Paralel yapı polisleri tarafından kaçırılarak çeşitli işkencelerden geçirilen ve ardından kendisine ait olmayan bir imzanın altında olduğu ifade tutanağıyla tutuklanıp müebbet hapse mahkûm olan Faruk Afşin’in ailesi 17 yıllık zulüm sürecini anlattı.

Bir yandan PKK baskısı ve vahşetini görmüş bölge halkı, diğer yandan da paralel yapının zulümlerini iliklerine kadar yaşadı. 15 Temmuz darbe girişimi süreciyle paralel yapının geçmişe dayalı işlemiş oldukları cinayet, kumpas ve komplolar da yoğun olarak gündeme gelmeye başladı.

PDY/FETö mensubu polislerin icra ettikleri zulüm dolu uygulamaların mağdurlarından biri de 17 yıl önce evinin önünden kaçırılan Faruk Afşin oldu. Çeşitli işkencelerden geçirilen ve ardından kendisine ait olmayan bir imzanın altında olduğu ifade tutanağıyla tutuklanıp müebbet hapse mahkûm olan ve 6'sı erkek, 3'ü kız olmak üzere toplam 9 çocuğu ve 13 torunu olan Faruk Afşin'in ailesi mağduriyetlerini İLKHA'ya anlattı.

"Eşimin bir an önce bırakılmasını istiyorum"

Faruk Afşin'in eşi Kadriye Hanım, yaşadıklarını şöyle dile getirdi: "Eşimi 1999 yılında kaçırdılar. Bizim haberimiz ondan olmadı. Yaklaşık 4 ay boyunca eşimden hiçbir haber alamadık. 4 aydan sonra eşim ortaya çıktığı zaman ona yapılan eziyetleri bize anlattı. Kendisine sürekli 3 ay boyunca işkence yaptıklarını, günlerce onu karın içinde bıraktıklarını, dağın tepesinden onu aşağıya attıklarını, ayağına çivi batırdıklarını söyledi. Paralelciler eşime çok zulüm ettiler. Bir an önce bırakılmasını istiyoruz. Suçsuz, sebepsiz yere 17 senedir hapis yatıyor. Eşime isnat edilen hiçbir suçu işlememiştir. Eşimin imzasını taklit eden paralelciler dosya hazırlayıp, onun yerine imza atmışlar. Bu Adli Tıp Kurumunda da belli oldu. İfade tutanağına eşimin yerine imza atılmasına ve imzanın kendisine ait olmamasına rağmen 17 senedir boş yere cezaevinde yatmaktadır. Açıp dosyasına baksınlar. Yapılan zulmü göreceklerdir. Bir an önce eşimin bırakılmasını istiyoruz."

"Babam kaçırılırken ben 6 yaşındaydım"

Babasının türlü türlü işkencelerden geçirildiğini vurgulayan Faruk Afşin'in oğlu Mehmetşah Afşin, "1999 yılında henüz ben 6 yaşındayken paralel yapının polisleri tarafından babam kaçırıldı. Babamın gayr-i resmi yollardan kaçırılması sonucu 3 aydan fazla ona elektrikle işkenceler, ayağına çivi batırmalar, farelerin etini koparması, Filistin askısında bir gün boyunca bekletilmesi gibi işkenceler yapıldı. Sonra babam ölsün diye üç gün kar ütünde bırakıyorlar. Babamın ölmediğine kanaat getirdiklerinde bu defa resmi polis ekibi babamı alıp, yine işkenceler yapıyor ve ardından kendilerinin altına imza attıkları ifade tutanağıyla 20 Ocak 2000 tarihinde tutuklanıp cezaevine koyuyorlar." dedi.

"Babamın yerine imza atılmasına rağmen 17 senedir cezaevinde tutuluyor"

İfade tutanağındaki sahte bir imzadan dolayı 17 senedir cezaevinde tutulan babasının bir an önce serbest bırakılması gerektiğini söyleyen Afşin, "Babam suçsuz bir şekilde cezaevinde tutuluyor. İfade tutanağında kendi imzası olmadığı kriminal sonuçlarla belgelenmesine rağmen babam 17 senedir boşuna cezaevinde tutulmaktadır. Haksız yere verilen cezadan ötürü hem o hem biz mağdur olduk. Bu mağduriyetimizin giderilmesini ve cezaevinde tutulan babamın cezaevinden çıkarılmasını bekliyoruz." diye konuştu.

Gözaltında gördüğü ağır işkenceler nedeniyle cezaevinde bulunduğu 17 yıllık zaman diliminde yaklaşık 6 yıl gibi bir süre de felçli olarak hayata tutunan Faruk Afşin, yaşadığı mağduriyetin giderilmesini, adaletin tecelli etmesini bekliyor. (M.Fatih Akgül - İLKHA)