Mardin’de faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları, Dünya Kudüs Günü münasebetiyle Artuklu ilçesinde basın açıklaması düzenledi. Açıklamada Kudüs’ün önemine değinerek, “Kudüs ve Filistin bize Hazreti Ömer’in, Selahaddin Eyyubi’nin emanetidir.” denildi.

Merkez Artuklu ilçesinde sivil toplum kuruluşları tarafından "Dünya Kudüs Günü" münasebetiyle basın açıklaması düzenlendi.

Cuma namazı çıkışında gerçekleştirilen basın açıklamasını Avukat Yahya Turan okudu.

Turan, Kudüs’ün özgürlüğü ve Filistin’in bağımsızlığı vurgulanarak siyonist işgal rejimin işgal politikalarına karşı birlik ve dayanışma çağrısında bulundu.

Ayrıca Kudüs’ün siyonist işgal rejimi tarafından esaret altında olduğu ve Müslümanların bu zulme karşı ortak bir duruş sergilemesi gerektiği vurguladı.

Turan, Kudüs’ün sadece Filistin’in değil tüm İslam âleminin ortak davası olduğunu belirterek, “Malumunuz olduğu üzere her Ramazan ayının son cuma günü, İslam dünyasında ‘Dünya Kudüs Günü’ olarak kabul edilmekte ve Müslümanlar bu günde Kudüs davasını bir kez daha hatırlamakta ve hatırlatmaktadır. Bizler de Mardin halkı ve STK’lar olarak bu anlamlı günün idraki içinde, Kudüs’ün siyonist israil işgalinden kurtulması ve özgürlüğüne kavuşması için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Kudüs, sadece bir şehir değildir; Kudüs, inancımızın, tarihimizin ve medeniyetimizin en önemli yapı taşlarından biridir. Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi, peygamberlerin miras bıraktığı kutsal bir emanettir. Ancak ne yazık ki Mescid-i Aksa ve Filistin toprakları, 1917 yılında İngilizler tarafından işgal edilmiş, 1948’den beri ise siyonist israilin zulmü altında tutsak edilmiştir. İngilizlerin işgaline göz yuman, destek veren ve Filistin topraklarını işgalcilere peşkeş çeken küresel güçler, bugün de israili himaye etmeye devam etmektedir.” şeklinde konuştu.

“Ne zaman ki bu topraklarda Müslüman yönetimi hâkim olmuş, o zaman barış ve adalet sağlanmıştır”

Kudüs, bütün İslam ümmetinin ve insanlığın vicdanında kanayan bir yarası olduğunu belirten Turan, “Bu işgalin en büyük destekçileri İngiltere ve ABD’dir. Küresel emperyalist güçler, siyonist işgal rejimin bir piyon ve bir garnizon devlet olarak kullanmaktadır. Filistin halkı her gün bombalar altında yaşam mücadelesi vermekte, kadınlar, çocuklar, yaşlılar acımasızca katledilmektedir. Bugün İslam dünyası, 56 İslam ülkesi, milyonlarca Müslüman ne yazık ki bu zulmü durduramıyor. Arap Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Birleşmiş Milletler gibi kuruluşlar bu konuda yetersiz ve etkisiz kalmaktadır. Bu, yalnızca Filistin halkının değil, bütün İslam ümmetinin ve insanlığın vicdanında kanayan bir yaradır. Kudüs ve Filistin, bize Hazreti Ömer’in, Selahaddin Eyyubi’nin emanetidir. 637 yılında Hazreti Ömer’in adaletli fethiyle barış ve huzura kavuşan Kudüs, tarih boyunca farklı dinlerden ve kültürlerden insanların bir arada yaşadığı bir şehir olmuştur. Ne zaman ki bu topraklarda Müslüman yönetimi hâkim olmuş, o zaman barış ve adalet sağlanmıştır. Ancak İngilizlerin bölgeyi işgal etmesi ve ardından Siyonist Yahudilerin desteğiyle israilin kurulması, bölgede kan, gözyaşı, sürgün ve acıyı beraberinde getirmiştir. Filistin halkı yıllardır vatanlarından sürülmekte, evleri yıkılmakta, toprakları gasp edilmektedir.” ifadelerini kullandı.

“İşgal rejimi ile olan tüm ilişkilerin kesilmesi yönünde çağrılarımızı artırmalıyız”

Kudüs, Mescid-i Aksa ve Filistin için yapılması gereken sorumlulukları hatırlatan Turan, “Bizler, işgalcilere ve işbirlikçilerine karşı tepkimizi daha net bir şekilde ortaya koymalıyız. israilin zulmüne ortak olan devletlere, firmalara, işgalcilerin ekonomik ve siyasi varlıklarına karşı boykot kampanyalarına daha güçlü destek vermeliyiz. İşgalci israil, ticari, kültürel, akademik, askeri ve diplomatik anlamda tecrit edilmelidir. Bunun için hükümetlerimize baskı yapmalı, işgal rejimi ile olan tüm ilişkilerin kesilmesi yönünde çağrılarımızı artırmalıyız. Başta Kudüs olmak üzere, Şam, Bağdat, Erbil, Beyrut, Kahire gibi şehirler huzura kavuşmadan, Ankara, İstanbul, Trabzon, Diyarbakır ve Mardin de gerçek manada huzura kavuşamayacaktır. Filistin özgür olmadan, ümmetin onuru ve şerefi tam anlamıyla korunmuş olmayacaktır. Bizler, Mardin STK Platformu olarak, Kudüs davasının yalnızca Filistin halkının değil, bütün İslam aleminin ve insanlığın ortak davası olduğuna inanıyoruz. Ve buradan tüm dünyaya bir kez daha ilan ederek, Kudüs, sahipsiz değildir. Filistin, yalnız değildir. Elbet bir gün Kudüs özgürlüğüne kavuşacak, işgalci ve soykırımcı siyonistler mağlup olacaktır.” dedi.

Açıklamanın ardından, eğitimci Mehmet Koç tarafından Kudüs ve Filistin’in özgürlüğü için dualar edildi. (İLKHA)