Birleşmiş Milletler'in Gazze'deki insani işler ve yeniden inşa koordinatörü Sigrid Kaag, yaptığı açıklamada, "Gazze'deki durum tamamen yıkıcı ve manzara karanlık, çünkü bölgedeki sivillerin acıları devam ediyor." dedi.
Dün gece geç saatlerde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Gazze ile ilgili kapalı bir oturum düzenledi.
Kaag, BM merkezinde gazetecilere yaptığı açıklamalarda, sivillerin insanlık dışı koşullar altında hayatta kalmaya çalıştıklarını ve bu durumun hem çocuklar hem de yetişkinler için ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtti.
Ayrıca, BM'nin ve sivillerin karşılaştığı engellerin, yardım ulaştırmayı hedefleyen nihai amacın önünde büyük bir engel oluşturduğunu vurguladı.
Kaag, nisan ayından bu yana Güvenlik Konseyi’ne hukuk ve düzenin çökme riski, özellikle de yasaların yokluğu ve yağmalama konusunda uyarılarda bulunduğunu hatırlattı.
Kaag, "Zaten son derece zor koşullarda daha da kötüleşen bu durum, sosyal doku ve istikrarın kalan kısmını da etkiliyor." ifadesini kullandı.
Siyasi iradenin oluşması ve tarafların anlaşmalara varıp bu anlaşmalara uyması durumunda, çocuk felci aşı kampanyasında olduğu gibi, insanlara ulaşmanın mümkün olduğunu ifade etti.
Kaag, işgalci siyonistlerle BM’nin Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı'nın (UNRWA) yetki çerçevesi konusundaki açık muhalif tutumu tartıştıklarını, UNRWA'nın özellikle Gazze'de vazgeçilmez bir rol oynadığını söyledi.
Kaag, Gazze'ye yardım konuşulduğunda, Refah Sınır Kapısı’nın yeniden açılmasının da önemli olduğunu vurguladı. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
İşgalcilerin Gazze Şeridi'ne yönelik 465 gündür devam eden saldırılarında şehid sayısı 46 bin 645’e, yaralıların sayısı ise 110 bini geçti.
Birleşmiş Milletler insan hakları uzmanları, Filistin Yönetimi'nin Batı Şeria'da El Cezire kanalını yasaklamasını eleştirerek, bu kararı "ifade özgürlüğüne saldırı" olarak nitelendirdi.
Suriye'de Esad rejiminin devrilmesinin ardından kurulan yeni yönetimin Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, Türkçe yaptığı paylaşımda, "Yeni Suriye'yi temsil etmek üzere Türkiye'ye ilk resmi ziyaretimizi gerçekleştireceğiz." dedi.
HAMAS'ın merhum lideri şehit Yahya Sinvar'ın naaşının işgal rejimi ile yapılacak bir esir takasıyla HAMAS'a teslim edilmesini talep etmesine rağmen, bu talebin kabul edilmeyeceğini yazdı.