Ev sahibi ile hırsız arasındaki fark: Filistinlilerin toprağa sıkı bağlılığı ve işgalcilerin kaçışı

Gazze'de 20 aydır süren kuşatmaya, yıkıma ve kıyıma rağmen Filistinliler topraklarını terk etmiyor. Öte yandan, İran ile siyonist rejim arasındaki savaş dalgası başlarken binlerce işgalci panikle kaçış hazırlığında. Siyonist rejim yönetimi ise sınır kapılarını kapatarak kaçışları engellemeye çalışıyor.
Gazze, her yanından sıkıştırılmış, 20 aydan uzun süredir ölüm, açlık ve abluka altında kıvranıyor. Ancak Filistinliler, açlıkla veya bombardımanla ölmek pahasına da olsa topraklarından vazgeçmiyor, sürülme planlarına direniyor.
Buna karşın, İran ile siyonist rejim arasındaki birkaç günlük savaş dalgası, işgal altındaki topraklarda binlerce Yahudi'nin panikle kaçışını tetikledi. Siyonist rejim, topraklarını boşaltmalarını önlemek için vatandaşlarının ülkeyi terk etmesini yasakladı.
Siyonist rejim medyası, gasıp Yahudilerin Herzliya, Hayfa ve Aşkelon limanlarından özel teknelerle Kıbrıs'a kaçtığını bildiriyor. Bu görüntüler, 1948'de deniz yoluyla Filistin'e gelen işgalcileri hatırlatıyor.
Siyonist rejim sözde Ulaştırma Bakanı Miri Regev, yabancılar ve turistler hariç, siyonistlerin yurt dışına çıkışını yasaklayan kararını duyurarak tartışmaya neden oldu.
Haaretz gazetesinin haberine göre, limanlar özel kaçış teknelerinin kalkış noktalarına dönüştü. Bazı yolcular "füzelerden kaçıyoruz" diyerek korkularını itiraf etti.
Herzliya Marinası, son günlerde alternatif kalkış noktası oldu; sabahın erken saatlerinden itibaren aileler bavullarını çekerek Kıbrıs'a gidecek tekneleri arıyor. Tekne yolculuğu 2 bin 500 ila 6 bin şekel arasında değişiyor.
Sosyal medyada ise 1948'den kalma işgalcilerin deniz yoluyla Filistin'e giriş görüntüleri yaygınlaşıyor; kullanıcılar "Nasıl geldilerse, öyle gidecekler" yorumunu yapıyor.
Filistinliler topraklarında ölüm pahasına direnirken, işgalciler ilk tehditte kaçıyor; bu durum gerçek sahip ile gaspçı arasındaki farkı gösteriyor.
Bazı kullanıcılar, Miri Regev'in yasağını "büyük kaçışın başlangıcı" olarak yorumluyor, bu yasağın ancak "hırsızlar" için çıkarılabileceğini belirtiyor.
Siyonist rejim projesinin sonunun yaklaştığını düşünenler, işgalcilerin geldikleri yerlere geri döneceğini vurguluyor.
Diğer yandan, Gazze'de şehit sayısı 20 aydır artmaya devam ediyor. İşgal ve ABD destekli sürgün planlarına rağmen halk topraklarından vazgeçmiyor. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Siyonist rejim, İran'a saldırısını bahane ederek Mescid-i Aksa'yı günlerdir tamamen ibadete kapattı. Uzmanlar bu adımın, işgalcilerin kutsal mabedi kalıcı şekilde Yahudileştirme ve kontrol altına alma stratejisinin bir parçası olduğu görüşünde.
ABD'nin elindeki en yıkıcı konvansiyonel bomba dahi İran'ın 100 metre derinliğe gömülü nükleer tesislerini yok etmeye yetmiyor. Uzmanlara göre siyonist rejim, erişemeyeceği hedeflere saldırarak hem askeri hem diplomatik bir çıkmaza sürükleniyor.
İran ve siyonist rejim arasında patlak veren doğrudan çatışmalar yeni bir askeri ve siyasi dengeyi beraberinde getirirken, uzmanlar uzun sürecek bir savaşta siyonist rejimin dayanıklılığının ciddi şekilde test edileceğini vurguluyor.