7'nci yüzyılda İslam'la tanışan eski Fransız sömürüsü Nijer'de, cumhurbaşkanlığı muhafız ordusu, Mohamed Bazoum'un cumhurbaşkanlığı görevinden alındığını, sınırların kapatıldığını ve sokağa çıkma yasağı getirildiğini duyurdu.
Eski Fransız sömürgesi olan Nijer, 1960'taki bağımsızlığından bu yana 4 darbe ve birçok darbe girişimi yaşadı.
Son darbe ise seçimle başa gelen ve Nisan 2021'den beri cumhurbaşkanlığını görevinde bulunan Mohamed Bazoum'a yapıldı. Nijer ordusu, dün Bazoum'u alıkoymuş bugün de yönetime el koyduklarını açıklamıştı.
Son darbeyle birlikte Nijer'in darbe tarihi, İslam'la tanışması ve sömürge dönemleri akıllara geldi.
Ülke hakkında genel bilgi
Resmî adıyla Nijer Cumhuriyeti, Afrika kıtasının batısında denize kıyısı olmayan bir ülkedir. Ülke adını büyük bir Afrika nehri olan Nijer Nehri'nden almıştır. Kuzeybatıda Cezayir, kuzeydoğuda Libya, doğuda Çad, güneyde Nijerya güneybatıda Benin ve Burkina Faso, batıda ise Mali ile komşudur. Nijer yaklaşık 1,27 milyon km²'lik alanıyla Batı Afrika'nın en büyük ülkesidir. Bu alanın yüzde 80'i Sahra'dadır. Çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu yaklaşık 22 milyon nüfus ülkenin güney ve batısındaki kırsal bölgelere yoğunlaşmıştır. Başkent ve en büyük şehir Niamey de ülkenin güneybatı köşesindedir.
Nijer toplumu geçmişte uzun süre birbirinden bağımsız yaşamış birçok etnik grup ve bölge ile tek bir devlet çatısı altında yaşadıkları kısa dönemi yansıtan bir çeşitliliğe sahiptir. Ülkedeki ana etnik gruplar Hausa, Djerma, Tuareg, Kanuri, Tubu, Arap, Gurmançe ve Pöllerdir. Nijer tarih boyunca Mali, Songhay, Kanem-Bornu ve Sokoto gibi imparatorlukların uç kısımlarında kalmıştır. Geçmişte Fransız sömürgesi olan ülke, 1960 yılında bağımsızlığına kavuşmuştur.
7'inci yüzyılda fetihlerin vesilesiyle İslam'la tanıştılar
Tarihî kayıtlara göre bugünkü Nijer topraklarına İslam 10. yüzyılın sonlarına doğru Berberiler vasıtasıyla ulaşmıştır. Ancak çok eskiden bu yana Nijer topraklarının bir kısmına hükmeden Gao Krallığı'nın 6. kralının adının Za Ali Fay olması bu bölge halkının çok daha önceden İslâm'la tanışmış olabileceği ihtimalini ortaya çıkarmaktadır. Kuvvetli olan ihtimal de Nijer halkının İslâm'ı daha 7. yüzyılda Ukbe bin Nâfi'in Kuzey Afrika'da gerçekleştirmiş olduğu fetihlerin hemen arkasından tanıdığıdır. İslam buralarda yayılmaya başladığında Nijer topraklarının batı kesimleri Gao Krallığı'nın yönetimindeydi. Bu devletin 15. kralı Za Kosoy 1009'da Müslüman olarak Muslimdam unvanı aldı. Gao Krallığı 11. yüzyılın ikinci yarısında Murâbıtlar'a tâbî olmuştur. Sonraları Songhay İmparatorluğu olarak adlandırılan bu devletin başına 1464'te Sünni Ali adlı kral geçti. Ondan sonra devlete hükmeden krallar hep Müslümanlardandır.
Bu devlet 1593'ten sonra Fas'a bağlı bir sultanlık oldu. Nijer'in bir kısmı üzerinde de 1200 - 1670 yılları arasında Keita Krallığı hüküm sürmüştür. Keita, daha önce bugün Nijer'in başkenti olan Niamey merkezli bir prenslikti. Keita'nın daha krallık olmadan önceki yöneticisi Baramendana 1050'de Müslüman oldu.
1200'de krallık olmasından sonra devlete hükmedenler de hep Müslümanlardandır. Keita Krallığı 16. yüzyılın sonlarından itibaren Fas'a tâbî olmuştur. Nijer'in doğusuna uzun bir süre Bornu Krallığı hükmetti. Kuzey kesimleri de 14. yüzyılın başlarından itibaren Mali Krallığı'nın eline geçti.
Fransa işgali
Nijer toprakları 19. yüzyılın sonlarında Fransız sömürgeciler tarafından işgal edildi ve 3 Ağustos 1960 tarihine kadar Fransız işgalinde kaldı. Bağımsızlık sonrasında ilk cumhurbaşkanı İlerici Nijer Partisi'nin lideri Hamani Diori oldu.
Hamani Diori Fransız işgalcilerle iyi ilişkiler içinde olan ve Fransızlar tarafından desteklenen biriydi. Onun işbaşına getirilmesi de tamamen Fransızların oyunuyla oldu. Dolayısıyla Fransız sömürgeciler Nijer'in bağımsızlığını tanımakla bu ülkeden elde etmekte oldukları çıkarlardan bir şey kaybetmediler. Diori'nin yönetimi 15 Nisan 1974 târihinde gerçekleştirilen askerî darbeyle sona erdi ve yerine Seyni Kunçe geçti. Onun ölümü üzerine 14 Kasım 1987'de Albay Ali Saibu cumhurbaşkanı oldu. Ali Saibu, 1993'te çok partili rejime geçilinceye kadar bu görevde kaldı. 27 Mart 1993'te gerçekleştirilen çok partili seçimlerde muhalefetteki Değişim Güçleri İttifakı'nın adayı Mahamane Osmane cumhurbaşkanlığına seçildi.
Osmanlı ile ilişkiler
Osmanlı Devleti Nijer'in doğusundaki Kavar Sultanlığı'nı Trablusgarp Vilâyeti'nin hinterlandı olarak gördüğünden bu toprakları da 16. yüzyıldan beri kendine bağlı saymaktaydı. Ancak, Osmanlı kayıtlarında bu bölgeye 19. yüzyıla kadar askerî birlik gönderildiğine dair herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.
1835 yılında Trablusgarp'ın yeniden merkezî yönetime bağlanmasıyla Osmanlı Devleti bu bölgeyle fiilen yeniden komşu haline geldi ve karşısında 1830'da ele geçirdiği Cezayir'den Güney'e ve Çad Gölü civarından Kuzeye doğru yayılmak isteyen Fransa'yı buldu. Bu dönemde, işgale uğramamak isteyen Müslüman sultanlıklar Osmanlı Devleti'nin Trablusgarp valileri ya da Fizan kaymakamları ile temasa geçmeye ve tâbiyetleri arz etmeye başladılar. Bunlardan biri de 1850 yılında Murzuk ilçesine gelerek metbuluğunu bildiren Kavar Hakimi 1. Muhammed idi. Merkezi Bilma şehri olan Kavar'ın Osmanlı idaresine alındığı 22 Şubat 1852 tarihli ve 1268 sayılı İrâde-i Dâhiliye ile onaylandı. Bu şekilde Sahra ticaretinde önemli rol oynayan Bilma Tuzlası da Osmanlı Devleti'ne ilhak edilmiş oldu.
Kavar ilçesine ilişkin ekonomik verilere ise ilk kez 1884 yılına ait Trablusgarp eyaleti salnamesinde rastlanmaktadır. 1906'da Fransızların bölgeyi asker göndererek işgal etmesiyle Kavar ilçesi yeniden İstanbul'un gündemine geldi. 1911-12 Trablusgarp Savaşı'nda alınan yenilgi sonucu Osmanlı Devleti'nin bu eyaleti boşaltması Kavar'daki Fransız işgalinin yerleşmesine sebebiyet verdi.
Din ve dil
Nijer içerisinde en yaygın din İslam'dır. Ülke nüfusunun yüzde 80'i İslam dinine göre yaşamakta olup geri kalan yüzde 20'lik bir kısım ise Hristiyanlık ve diğer yerel inanışlara bağlıdır. Ülkede Fransızca resmî dil konumundadır. Fransızcanın haricinde Hausa, Djerma dilleri de nüfus içerisinde yoğun olarak konuşulan diğer dillerdir.
Askeri darbelerin tarihi
Bağımsızlıktan bu yana Nijer beş farklı anayasa ve üç ayrı askerî diktatörlük dönemi görmüştür. 2010 yılındaki askerî darbenin ardından ülke çok partili demokrasiye geçmiştir. Çoğu Afrika ülkesi gibi uzun bir askeri darbe geçmişine sahiptir.
15 Nisan 1974'te Yarbay Seini Kunche başkanlığındaki Yüksek Askeri Konsey, ülkenin ilk cumhurbaşkanı Amani Diori'yi görevden alarak iktidarı ele geçirdi. Bu darbe, 1968-1974'te ülkedeki şiddetli bir kuraklığa yol açan zorlu bir ekonomik durumun zemininde gerçekleşti. Yeni yetkililer, aç nüfusa yardım etmeyi, madencilik endüstrisi üzerinde kontrol sağlamayı (Nijer'de büyük uranyum yatakları var) ve ekonomiye, eğitime ve sağlık hizmetlerine yatırımı artırmanın yanı sıra eski metropol olan Fransa ile mevcut anlaşmaları gözden geçirmeyi önem verdi. Kunche, Nijer'i 1987'deki ölümüne kadar yönetti.
27 Ocak 1996'da Albay İbrahim Barre Mainassara liderliğindeki ordu, 1993'te seçilen Cumhurbaşkanı Mahaman Usman'ı devirdi. Mainassara başkan ilan edildi.
1996 yılında Albay İbrahim Bare Mainassara bir darbe daha düzenleyerek demokratik yollarla seçilmiş Cumhurbaşkanı Mahamane Usman'ın ölümüne neden olmuştu.
1999'da ise Mainassara, Cumhurbaşkanlığı Muhafızları komutanı Dauda Malam Vanke liderliğindeki yeni bir darbede öldürüldü.
Darbeyle başa gelen Ulusal Uzlaşma Konseyi, yeni en yüksek güç organı oldu. Konsey, bir yıl içinde yeni bir anayasa ilan etti, cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri düzenledi ve Ocak 2000'de iktidarı Mamadu Tandja başkanlığındaki bir sivil yönetime devretti.
Tandja, Aralık 2004'te de yeniden seçildi ve 2009'da da, 2 kez 5'er yıllık dönemlerde başkanlık yapılmasını öngören anayasa maddesini değiştirdi.
Nijer'de 2011 ve 2015'te ve ayrıca Mart 2021'de Mohamed Baozum'un göreve başlamasından iki gün önce askeri darbe girişimleri yaşandı.
Bölgedeki durum
Burkina Faso, Mali ve Nijer sınırlarının birleştiği bölge, 2010'ların ortalarından itibaren kademeli olarak DAİŞ yanlısı grupların merkezi haline geldi. 2020-2022'de Burkina Faso ve Mali'de bir dizi askeri darbe gerçekleşti ve her iki ülkede de ordu iktidarda kaldı.
Nijer'de Tilaberi bölgesinde (ülkenin güneybatısında, sınırların birleştiği yerde, başkent Niamey de burada yer alıyor), 2017'den beri olağanüstü hal uygulanıyor. BM'ye göre 2017-2022'de 100 binden fazla kişi Tilaberi'yi terk etti, en az 300 okul kapatıldı ve 30 binden fazla kişi tıbbi bakımdan mahrum kaldı.
Mohamed Baozum'a yapılan son darbenin arkasında yaklaşık 10 yıldır Cumhurbaşkanı Muhafız Alayı komutanı olarak görev yapan General Omar Tchiani'nin olduğu; Bazoum’un kendisini görevden almak istediği iddiaları üzerine isyan ettiği belirtiliyor. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
FETÖ'nün, yargı eliyle hükümeti devirmeye çalıştığı 17-25 Aralık darbesinin üzerinden 11 yıl geçti. 17-25 Aralık darbe girişimi, FETÖ'nün, seçilmiş meşru hükümete karşı yürüttüğü operasyonların başlangıcı kabul ediliyor.
Her yıl insan hakları raporları yayımlayan, Dünya Çocuk Hakları Günü'nü kutlayan, hak ve özgürlüklerden dem vuran ABD ve AB gibi Batılı uluslar, söz konusu Filistin, Lübnan ve Gazze'de katledilen en az 20 bin çocuk olunca utanç verici bir sessizliğe bürünüyor.
Filistin toprakları üzerinde siyonist rejimin kurulmasına, işgal ve katliamlara yol açan “Balfour Deklarasyonu”nun üzerinden tam 107 yıl geçti.
20 yıldan fazla bir süre ile Afganistan'ı işgal altında tutarak halkını sefalete mahkûm eden barbar Batı, hezimetini kamufle etmek için, Afganistan halkının yüzde 80'inin yoksulluk sınırının altında olduğu yaygarasını kopararak propaganda malzemesi olarak kullanıyor.