Siyonist işgal rejiminin Gazze'ye yönelik saldırıları devam ederken, Endonezya Hastanesinin sadece 24 saatlik yakıtı kaldı.
7 Ekim'den bu yana işgal rejiminin saldırılarında şehid olanların sayısı 10 bin 569'a yükselirken, işgal rejimi hava saldırılarında Gazze'deki hastaneleri birçok kez hedef aldı.
Ablukası altındaki Gazze Şeridi'nde bulunan Endonezya Hastanesi Müdürü Atıf el-Kahlut, sadece 24 saat yetecek kadar yakıtları kaldığını, yeni bir gelişme olmazsa bu sürenin sonunda faaliyetlerinin duracağını belirtti.
Kahlut, düzenlediği basın toplantısında, bölgenin kuzeyinde yer alan, yaralı ve hastaların yanı sıra yerinden edilmiş binlerce Filistinlilerin sığındığı Endonezya Hastanesinin çalışma durumuna ilişkin bilgi verdi.
Kahlut, 140 yatak kapasiteli hastanede şu an bekleme odalarında ve koridorlarda yatan yaklaşık 400 yaralı ve hastanın tedavi edilmeye çalışıldığını söyledi.
Ayrıca yerinden edilenlerle Gazze'nin kuzeyinden gelen yaklaşık 5 binden fazla Filistinlinin de hastanede yer aldığını aktaran Kahlut, "Daha önce Endonezya Hastanesindeki çalışmaların durmak üzere olduğu konusunda uyarmıştık. Şu anda bu noktaya geldik, hastane 24 saat içinde tamamen hizmet dışı kalacak." dedi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
İşgalcilerin Gazze Şeridi'ne yönelik 465 gündür devam eden saldırılarında şehid sayısı 46 bin 645’e, yaralıların sayısı ise 110 bini geçti.
Birleşmiş Milletler insan hakları uzmanları, Filistin Yönetimi'nin Batı Şeria'da El Cezire kanalını yasaklamasını eleştirerek, bu kararı "ifade özgürlüğüne saldırı" olarak nitelendirdi.
Suriye'de Esad rejiminin devrilmesinin ardından kurulan yeni yönetimin Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, Türkçe yaptığı paylaşımda, "Yeni Suriye'yi temsil etmek üzere Türkiye'ye ilk resmi ziyaretimizi gerçekleştireceğiz." dedi.
HAMAS'ın merhum lideri şehit Yahya Sinvar'ın naaşının işgal rejimi ile yapılacak bir esir takasıyla HAMAS'a teslim edilmesini talep etmesine rağmen, bu talebin kabul edilmeyeceğini yazdı.