınan bu hâkim ve savcılar teröristse cezaların hükümsüz sayılması gerekiyor. Bizim için insanlar sadece bir vesiledir. Hz. Yusuf nasıl ki cezaevinden vezirliğe kadar yükseldiyse Allah'ın takdir ettiği gün ve saatte inşallah yakınlarımız da çıkacaktır. Biz, buna inanıyoruz." dedi.

Antalya'dan kardeşi Şahin Yapıcı'nın görüşüne gelen Aysel Biter, yaşadıkları mağduriyetlerin bir an önce giderilmesi gerektiğini söyledi.

"FETö'nün hâkim ve savcıları, mağdurlar adına ifade hazırladılar"

Af istemediklerini, sadece yeniden yargılama yolunun açılmasını istediklerini belirten Biter, "Kardeşim tutuklandığı zaman FETö'nün savcıları ve hâkimleri polis kılığına girerek bu mazlum insanların ifadelerini kendi ifadeleriymiş gibi yazdılar, çizdiler, gözleri kapalı olarak imzalattılar. Bunları yıllarca mahkûm ettiler. Yusufilerin hakkının göz ardı edilmemesini rica ediyorum. Antalya'dan, Konya'dan, İstanbul'dan kardeşimizi görmeye geliyoruz. Yeni doğan bebekler üniversiteye gittiler, askere gittiler, evlendiler. Dayılarını göremediler. Cumhurbaşkanına sesleniyorum, biz af istemiyoruz, hakkımızı istiyoruz." ifadelerini kullandı.

Yıllardır bayramları evlatsız geçirdiğini dile getiren Ayhan Elaltıntaş, yeniden yargılanma yolunun açılmasını istedi.

"Yeniden yargılamanın yolu açılsın"

FETö'nün kumpaslarıyla cezaevine konan oğlunu dışarıda görmek istediğini ifade eden Elaltınaş, şöyle konuştu:

"Oğlum Ramazan yıllardır cezaevindedir. Cezaevine her gelişimde ve gidişimde ölüyorum. Bütün Yusufiler yıllardır içeride. Biz, evlatlarımızı dışarıda istiyoruz, tekrar yargılanmanın önünün açılmasını istiyoruz. Evlatlarımızı dört duvar arasında değil, dışarıda görmeyi özledik. Onların hiçbir suçu yoktur."

İslami kimliğinden dolayı yıllardır cezaevinde bulunan Sıddık Kurt'un eşi Tuba Kurt, bayramlarda sevinç yaşayamadıklarını dile getirdi.

"Bayramlar zor geçiyor, anlatamıyorum"

Kurt, "Bayramlar öyle zor geçiyor ki, anlatamıyorum. Evde duramıyoruz. Allah'tan sabır istiyoruz. Yeter artık diyoruz, başka bir şey demiyoruz. Adaletin bir an önce gelmesini istiyoruz." şeklinde konuştu.

"Abim İslami hizmetlerinden dolayı kumpasla karşı karşıya kaldı"

Abisini yargılayan hukukçuların şu an cezaevinde olduğunu ifade eden Vedat Kurt, "Abim İslami hizmetlerinden dolayı büyük bir kumpasla karşı karşıya kaldı. Şu an FETö mağduru olarak cezaevindedir. Onsuz bir bayram daha geçirdik. Onları yargılayanlar şu an içeridedir. Biz af dilemiyoruz, yeniden yargılanma yolunun açılmasını talep ediyoruz. Haksız yere yıllarca zulüm gördüler. Adalet şimdiyse hemen tecelli etsin." dedi.

"Abim yakalandığında çocuktum, şimdi ise çocuklarım var"

Kurt'un kız kardeşi Gülcan Babacan ise abisi tutuklandığında çocukluk çağında olduğunu söyleyerek, "Abim yakalandığında çocuktum, cezaevine girdi. Şimdi evliyim, çocuklarım oldu. Çocuklarımız evlenme çağına geldi. Yeter artık, adaletin tecelli etmesini istiyoruz." ifadelerini kullandı. (Hamza Adiyaman/Emrah Deniz-İLKHA)