Laboratuvar deneylerinde neden fare kullanılır?
Birçok bilimsel araştırmanın haberinde, ‘’fareler üzerinde yapılan deneyler sonucunda’’ ya da ‘’farelerin kullanıldığı araştırmalar neticesinde’’ gibi cümleleri duyarız. Peki, farelerin bilimsel araştırmalarda kullanılmasının nedeni nedir?
Farelerin laboratuvar deneylerinde kullanılmasının nedeni olarak aklımıza, farelerin küçük canlılar olduğu ve dolayısıyla çok fazla yer kaplamadıkları gelebilir. Sonuçta örneğin bir fil üzerinde sürekli deneyler yapmak çok da tercih sebebi olmasa gerek. Büyük canlılarla laboratuvarda deneyler yapmak oldukça maliyetli ve güç olabilir.
Bunlar nedenler arasında yer alır tabiki ama esas olarak farelerin laboratuvar deneylerinde kullanılmasının nedenleri daha farklı.
Laboratuvar fareleri, deneylerde kullanılmak üzere özel olarak üretilir ve bu süreç oldukça kısadır. Yani çok kısa süre içerisinde, oldukça fazla sayıda fare üretilebilir. Dolayısıyla, laboratuvarda kullanılmak için üretilebilecek en ucuz canlılardan birisidir. Hızlı ve sık üremeleri araştırmalar için de maliyet açısından oldukça önemlidir.
Tabii ki tek neden bu değil. İnsanların ve farelerin gen benzerliği, farenin biyolojik sistemleri (organlar gibi) de insanlarınkine oldukça benzer şekilde çalışması laboratuvar deneylerinde tercih edilmelerinin asıl faktörleri arasında.
Fareler, memeliler grubunun oldukça iyi temsilcileridir. Farelerde alınan bir sonucun insanlara da uygulanabilme imkânı yüksektir. Bu laboratuvar hayvanları, birçok hastalığın iyileştirilmesi yolunda, insanlar için yararlı deneylerde kullanılabilir.
Fareler insan DNA’sına çok yakın bir DNA dizilimine sahip hayvanlar olduğu için deneylerde kullanılır. Yüzde 75 – yüzde 90 benzerlik taşıyan bu DNA dizilimleri, ilaçlar fareler üzerinde test edildiğinde insanlar ile aynı etkiyi vermesini sağlıyor. Bu yüzden birçok ilaç önce fareler üzerinde test ediliyor ve sonuçları gözlemleniyor. Bu DNA dizilimlerine zaman zaman yabancı DNA parçaları eklenerek herhangi bir hastalığa çözüm bulabilmek için de fareler kobay olarak kullanılır.
Farelerin deneylerde tercih sebebi olmasının bir diğer nedeni de farelerin kolaylıkla genetiğinin değiştirilebilmesidir. Yani bilim insanları farelerdeki belirli genleri inaktif hale getirebilir yani kapatabilir. Bilim insanları bu ayarlanmış fareleri ‘’knockout mice’’ yani nakavt fareler olarak adlandırırlar. Bu fareler sayesinde bilim insanları belirli genlerin hastalıklara sebep olması durumunu çalışabilirler. Yani, belirli bir geni inaktif hale getirilmiş bir fare, o geni inaktif hale getirilmemiş farelerle beraber incelenirse bu genin hastalığa nasıl katkı sağladığı gözlemlenebilir.
Değiştirilmiş kemirgene bir diğer örnek de transgenik faredir. Bu fareye ek, yabancı DNA eklenir. Bu, insanları etkileyen spesifik hastalıkların modellenmesi ve genetik fonksiyonların çalışılabilmesi için oldukça verimli bir yöntemdir. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Almanya, 2024 yılında artan siber saldırılar nedeniyle 202,4 milyar avroluk rekor düzeyde zararla karşı karşıya kalırken, ülkede bu tehditlere karşı koyacak siber güvenlik uzmanı eksikliği kritik seviyeye yükseldi.
Göktaşlarının hem değerli hem de yaygın metaller bakımından zengin olduğu bilinse de, bu cisimlere ulaşmanın zorlukları nedeniyle madencilik faaliyetleri uzun yıllardır teori düzeyinde kalmıştı. Ancak birkaç girişim, göktaşı madenciliğinin yeryüzünde tükenen kaynaklara ve çevresel tahribata alternatif olabileceğini savunarak yarışa çoktan başladı.
Danimarka’nın kuzeyinde, Ukrayna’dan yüzlerce kilometre uzakta yer alan bir depoda çalışan teknisyenler, Rusya’nın savaş alanındaki drone teknolojisini etkisiz hale getirmeyi amaçlayan anti-drone (drone önleme) cihazlarını bir araya getiriyor.
Çinli elektrikli araç üreticisi XPENG’in uçan otomobil iştiraki XPENG AEROHT, dünyanın ilk seri üretim akıllı uçan araba fabrikasında deneme üretimine başladı. Bu adım, geleceğin ulaşım teknolojilerinin ticarileşmesi yolunda önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.