21. Yüzyılın modern soykırımı
Tarih bugünlerde Gazze'yi yazıyor. Hem de uzun uzadıya. Gazze için yazılacak, anlatılacak o kadar çok şey var ki… kulakların sağır, gözlerin kör, dillerin lal kaldığı Gazze için kelimeler ne kadar kifayet edebilir ki… evet, Gazze 21. Yüzyılın modern soykırımını yaşıyor.
Dünya'da başka Gazze yok!
Tarih, dünyanın gözü önünde gerçekleşen böylesine barbar bir soykırıma şahit olmadı…
Çünkü vahşette sınır tanınmadı…
Bütün insani değerler ayaklar altına alındı…
Kadın-erkek, genç-yaşlı, çocuk-bebek, hastane-okul-cami denmeden bombalar yağdırıldı.

Gazze saldırıların etkisiyle enkaza dönüşerek, yaşanmaz bir hal aldı…
Çocukların hayalleri yıkıldı, gelecekleri yok edildi… kundaktaki bebekler dahi hedef alınarak hayat hakkı tanınmadı…
Barbar siyonistler Gazze'de yaptıkları katliam, akıttıkları kan yetmezmiş gibi, açlığı ve susuzluğu masum Filistinliler üzerinde bir silah olarak kullandı…
Gazze'yi dört bir yandan ablukaya alan terör rejimi, gıda malzemelerinin girişine dahi engel oldu.
Gazzeliler sıcak yemeği unuttu… temiz suya hasret kaldı… salgın hastalıklar baş gösterdi...
Filistinliler temiz suya erişmek için saatlerce sırada bekledi…

Çocuklar çaresizce, hayvan yeminden yapılan ekmekleri ve ağaç yapraklarını yedi…
Sağlıkları bozuldu, hastalandılar… ve artık tedavi için ne bir doktor ne de bir hastane kalmıştı… durum görünenden daha vahimdi…
İnsanlık utanmadı… liderler harekete geçmedi… Gazze'ye kimse nefes olamadı…
Sözde insan hakları savunucuları olduklarını iddia eden başta ABD olmak üzere batılı devletler soykırıma açık destek verdi…
Kendilerini yöneten liderlerin soykırımcı yüzünü gören batı halkları meydanları doldurdu… gerçek yüzlerini ifşa ederek protestolar düzenledi…
Uluslararası kuruluşların maskeleri düştü… etkisini kaybetti… Gazze'deki enkazın altında kaldı…

Gazze'de kelimelerin dahi kifayetsiz kaldığı bunca mezalim yaşanırken, Arap ve diğer islam ülkeleri de olup bitenleri sadece seyretmekle yetindi…
Neredeyse ülke liderlerinin tümünün, siyonistlerin kullanışlı birer aparatı olduğu bariz bir şekilde ortaya çıktı… alınlarında beliren ihanetin işareti daha da belirginleşti…
Evet; Gazze kan kaybederken siyonistler kandan beslenmeye devam etti…
İslam ülkelerini idare edenler Gazze'deki zulüm karşısında sessiz kalırken, emperyalistler daha da pervasızlaştı…
Gazze mücahidleri siyonistlere karşı destansı mücadeleyle itibar kazanırken, islam ülkelerini idare eden yöneticilerin itibarları yerle bir oldu… (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Sudan'ın yakın tarihi, sistematik şiddet, savaş suçları ve toplu mezarlarla örülü karanlık bir tabloyu gözler önüne seriyor. Darfur'dan Hartum'a uzanan bu kanlı miras, bugün de yeni çatışmalarla derinleşiyor.
"Sivil" diye pazarlanan mesajlaşma uygulamaları, navigasyon sistemleri ve gözetim yazılımları… Siyonist rejim, modern güvenlik doktrinini günlük hayatın vazgeçilmez araçlarını birer savaş silahına dönüştürme üzerine kurarken, bu teknolojiler önce Filistin'de deneniyor, ardından dünyaya "akıllı çözüm" adıyla satılıyor.
Siyonist rejim, Gazze'yi boşaltma hedefini bu kez bombalarla değil, açlık, yıkım ve "özgür irade" söylemiyle hayata geçiriyor. Para karşılığı yürütülen gizli tahliye ağı, sahte insani kuruluşlar, özel havayolu şirketleri ve resmi güvenlik mekanizmalarıyla Filistinlileri ülkelerinden koparıyor.
ABD Adalet Bakanlığı, Trump'ın adının geçtiği Epstein dosyalarının tamamını yayımlayacağını duyurdu. Ancak çocuk istismarı, küresel elit ağları ve Epstein'in istihbarat bağlantıları olduğu yönündeki iddialar, "şeffaflık" söyleminin gerçekte ne kadar karşılık bulduğunu sorgulatıyor.