Ankara Filistin Dayanışma Platformu öncülüğünde Asma Köprü Uluslararası Öğrenci Derneğinde bir araya gelen STK’lar, Filistin’de yaşanan olaylar hakkında basın açıklaması gerçekleştirdi.

Basın açıklamasından önce HAMAS Türkiye Temsilcisi Dr. Musa Akkari ile bir toplantı gerçekleştiren STK'lar, Filistin'de yaşanan son olaylar ve Şifa Hastanesi'ne düzenlenen saldırıları kınamak için bu akşam saat 19.00'da ABD Büyükelçiliği önünde toplanma kararı aldı.

Siyonist işgal rejimi, gece boyu saldırı düzenlediği Şifa Hastanesi'nde, sağlıkçı ve sivilleri alıkoymaya başladı. İşgal rejimi, Şifa Hastanesi'ndeki bazı sağlık personelinin cep telefonlarına da gasp ederken, çok sayıda yerinden edilmiş sivilleri alıkoydu.

Basın açıklamasını Ankara Filistin Dayanışma Platformu adına Zeynel Abidin Özkan okudu.

"Yaşanan vahşete rağmen Arap-İslam Ortak Olağanüstü Zirvesi Sonuç Bildirgesi beklentilerin çok gerisinde kalmıştır"

Özkan, "7 Ekim 2023 tarihinde HAMAS El Kassam Tugayları tarafından gerçekleştirilen, Aksa Tufanı ile terör örgütü israil büyük bir yenilgi almış ve uğradığı büyük hezimet sonrası Gazze'de Filistin halkına yönelik bir katliam başlatmış ve bu katliamı halen soykırım düzeyinde devam ettirmektedir. Bu vahşet tüm dünya halkları tarafından çeşitli eylemler ile lanetlenmiş ve tüm dünya halkları nezdinde işlenen vahşete karşı büyük bir duyarlılık oluşmuştur. Yaşanan vahşet ve oluşan tepkiye rağmen Arap-İslam Ortak Olağanüstü Zirvesi Sonuç Bildirgesi beklentilerin çok gerisinde kalmış ve bizleri şaşırtmamıştır. Bizler, çeşitli alanlarda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları, platformlar ve birlikler olarak buradan bir kez daha meseleye ilişkin görüşlerimizi kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz." dedi.

"Halkları Müslüman olan devletlerin yöneticileri, kendi halklarının beklenti ve eylemlerinin lehine herhangi bir adım atmamıştır"

Açıklamanın devamında Özkan, şu ifadelere yer verdi:

"Öncelikle, Riyad'daki toplantının sonuç bildirgesi bizi şaşırtmadığı gibi malumun ilanı olmuştur. Halkları Müslüman olan devletlerin yöneticileri, kendi halklarının beklenti ve eylemlerinin lehine herhangi bir adım atmamıştır. Zira ortaya çıkan metinde hiçbir somut adım bulunmamakta. İşgalcilere karşı en küçük bir yaptırım kararı olmayan bildirgede yer alan söylemler ise temenninin ötesine geçmemektedir. Dünyanın her gün canlı yayınlarla izlediği soykırımı yaşayan Gazze halkının yardım çağrılarına yanıt olacak tek bir adıma bu bildiride yer verilmemiştir. İslam İşbirliği Teşkilatınca alınan kararların 27'nci maddesinde binlerce çocuğunu toprağa veren Gazze halkının kendi iradesiyle seçtiği HAMAS yönetiminin yok sayılmak istenmesi ise tam bir garabet ve utanç vesilesidir. Hem soykırıma uğrayan Gazze halkını yalnız bırakıp hem de temsilcilerinin kim olacağına ilişkin söz söyleme cüretinde bulunmak en basit ifadeyle zavallılıktır, büyük bir utanç vesikasıdır."

"Nehirden Denize Özgür Filistin"

Son olarak Özkan, "Türkiye'nin her platformda yaptığı ve milletin vicdanına tercüman olan açıklamalara da sahip çıkarak artık sözün tükendiği ve somut adımların atılmasının aciliyetini vurguluyor ve hatırlatıyoruz. israilin olduğu bir bölgede şekli ne olursa olsun bir barışın sağlanmasının söz konusu olmadığı bilinmelidir. Bu nedenle, hiçbir sonuç alınamayacağı 75 yıllık tecrübeyle sabit olan iki devletli çözüm ya da 1967 sınırlarına dönülmesi çağrılarının işgalciler için hiçbir karşılığı olmadığı açıktır. Buradan hareketle, tam bağımsız ve bütün bir Filistin devletinin kurulması çalışmaları desteklenmelidir. Karada, denizde, havada kendi topraklarında Filistinlerin özgürce yaşamları için Sivil Toplum Kuruluşları ve Ankara halkı olarak son söz 'Nehirden Denize Özgür Filistin' diyerek açıklamamızı tamamlıyoruz." şeklinde konuştu. (İLKHA)