İkinci İntifada veya El Aksa İntifadası, siyonist rejimin eski başbakanı Ariel Şaron’un 2000 yılında Mescid-i Aksa’yı basması nedeniyle başladı; işgalciler yıllarca süren bu süreçte 4 bin 412 Filistinliyi şehit etti, 48 binden fazla kişiyi de yaraladı. İşgalin kaybı ise 1069 ölü, 4 bin 500 de yaralıydı.
Bugün, Filistinlilerin, siyonist savaş makinesi karşısında mukaddesatlarını savunma konusundaki kararlılık ve azmine tanıklık etmeye devam eden El Aksa İntifadası'nın 24'üncü yıldönümü idrak ediliyor.
İntifada'nın 24. yıldönümü, mübarek Mescid-i Aksa'nın acılarının ve işgalci oluşumun onu Yahudileştirme ve özelliklerini değiştirme planlarının ve onu zamansal ve mekansal olarak bölmek amacıyla her gün düzenlediği saldırılarla bağlantılı olarak devam ettiği bir döneme denk geliyor.
İkinci İntifada nasıl başladı ve devam etti?
28 Eylül 2000'de eski siyonist rejim başbakanı Ariel Şaron’un Mescid-i Aksa’yı basmasıyla İkinci İntifada Kudüs’te başladı. Mescid-i Aksa’nın avlusunda tur atan Şaron’un, “burası hep bir israil bölgesi kalacak” sözleri, mescitteki Filistinlileri ayağa kaldırdı ve o gün siyonist işgal kuvvetleri ile çıkan çatışmalarda 7 Filistinli şehit oldu, 250 kişi yaralandı. Olayda 13 işgal askeri yaralandı. "İkinci İntifada" adı verilen bu çatışmalar önce Kudüs’te başladı sonra yayılarak Batı Şeria ve Gazze’ye sıçradı.
29 Eylül Cuma gününe denk gelen intifadanın ikinci gününde çatışmalar yoğunlaştı ve 6 gencin şehadeti, 300 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlandı.
İkinci İntifada’nın sembolü: Muhammed Durra
30 Eylül 2000'de vahşi işgalciler, Gazze şehrinin güneyindeki Salahaddin Caddesi'nde bir varilin arkasına sığınan baba ve oğluna dünyanın gözü önünde ateş açtı. Vahşi Siyonistler, bu saldırıda 11 yaşındaki Filistinli Muhammed Durra'yı katletti, baba ise ağır yaralandı. Televizyon kameraları önünde yayımlanan bu infaz görüntüleri, dünya halklarının duygularını sarstı ve o meşum saldırı, İkinci İntifada'nın simgesi haline geldi.
İntifadanın ilk günlerinde işgal ordusu, Filistinlileri terörize etmeye, halkın öfkesinin devam etmesini engellemeye çalışmış, bu nedenle askeri helikopterlerle ateş açmış ve ilk kez yerdeki hedefleri bombalamak için kullanmıştı. İşgal saldırıları hızla gelişti ve öyle bir hal aldı ki siyonistler bu kez savaş uçaklarını evlere yönelik saldırılarda kullandı. Böylece işgalciler birçok katliam gerçekleştirip binlerce Filistinliyi katlettikten sonra sivilleri hedef alan yeni bir askeri rejim kurdu.
İlk günlerde kapsamlı bir grev ve genel yas yaşandı ve çatışmaların kapsamı tüm Filistin şehirlerini, köylerini ve kamplarını kapsayacak şekilde genişletildi; sonuçta 13 kişi şehit oldu, 3 kişi yaralandı.
1 Ekim'deki işgal saldırılarında da 10 kişi şehit oldu, 227 kişi de yaralandı. İşgalciler, çatışmalarda helikopter ve LAW füzeleri kullandı.İntifada, Filistin halk mücadelesinin en önemli aşamalarından biriydi; siyonistlerin art arda işlediği büyük ve ardı ardına gelen suçlara sahne olan, çocukların, kadınların ve erkeklerin hayatını mal olan; hatta ağaçların ve taşların dahi "bağışlanmadığı" bir dönemdi.
Resmi Filistin istatistiklerine göre Aksa İntifadası 4 bin 412 Filistinlinin şehadetine ve 48 bin 322 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanırken, işgalin resmi verilerine göre 1069 siyonist öldürüldü, 4 bin 500 kişi de yaralandı.
İşgalci Siyonistler, intifadayı sonlandırmak için birçok Filistinli liderin ölüm emrini verdi. Başta HAMAS’Iın kurucusu Şeyh Ahmet Yasin olmak üzere çok sayıda siyasi ve askeri Filistinli lider şehit oldu.
Bu süreçte katledilen liderler ve simge isimler şöyleydi:
Şeyh Ahmed Yasin
İslami direniş hareketi HAMAS'ın kurucusudur. 22 Mart 2004'te tekerlekli sandalyeyle Gazze'deki camiden sabah namazı sonrası ayrılırken işgal tarafından üç füzeyle vahşice katledildi.
Şakir Hasune
Yirmili yaşlarında genç bir Filistinli olan Şakir Hasune, 12 Ocak 2001'de Bab El Zaviye bölgesinde (El Halil şehir merkezi) çatışmalar sırasında işgal ordusu tarafından katledildi ve yerlerde sürüklendi. Ağır yaralı hali ve kötü muameleye maruz kaldığı görüntüleri kamuoyunu ve uluslararası medyanın tepkisini çekti.
İki güzel Cemal… Salim ve Mansur
Filistin davasının ve direnişinin önemli liderleri arasında yer alan sembol isimlerden Cemal Mansur ile Cemal Selim, 31 Temmuz 2001'de Nablus'un merkezinde (Batı Şeria'nın kuzeyinde) bir düşünce kuruluşuna atılan roketle onu şehit edildi.
Ebu Ali Mustafa
Siyasi ve askeri lider, Genel Sekreter ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'nin kurucusu, 27 Ağustos 2001'de işgal tarafından El Bireh (Batı Şeria'nın merkezi) şehrindeki ofisine atılan iki füzeyle suikasta kurban gitti.
Salah Şehadeh
HAMAS hareketinin askeri birimin kurucusu ve İzzeddin El Kassam Tugayları'nın komutanı, 23 Temmuz 2002'de işgalin, eşinin bulunduğu binayı bombalaması sonucu şehit edildi. Kendisiyle birlikte kızları ve çoğu çocuk olan çok sayıda sivil de katledildi. Bu olay “El Derac Mahallesi” katliamı olarak biliniyordu.
Ebu Cendel
İsrail ordusu, Cenin Mülteci Kampı'ndaki operasyon komutanı ve "Ebu Cendel" olarak bilinen Yusuf Reyhan, Cenin kampına saldırı sırasında mühimmatı bittikten sonra işgalciler tarafından evinde esir alındı. Ebu Cendel, yapılan işkencelerin ardından orada infaz edildi ancak mübarek cesedi dahi yere düşmedi ve oturur vaziyette kaldı.
İsmail Ebu Şenneb
HAMAS hareketinin en önde gelen kurucularından ve liderlerinden biridir ve 21 Ağustos 2003'te bulunduğu aracın işgal helikopteri tarafından Gazze'de bombalanması sonucu suikastla şehit oldu.
Abdülaziz El-Rantisi
HAMAS hareketinin en önde gelen liderlerinden biri olan Rantisi, 17 Nisan 2004'te Gazze'deki aracında bir Apache helikopteri tarafından ateşlenen bir füze tarafından suikastta şehit olana kadar çeşitli suikast girişimlerine maruz kaldı.
Taş ve molotoftan füzelere…
Aksa İntifadası'nı Birinci İntifada'dan ayıran şey, Filistin direnişi ile işgal ordusu arasındaki çok sayıda silahlı çatışma ve askeri eylemlerin tırmanmasıydı. HAMAS'ın askeri kanadı El Kassam Tugayları silahlarını geliştirdi ve siyonist işgal yerleşimlerini vurmak için füzeler üretebildi. Birinci İntifada’da taş ve molotof kokteyli kullanan Filistinli direnişçiler, İkinci İntifada’da siyonist kentlerine ulaşmak için füzeler kullandı.
Aksa İntifadası sırasında Batı Şeria ve Gazze Şeridi bölgeleri askeri işgallere maruz kaldı, binlerce ev ve konut yıkıldı, ayrıca binlerce dönüm tarım arazisi yerle bir edildi.
İntifadanın en önemli olaylarından biri işgal rejimi Turizm Bakanı Rehavam Ze'evi'nin Filistin Halk Kurtuluş Cephesine mensup direniş savaşçıları tarafından öldürülmesiydi.
İntifada’nın başlamasından yaklaşık bir yıl sonra, 26 Ekim 2001’de işgalin sdirot kenti, ilk yerli füzeyle vuruldu. Filistin direnişi o tarihten sonra füze kapasitesini artırdı. İşgalin en büyük kentleri Filistinli direniş gruplarınrın füze menzilinde oldu.
İkinci İntifada Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde, 8 şubat 2005'te işgal rejimi ile Filistin arasında varılan bir barış anlaşmasıyla fiilen sona erdi.
Mescid-İ Aksa’da durum aynı
Aradan geçen 24 yıla rağmen Mescid-i Aksa'daki ihlâllerde bir değişiklik olmadı. İşgalci yerleşimciler başta olmak üzere Siyonist hükümetin yetkilileri de mübarek Aksa'ya baskın düzenlemeyi sürdürüyor.
Buna karşılık direniş grupları da kanıyla ve canıyla mücadele ederek işgallere karşı durmaya devam ediyor. Direniş, son olarak HAMAS'ın belirttiği üzere "israilin, Filistin davasını tasfiye etme, toprakları ele geçirme ve Yahudileştirme, Mescid-i Aksa ve kutsal mekanlar üzerinde tam olarak hakimiyet kurma planlarına karşı koymak için" 7 Ekim 2023'te Aksa Tufanı harekatını başlattı. İkinci İntifada sona ermiş olsa da direniş, farklı şekillerle ve büyük bir kararlılıkla sürüyor. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Her yıl insan hakları raporları yayımlayan, Dünya Çocuk Hakları Günü'nü kutlayan, hak ve özgürlüklerden dem vuran ABD ve AB gibi Batılı uluslar, söz konusu Filistin, Lübnan ve Gazze'de katledilen en az 20 bin çocuk olunca utanç verici bir sessizliğe bürünüyor.
Filistin toprakları üzerinde siyonist rejimin kurulmasına, işgal ve katliamlara yol açan “Balfour Deklarasyonu”nun üzerinden tam 107 yıl geçti.
20 yıldan fazla bir süre ile Afganistan'ı işgal altında tutarak halkını sefalete mahkûm eden barbar Batı, hezimetini kamufle etmek için, Afganistan halkının yüzde 80'inin yoksulluk sınırının altında olduğu yaygarasını kopararak propaganda malzemesi olarak kullanıyor.
Yugoslavya'nın parçalanmasından sonra Sırpların Boşnaklara karşı başlatmış olduğu soykırıma karşı direnen ve nihayetinde mücadelesini zaferle taçlandıran Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç, vefatının 21'inci yılında rahmetle anılıyor.