Açlığa terk edilen Gazze'yle sessiz dayanışma: Sizi unutmadık, özür dileriz, yanınızdayız
Gazze'deki kuşatma ve soykırıma karşı çaresiz hisseden dünya halkları, umutlarını ve özürlerini Akdeniz'in dalgalarına emanet ediyor. Mısır'dan Türkiye'ye uzanan dayanışma girişimi, deniz yoluyla Gazze'ye ulaşmayı hedefleyen "şişe mesajları"yla anlam kazanıyor.
Gazze'de süren kuşatma, açlık ve sistematik soykırım, uluslararası toplumun büyük kısmının sessizliğine rağmen halkların vicdanını susturamıyor.
Mısır'ın Sina Yarımadası'ndan Türkiye'nin Mersin kıyılarına uzanan bir dayanışma girişimi, Akdeniz'in dalgalarına bırakılan yiyecek dolu şişelerle farklı bir boyut kazandı.
Şişelere konulan küçük miktarlardaki gıda maddeleri ve duygu yüklü notlar, açlığa terk edilen Gazzelilere ulaştırılmak üzere denize bırakılıyor.
Mısır'ın Refah kentine bağlı Şeyh Zuveyd sahilinde ailesiyle birlikte deniz kenarına gelen küçük Genet Abdun, her şişeye "Sina'nın çocuklarından Gazze'nin çocuklarına" notunu ekliyor. Pirinç, mercimek gibi bakliyatlarla dolu şişeleri ağabeyi Bilal denize bırakırken, yazdığı satırlarda ise sadece gıda değil, umut ve özür taşıyor: "Yapabildiğimiz tek şey bu… Belki ulaştırabiliriz."
Bu duygu yüklü girişimin mimarı, Mısırlı bir akademisyen ve mühendis olan Muhammed Ali Hasan. Sosyal medyada paylaştığı fikir kısa sürede büyük ilgi gördü. Boş su şişelerine bir kilo kuru bakliyat koyulup sıkıca kapatıldıktan sonra Akdeniz kıyılarından denize bırakılıyor. Hedef, bu şişelerin 72 ila 96 saat içinde doğuya doğru akan yüzey akıntılarıyla Gazze sahiline ulaşması.
Fikir sembolik bir anlam taşısa da birçok kişi bu sessiz çığlığı sahiplenmiş durumda. Sosyal medyada konuyla ilgili çok sayıda mesaj paylaşıldı. Aktivist Enes Hafnavi, "Bu gıda değil, bu bir yaşam mesajı" derken, bazıları ise daha etkili yöntemler geliştirilmesini önerdi. Hatta GPS cihazları ile şişelerin takibinin yapılmasını teklif edenler oldu.
Her ne kadar bu girişimin somut bir sonuca ulaşıp ulaşmadığı bilinmese de Gazzeliler için bu hareketin anlamı derin.
Filistin Enformasyon Merkezi'nin haberine göre Gazze'de yaşayan bir genç, sosyal medyada yayınladığı videoda şöyle dedi:
"Belki yemek ulaşmadı ama sevginiz, merhametiniz ulaştı. Hâlâ bizi düşünenlerin olduğunu hissettik. Sağ olun Mısır halkı, keşke herkes sizin gibi olsa."
Bu dayanışma yalnızca Mısır'la sınırlı kalmadı. Türkiye'nin Mersin kentinden de benzer destek mesajları şişelere yüklenip denize bırakıldı. Ortak niyet, Gazze'ye yalnız olmadığını hissettirmekti.
Çağrıya icabet eden HÜDA PAR Gençlik Kolları, Mersin'den Akdeniz'e içi bakliyat dolu şişeleri bıraktı.
Sosyal medyada yapılan paylaşımda, "Gazze için vicdanımızı denize bırakıyoruz! Bu şişeler, sadece Gazze’ye umut değil, aynı zamanda ahirette bizim şahidimiz olacak. Belki oraya ulaşamayacaklar... Belki dalgalar arasında kaybolacaklar… Ama Allah’ın huzurunda, bu şişeler diyecek ki: 'Bunlar, çaresizler için kıyıda bir şey yapmaya çalışanların niyetiydi.” ifadelerine yer verildi.
Dünyanın dört bir yanındaki halklar, ellerinden gelen bu küçük ama anlamlı jestlerle Gazze'ye sesleniyor:
"Sizi unutmadık. Özür dileriz. Yanınızdayız." (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Kaçakçılar, sıkı kontrolleri aşmak için maden suyundan meyve kasalarına, drone'lardan sahte konteynerlere kadar birçok yönteme başvuruyor. Milyarlarca euroluk pazar, Avrupa'nın güvenliğini tehdit ediyor.
Kıtaları birbirine bağlayan 1,4 milyon kilometrelik fiber ağ, küresel ekonomiden askeri sistemlere kadar tüm dijital yaşamın omurgasını oluşturuyor. Derin sularda süren görünmez rekabet, ABD-Çin gerginliğini yeni bir boyuta taşırken, her bir kablonun kopması uluslararası düzeni sarsabilecek etkiye sahip.
Henüz 22 yaşındayken 1993 yılında işgal tarafından şehit edilen Kassam Tugayları'nın efsanevi komutanlarından İmad Akil, "yedi canı olan maskeli adam" ve "sıfır noktasından çatışmanın mühendisi" olarak anılıyordu.
İşgalci siyonist rejimin 23 Kasım 2001'deki suikastı sonucu şehit olan HAMAS'ın üst düzey askeri komutanı Mahmud Ebu Hanud, işgale yönelik başarılı operasyonları planlaması ve birçok suikast girişiminden kurtulması nedeniyle Filistinliler arasında olağanüstü bir efsane olarak kabul ediliyordu.