BM uzmanları, "un katliamını" kınayarak, işgalci rejimin "uluslararası yasal yükümlülüklerine ve Uluslararası Adalet Divanı'nın geçici tedbirlerine uymadığını ve vahşi suçlar işlediğini" vurguladı.
İnsan hakları alanındaki bağımsız BM uzmanları, geçen hafta Gazze şehrinin güneybatısın un elde etmek için toplanan Filistinlilere işgal kuvvetlerin ateş açarak en az 112 kişinin ölümüne ve yaklaşık 760 kişinin de yaralanmasına neden olan saldırıyı kınadı.
Bağımsız BM uzmanları yaptıkları açıklamada, bu olayı kaçınılmaz kıtlık koşullarının ve kuşatma altındaki Filistin Şeridi'ndeki yerel gıda üretim sisteminin yok edilmesinin ortasında bir "katliam" olarak nitelendirdi.
Uzmanlar, "israil, 8 Ekim'den bu yana Gazze'deki Filistin halkını kasıtlı olarak aç bırakıyor. Şimdi de insani yardım ve insani yardım konvoylarını arayan sivilleri hedef alıyor." dedi.
Sivilleri hedef alan ve aç bırakma politikasının sonlanması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, "un katliamında" konvoyların koordinatlarının işgal rejimiyle paylaşılmasına rağmen insani yardım konvoylarına birçok kez ateş açıldığını kaydetti.
Bağımsız uzmanlar, "26 Ocak'ta Uluslararası Adalet Divanı israilin soykırım yaptığını makul bir şekilde tespit etti ve temel hizmetlerin ve acil ihtiyaç duyulan insani yardımın Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere ulaştırılmasına izin verilmesini emretti." dedi.
Ocak ayında, mahkeme kararı yayınlanmadan önce Gazze Şeridi'ne günde yaklaşık 147 kamyon giriyordu. Uzmanlara göre, kararın verildiği 9-21 Şubat 2024 tarihleri arasında Gazze'ye yalnızca 57 kamyon girdi.
Uzmanlar, işgalci rejimin "uluslararası yasal yükümlülüklerine ve Uluslararası Adalet Divanı'nın geçici tedbirlerine uymadığını ve vahşi suçlar işlediğini" belirterek, "israil, kontrol noktalarında yardım teslimatlarını engelleyerek, insani yardım konvoylarını bombalayarak ve insani yardım isteyen sivilleri vurarak Gazze'ye insani yardım girişini sistematik olarak engelliyor ve kısıtlıyor." ifadelerini ekledi
"İnsani yardım, müzakerelerde pazarlık kozu olarak kullanılmamalı." diyen uzmanlar, insani yardım sağlamanın işgalci rejimin koşulsuz olarak sağlaması gereken asgari temel insani yükümlülük olduğunu eklediler.
Uzmanlar, şöyle dedi: "israilin aylarca süren aç bırakma politikasından sonra Gazze zaten kıtlıkla karşı karşıya kalmış olabilir. Son havadan yardımlar fazla bir şey sağlamayacak. Bu kıtlığı önlemenin veya sona erdirmenin tek yolu acil ve kalıcı bir ateşkestir."
Uzmanlar, "Tüm devletlerin insan haklarına saygıyı sağlama ve israilin hukuk ve uluslararası insancıl hukuk ihlallerini durdurma görevinin bir parçası olarak, israile silah ambargosu ve yaptırımlar uygulanması yönünde BM Özel Prosedürleri (Özel Raportörler) tarafından daha önce yaptığımız çağrıyı yineliyoruz." dedi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
İşgalcilerin Gazze Şeridi'ne yönelik 465 gündür devam eden saldırılarında şehid sayısı 46 bin 645’e, yaralıların sayısı ise 110 bini geçti.
Birleşmiş Milletler insan hakları uzmanları, Filistin Yönetimi'nin Batı Şeria'da El Cezire kanalını yasaklamasını eleştirerek, bu kararı "ifade özgürlüğüne saldırı" olarak nitelendirdi.
Suriye'de Esad rejiminin devrilmesinin ardından kurulan yeni yönetimin Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, Türkçe yaptığı paylaşımda, "Yeni Suriye'yi temsil etmek üzere Türkiye'ye ilk resmi ziyaretimizi gerçekleştireceğiz." dedi.
HAMAS'ın merhum lideri şehit Yahya Sinvar'ın naaşının işgal rejimi ile yapılacak bir esir takasıyla HAMAS'a teslim edilmesini talep etmesine rağmen, bu talebin kabul edilmeyeceğini yazdı.