Ermenistan'ın işgali altında bulunan Hocalı'da, 25-26 Şubat 1992 tarihinde yapılan katliamda yüzlerce insan katledildi.
Sovyetlerin dağılmasıyla, Ermenilerin ablukaya aldığı Hocalı, yaklaşık 10 bin kişinin yaşadığı bir kasabaydı. 32 yıl önce orada, bir gecede 613 Müslüman katledildi.
Rusya 1920’den sonra Orta Asya'da çoğunluğu Müslüman olan 40 milyon insanı katletti. Yetişkin Müslümanları savaşlarda kullandı. Yaşlı, kadın ve çocuklardan oluşan yüzbinlerce Müslümanı sürgün ile ölümlere gönderdi. On binlerce Müslüman yük vagonlarında sürgün yerlerine ulaşamadan hayatını kaybetti.
Müslümanlar arasında iletişimi kesmek için her bir topluluğa farklı alfabe dayatan Rusya, yıllarca Müslümanların bütün İslami faaliyetlerini de yasakladı. Orta Asya'da istediğini cebir ve şiddet kullanarak gerçekleştiren Ruslar, bu işgal ve asimilasyon politikasını Ermeniler eliyle Kafkasya'ya taşıdı.
Hocalı, stratejik önem taşıyan bir noktadaydı
Dağlık Karabağ meselesi ile başlayan Azerbaycan-Ermenistan savaşında Hocalı kenti, Azerbaycan`ın Dağlık Karabağ bölgesinde stratejik önem taşıyan bir noktadaydı ve Ermenilerin işgal planlarını bozuyordu. Hocalı; Hankendi`nin 12 kilometre kuzeydoğusunda, Ağdam-Şuşa ve Askeran-Hankendi ulaşım yolları arasında bulunmaktaydı.
Kentin önemini arttıran bir husus da Dağlık Karabağ`daki tek havaalanının burada bulunmasıydı. Bu nedenlerden dolayıdır ki Ermenistan Silahlı Kuvvetlerinin başlıca amacı Hocalı`dan geçen Askeran-Hankendi ulaşım yolunu ve Hocalı`daki havaalanını kontrol altına almaktı.
Nüfusun büyük bir kısmı Müslümanlardan oluşmaktaydı
Katliamdan aylar önce Ermeniler Hocalıya giden tüm yolları kapatmış, Hocalı ablukaya alınmış, 2 Ocak tarihinden itibaren kentin elektriği de kesilmişti. Hocalı kentinin Azerbaycan`ın diğer bölgeleriyle irtibatı koparılmıştı.
Hocalı'da, Ermeni nüfusu hemen hemen yok denecek kadar azdı. Resmi rakamlara göre 7 ile 10 bin nüfusun büyük bir kısmı Müslümanlardan oluşmaktaydı. Fakat savaş zamanlarında özelikle genç nüfus, askerde ve savaş cephesindeydi. Geriye kalan nüfus yaşlı, kadın ve çocuklardan oluşuyordu.
1991 yılının sonlarında Ermeniler, Karabağ`ın dağlık kesimindeki 30`u aşkın yerleşim birimini ele geçirdi ve stratejik konuma sahip köyler Ermenilerce yakılıp yıkıldı. Yaşanan bu vahşetlerle Hocalı`ya giden yollar açılmış oldu.
Hocalı bir bakıma bir intikamdı
1992 yılının 25 Şubat`ını 26`sına bağlayan gece Ermenistan Silahlı Kuvvetleri, Hankendi`nde konuşlandırılan eski Sovyetler Birliği zırhlı araçları ve 180 askerî uzmanının da desteği ile Hocalı kentini çevirmişti. Rus silahları Hocalı kentini bütünüyle harap etti. Kasabaya giren Rus ve Ermeni askerler vahşette sınır tanımadı. Katledilenlerden bazıları kafası kesilerek, gözleri oyularak, derisi soyularak, canlı canlı yakılarak ve diğer işkencelerle katledildi.
Hocalı bir bakıma bir intikamdı. Kin nefret sarmalının son halkasıydı. Bu katliam ağırlıklı devlet eliyle gerçekleşmişti. Hocalı katliamı, Ermenistan devlet terörünün bir ürünüydü. Hocalı'da, Ermeniler ve Rusların karşısında silahlı güç yoktu, suçsuz silahsız masum insanlar vardı.
63'ü çocuk, 106'sı kadın, 70'si ise yaşlı 613 kişi katledildi
Bu vahşet sonucunda resmî verilere göre 63`ü çocuk, 106`sı kadın, 70`si ise yaşlı 613 kişi katledildi. 56 kişi acımasız işkencelerle öldürüldü. 25 çocuk her iki ebeveynini, 130 çocuk ebeveynlerinden birini, 230 aile ise reisini kaybetti. 487 kişi sakat kaldı ki bunlardan 76`sı çocuktu. Katledilenlerin yanı sıra bin 275 kişi esir edildi. Esirlerden 150`sinin akıbeti halen bilinememekte.
Sovyet Rus ordusunun 366'ıncı motorize alayı da Hocalı katliamında Ermenilere yardımcı oldu. Azerbaycan askeri savcılığının verilerine göre, 366'ıncı motorize alayından 18 subay katliamda bizzat yer aldı.
Dönemin Ermenistan Savunma Bakanı Serj Sarkisyan'ın İngiliz Gazeteci Thomas de Waal'a verdiği bir röportajda, "Hocalı'dan önce Azerbaycanlılar Ermenilerin sivillere dokunmayacağını düşünüyordu. Biz bu algıyı kırdık." şeklindeki sözleri, ermeni yönetimin katliamı bilinçli şekilde gerçekleştirdiğinin itirafıydı. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Her yıl insan hakları raporları yayımlayan, Dünya Çocuk Hakları Günü'nü kutlayan, hak ve özgürlüklerden dem vuran ABD ve AB gibi Batılı uluslar, söz konusu Filistin, Lübnan ve Gazze'de katledilen en az 20 bin çocuk olunca utanç verici bir sessizliğe bürünüyor.
Filistin toprakları üzerinde siyonist rejimin kurulmasına, işgal ve katliamlara yol açan “Balfour Deklarasyonu”nun üzerinden tam 107 yıl geçti.
20 yıldan fazla bir süre ile Afganistan'ı işgal altında tutarak halkını sefalete mahkûm eden barbar Batı, hezimetini kamufle etmek için, Afganistan halkının yüzde 80'inin yoksulluk sınırının altında olduğu yaygarasını kopararak propaganda malzemesi olarak kullanıyor.
Yugoslavya'nın parçalanmasından sonra Sırpların Boşnaklara karşı başlatmış olduğu soykırıma karşı direnen ve nihayetinde mücadelesini zaferle taçlandıran Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç, vefatının 21'inci yılında rahmetle anılıyor.