Ömrü İslami hizmetlerde geçen ve bu uğurda verdiği mücadeleden dolayı Bitlis'in Tatvan ilçesinde derin devletin cezaevinden çıkardığı itirafçıların eliyle katlettiği Molla Gıyaseddin Barlak, şehadetinin 30'uncu yılında rahmetle yâd ediliyor.
Bitlis'in Tatvan ilçesinde, İslamî hizmetlerinden dolayı şer güçlerin hedefi haline gelen ve 24 Şubat 1994 yılında, derin devletin cezaevinden çıkardığı itirafçılar eliyle katlettiği Molla Gıyaseddin Barlak, şehadetinin yıldönümünde rahmet ve minnetle yad ediliyor.
1966 yılında babasının fahri imamlık yaptığı Van'ın Özalp İlçesi'nin Yünkuşak köyünde dünyaya gözlerini açan Molla Gıyaseddin, 1974 yılında memleketi Batman'ın Gercüş ilçesine yerleşti. Eğitim hayatına burada başlayan Molla Gıyaseddin, okul çıkışlarında Kur'an-ı Kerim eğitimini almak için camiye giderdi. Çocukluk yıllarında camiye ve cemaate olan bağlılığı, okuldaki başarı ve ahlakı, büyükleri ve arkadaşları tarafından hep takdir edildi.
İlk, orta ve liseyi Gercüş'te tamamlayan Molla Gıyaseddin, liseden sonra; Siirt, Gercüş, Silvan, Ergani, Cizre ve Sason'da bulunan farklı medreselerde eğitim aldı. Bir yandan medrese eğitimi alan Molla Gıyaseddin, öte yandan Mardin İmam Hatip Lisesi'nde fark derslerini vererek İmam Hatip Lisesi diplomasını aldı.
1990 yılında girdiği imamlık sınavını kazandı. Zeki, ahlaklı ve başarısıyla dikkat çeken Molla Gıyaseddin, çevresi ve arkadaşları tarafından sevilirdi. İslami davaya olan sadakati, arkadaşlarıyla olan uyumu, güler yüzlülüğü, Kur'an okuyan gençlere olan düşkünlüğü, cami ve cemaate olan bağlılığı arkadaşlarını kendisine imrendiriyordu.
Bir dönem esnaflık da yapan Molla Gıyaseddin, gençlerin İslamî bir ahlakla yetişmesi için çaba sarf ederek bu uğurda hiçbir fedakârlıktan geri durmadı. İmamlık sınavını kazandıktan sonra üç yıl kadro bekledi ve sonra 1993 yılında Bitlis'in Tatvan ilçesinde müezzinlik görevine başladı. Göreve başlar başlamaz gençleri camiye yönlendirmeye çalışan Molla Gıyaseddin, kısa süre içerisinde onlarca talebeyi camide bir araya getirerek kendilerine Kur'an dersi başta olmak üzere birçok İslami dersler vermeye başladı. Davudi sesiyle okuduğu Kur'an-ı Kerim ve ezanıyla Tatvanlıların gönüllerini fethetti.
Tatvan'da yaptığı İslami çalışmalar, güzel ahlakı ve çocuklara verdiği önem, kısa sürede herkes tarafından öğrenildi. Tatvanlıların gıptayla baktığı Molla Gıyaseddin'in bu çalışmaları, şer odakları rahatsız etti. Çalışmalarını hazmedemeyen şer odaklar, camide onun çevresinde birleşerek, Kur'an halkalarına katılan çocukların ailelerini, çocuklarını camiye göndermemeleri konusunda tehdit etmeye başladı. Tehdit, sindirme ve yıldırmalarla Molla Gıyaseddin'in azmini kıramayan devletin derin odakları, son çare olarak Molla Gıyaseddin'i katletmeye karar verirler.
Karanlık eller, Kürdistan coğrafyasında uyguladıkları zulüm ve katliamların başka bir sahnesini Tatvan'da da sergilemeye karar verir. Onu katledip, yüzlerce Müslüman Kürd'ün kanına girmiş PKK görünümünü vermek suretiyle Tatvan'da yeni bir çatışma süreci başlatmak isterler. Bu hain planlarını devreye koyan şer odaklar, Bitlis Cezaevinde yatmakta olan Murat Kurtboğan isimli bir itirafçıyı cezaevinden çıkarıp, Nurettin isimli PKK itirafçısıyla birlikte ellerine silah vererek Molla Gıyaseddin'i katletmelerini isterler.
Molla Gıyaseddin, tarih 24 Şubat 1994'ü gösterdiğinde, cami cemaatine teravih namazını kıldırdıktan sonra, hain pusudan habersiz bir şekilde evinin yolunu tutar. Katiller hazırladığı planı devreye koyarlar. Hainler akşamın karanlığından faydalanarak Molla Gıyaseddin'i çapraz ateşe alırlar. Karanlığın sessizliğini tekbir sesleriyle bozan Molla Gıyaseddin, ruhunu Rabbine teslim eder. Daha 28 yaşındayken İslami hayatı benimsediği ve yaşatmaya çalıştığı için şer odaklar tarafından kurulan pusuda katledilir. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Bir yıl önce siyonist işgali, HAMAS Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Komutan Şeyh Salih El Aruri'ye Beyrut'un güney banliyösündeki bir binayı bombalayarak suikast düzenledi.
Şırnak'ın Uludere ilçesi Roboskî (Ortasu) köyünden 17'si çocuk 34 köylünün TSK'ya ait savaş uçakları tarafından bombalanması sonucu hayatlarını kaybettikleri olayın üzerinden 13 yıl geçti.
FETÖ'nün, yargı eliyle hükümeti devirmeye çalıştığı 17-25 Aralık darbesinin üzerinden 11 yıl geçti. 17-25 Aralık darbe girişimi, FETÖ'nün, seçilmiş meşru hükümete karşı yürüttüğü operasyonların başlangıcı kabul ediliyor.
Her yıl insan hakları raporları yayımlayan, Dünya Çocuk Hakları Günü'nü kutlayan, hak ve özgürlüklerden dem vuran ABD ve AB gibi Batılı uluslar, söz konusu Filistin, Lübnan ve Gazze'de katledilen en az 20 bin çocuk olunca utanç verici bir sessizliğe bürünüyor.