İki ergen çocuğun intiharla hayatını kaybetmesinin ardından aileleri, Meta’ya karşı ağır suçlamalar içeren bir dava açtı. Çarşamba günü açılan davada, Meta’nın sahibi olduğu Instagram’ın, gençleri hedef alan cinsel şantaj (sextortion) ağlarının giderek büyüyen tehdidini yıllardır görmezden geldiği belirtildi.

ABD’nin Pensilvanya eyaletinden ve İskoçya’dan iki ailenin ortak açtığı davada, çocukların binlerce kilometre uzakta olmalarına rağmen aynı yöntemle tuzağa düşürüldüğü belirtildi. Davaya göre, Instagram üzerinden gençlere ulaşan kişiler, romantik bir ilgi varmış gibi davranarak çıplak veya mahrem görüntüler talep etti. Daha sonra bu görüntüleri arkadaşlara ve aile bireylerine yaymakla tehdit eden şantajcılar, gençlerden daha fazla içerik ya da para talep etti.

Aileler, bu tür dolandırıcılıkların Instagram platformunda yaygın şekilde gerçekleştiğini ve Meta’nın buna rağmen etkili önlemler almadığını savundu. Dava, Instagram’ın kusurlu bir ürün olduğu ve Meta’nın yıllardır bilinen bir cinsel şantaj sorununa karşı ihmalkâr davrandığı iddiasıyla açılan en az dördüncü benzer dava oldu.

Davayı yürüten avukatlar, Meta’ya ait yeni ortaya çıkan şirket içi belgelerin davada kritik rol oynayacağını belirtti. Ailelerin avukatı Matthew Bergman, Meta’nın yaşananlardan haberdar olduğunu açık şekilde ifade etti. Bergman “Bu biliniyordu. Bu bir kaza değildi. Bu bir tesadüf hiç değildi. Meta’nın bilinçli tasarım kararlarının öngörülebilir bir sonucuydu. Kendi belgeleri, bu şantaj düzeneklerinin farkında olduklarını gösteriyor. Buna rağmen gençlerin güvenliği yerine kârı tercih ettiler.” dedi.

Meta ise yaptığı açıklamada, davadaki iddialara doğrudan yanıt vermekten kaçındı. Şirket, yalnızca cinsel şantajın korkunç bir suç olduğunu belirterek kolluk kuvvetleriyle iş birliği yaptığını ve uygulamaları üzerinden bu tür suçlarla mücadele ettiğini savundu.

Şirket ayrıca, 2021’den bu yana 16 yaş altındaki kullanıcıları otomatik olarak gizli hesaplara yönlendirdiğini iddia etti. Ancak dava dosyasında bu uygulamanın 2024 yılına kadar otomatik olarak hayata geçirilmediği ve Meta’nın kamuoyunu yanıltıcı beyanlarda bulunduğu belirtildi.

Davada, Instagram’da yapılan bazı tasarım değişikliklerinin ise çok geç devreye alındığı vurgulandı. Aileler, Meta’nın gerekli önlemleri zamanında almış olması hâlinde iki gencin hayatta olabileceğini savunarak şirketin ölümlerden doğrudan sorumlu tutulmasını talep etti.

Sosyal medya şirketlerinin gençlere yönelik uygulamaları, özellikle Instagram üzerinden yaşanan vakalar nedeniyle küresel çapta artan bir toplumsal tartışmanın merkezinde yer alıyor. Çok sayıda ebeveyn, çocuklarının intiharı ya da istismara uğramasında Meta ve benzeri şirketlerin rolü olduğunu savunurken, ABD Kongresi de Meta’nın yapay zekâ sistemleri ve çocuk güvenliği konularında soruşturmalar yürütüyor.

Dava, 13 yaşındaki Levi Maciejewski’nin 2024’te ABD’de, 16 yaşındaki Murray Dowey’in ise 2023’te İskoçya’da hayatını kaybetmesi üzerine açıldı. (İLKHA)