"Ümmetin Emaneti Kudüs ve Gazze" panelinde konuşan Doç. Dr. Abdurrahman Ensari, "Gazze zaferi, her taraftan kuşatılmış küçük bir toprak parçasında bulunan bir avuç sadık Müslümana dünyanın en büyük şer güçlerine karşı nasip ettiği bir zaferdir. Bu zaferin hazreti Peygamber komutasında gerçekleşen zaferlere birçok benzerliği vardı." dedi.
Dünya Kudüs Haftası kapsamında tertip edilen "Ümmetin Emaneti Kudüs ve Gazze" paneli düzenlendi.
İTTİHADUL ULEMA'nın Diyarbakır'daki binasında düzenlenen panele HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Zeynul Abidin Gülsever ile bazı STK temsilcileri, bölgenin alim ve kanaat önderleri ile çok sayıda davetli katıldı.
Dicle Üniversitesi Dr. Öğr. Görevlisi İlhan Baran'ın moderatörlüğünü yaptığı panelde ilk olarak İslami direniş hareketi HAMAS Sözcüsü Fevzi Berhum bir konuşma yaptı. Ardından Prof. Dr. Metin Yiğit, "Boykotun Şeri Boyutu ve Devamlılığı" başlıklı bir sunum yaptı.
Doç. Dr. Abdurrahman Ensari de "Gazze direnişinde Kur’anî değerlerin tezahürü" başlıklı sunumunda Kur'an-ı Kerim'den birçok ayet paylaşarak Gazze'deki direniş ve zaferle ilişkilendirdi.
Kur'an'a göre "az bir topluluğun daha güçlü bir topluluğu yenebilmesi" için bulunması gereken bazı esasların olduğunu söyleyen Ensari, bunlardan birinin de "Müslümanların tek vücut ve birlik olması" olduğunu söyledi.
Ensari, şöyle konuştu:
"Bir diğer husus Müslümanları ellerinden geldiği kadar hazırlık yapmış olmalarıdır. Allah bunu ifade ederken 'gücünüzün yettiği kadar hazırlayın' buyuruyor. Bir diğer esas Müslümanların sadece Allah'a güvenmeleri ve zaferi sadece Allahtan beklemeleridir.
Cihad da bile saf olmalı. İslam tarihinde Müslümanlar saflarını yitirdikleri anlar olmuş, peygamber döneminde de bunlar olmuş Allah bunu onlardan kabul etmemiş, cezalandırmıştır. Bedir'de saf halindeydiler, başardılar. Uhud da biraz ceza gördüler sonra toparlandılar. Dolayısıyla Allah'a kullukta sapasağlam olmak gerekiyor.
Bir diğer şey Allah'a tevekküldür. Biz bunu Gazze'de çok defa gördük. Bir diğeri de zaferi Allah verir. Melek de gönderir, rüzgâr da yardımcı olarak gönderir."
"Gazze'de komutan tekti ama maalesef ordu da Gazze'deki bir avuç Müslümandı"
Gazze halkının duruşunda adeta "peygamber mektebi" gördüklerini söyleyen Ensari, "Yüce Allah da onlara tarihte benzeri az görülmüş bir zafer nasip etti. Sadece siyonistlere değil, onları finanse eden tüm şer güçlerine karşı bir zaferdi. Bu zafer, her taraftan kuşatılmış küçük bir toprak parçasında bulunan bir avuç sadık Müslümana, dünyanın en büyük şer güçlerine karşı nasip ettiği bir zaferdir. Bu zaferin hazreti Peygamber komutasında gerçekleşen zaferlere birçok benzerlik vardı. Ama çok belirgin ve acı bir fark da var: Hazreti peygamberi savaşlarında komutan tekti. Ordu bütün Müslümanlardı. Gazze'de komutan tekti ama maalesef ordu da Gazze'deki bir avuç Müslümandı. İnşallah ordu ve komutanın da tek olduğu günleri görürüz ve o gün sadece Gazze değil tüm Müslümanlar rahat bir nefes alacaktır." diye konuştu.
Maide suresinin 54-55-56'ncı ayetlerini paylaşan Ensari, "Gazze'de bu ayetler tahakkuk ediyor. İşte Gazze bunu başardı, Gazze'ye baktığımızda Aksa Tufanı öncesinde siyonistlerle bir normalleşme sürecine yönelik anlaşmaların yapıldığını hepimiz biliyoruz. Hayal edilen büyük İsrail devletine bir hazırlık olduğunu da biliyoruz. İşte böyle bir zamanda Aksa Tufanı harekatı ayetteki özellikleri taşıyan seçkin kulların canlarını ve bütün varlıklarını ortaya koyarak başlattıkları şanlı bir cihad hareketidir. Bu özellikleri taşıyanlara zaferi bahşetmek Allah'ın vadidir. Ve bu vadin gerçekleştiğini görüyoruz." ifadelerini kullandı.
"Bu metanet karşısında şaşkına dönen gayrimüslimler oluk oluk İslam'a girmişlerdir"
Ensari, "Müslümanlar canlarından, mallarından oldular ama izzetlerinden, kutsal değerlerinden hiçbir şey kaybetmediler. Ayrıca izzet ve onurlarını tamamen yitirmek üzere olan Müslümanları da silkeleyerek gaflet uykusundan uyandırmayı başarmıştır. Annesini, babasını, eşini, evlatlarını, bebeklerini, kardeşlerini şehit verdikleri halde ancak sahabe örnekliğindeki 'Razı oldun mu ya Rab!' şeklinde bir iman tablosu sergilemişlerdir. Bu metanet karşısında şaşkına dönen, arayış içerisinde olan gayrimüslimler bu imanın sırrını araştırmaya yönelmiş ve oluk oluk İslam'a girmişlerdir. Gazze'de şehit olanlardan çok daha fazlası Müslüman olmuştur." diye konuştu.
"Aksa Tufanı ile 'Allah dinine yardım edene kesinlikle yardım edecektir' vaadi gerçekleşmiştir"
Müslümanların münkere karşı duyarsız olamayacağını, her Müslüman'ın, elinden geleni yapması gerektiğini ve bunun şeri bir sorumluluk olduğunu vurgulayan Ensari, "Aksa Tufanı ile 'Allah dinine yardım edene kesinlikle yardım edecektir' vaadi gerçekleşmiştir. İsrail, 100 yıldan beridir ABD ve batının sınırsız desteğiyle inşa edildi. Biden'ın lafını hatırlayın; 'israil olmasaydı onu icat etmemiz gerekirdi' diyordu. Gazze halkı bütün sıkıntılara rağmen vatanı terk etmemiş, mücahitleri yalnız bırakmamıştır. Böylece Allah'ın vaadi yeniden gerçekleşmiş,siyonistler ateşkesi kabul etmek zorunda kalmıştır." şeklinde konuştu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Dünya Kudüs Haftası ile ilgili açıklamada bulunan Eğitim Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun, Kudüs ve Mescid-i Aksa davasının gençlere anlatılmasının, sadece bir inanç meselesi değil, insanlık adına önemli bir sorumluluk olduğu belirtti.
HAMAS Siyasi Büro Üyesi ve Sözcüsü Fevzi Berhum, Diyarbakır'daki "Ümmetin Emaneti Kudüs ve Gazze" panelindeki konuşmasında, "Allah'ın yardımıyla zafer kazanacağımıza hiç şüphemiz olmadı. Tüm dünya, yenileceğimizi, beyaz bayrak kaldıracağımızı ve teslim olacağımızı düşündü. Allah için savaştık ve Allah da bizi yedi kat göklerin üzerinden destekledi." dedi.
Dünya Kudüs Haftası kapsamında tertip edilen "Ümmetin Emaneti Kudüs ve Gazze" paneli düzenlendi. Panelde yapılan konuşmalarda önemli mesajlar verildi.
Diyarbakır'da düzenlenen "Ümmetin Emaneti Kudüs ve Gazze" panelinde konuşan Artuklu Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Tekin, geçmişten günümüze Kudüs'ün önemi ve fethine ilişkin tarihsel bilgiler paylaştı.