Karadan katliama hazırlanmak için Gazze sınırına düzinelerce tank dizen işgalcilerin sözde askerlerinin siren sesiyle saklanmaya çalışmaları sosyal medyada gündem oldu.
İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın 7 Ekim'de başlattığı "Aksa Tufanı" operasyonun ardından Gazze'ye havadan ve denizden saldıran işgal rejimi, karadan saldırmak için hazırlık yapıyor.
Sosyal medyada alay konusu olan görüntülerde, Gazze sınırına düzinerlerce tank sıralayan işgal rejiminin sözde askerleri, çalan siren sesleriyle birlikte sağa sola kaçışmaları, tankların arkasına ve altına doğru saklanmaları görülüyor.
Gazze'ye saldırı hazırlığını yapan işgal rejiminin yansıyan görüntüleri, sosyal medyada alay konusu oldu.
Bazı sosyal medya kullanıcıları görüntüleri "Onların kalplerinde size karşı duydukları korku, Allah’a karşı duydukları korkudan daha baskındır. Bu, onların anlamaz bir toplum olmaları sebebiyledir. Onlar müstahkem kaleler içinde veya duvarlar arkasında olmadan sizinle toplu hâlde savaşmazlar. Kendi aralarındaki çekişmeleri şiddetlidir. Sen onları toplu sanırsın. Hâlbuki kalpleri darmadağınıktır. Bu, onların akılları ermez bir topluluk olmalarındandır." Ayetlerin mealiyle birlikte paylaştıkları görüldü. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
İşgalcilerin Gazze Şeridi'ne yönelik 465 gündür devam eden saldırılarında şehid sayısı 46 bin 645’e, yaralıların sayısı ise 110 bini geçti.
Birleşmiş Milletler insan hakları uzmanları, Filistin Yönetimi'nin Batı Şeria'da El Cezire kanalını yasaklamasını eleştirerek, bu kararı "ifade özgürlüğüne saldırı" olarak nitelendirdi.
Suriye'de Esad rejiminin devrilmesinin ardından kurulan yeni yönetimin Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, Türkçe yaptığı paylaşımda, "Yeni Suriye'yi temsil etmek üzere Türkiye'ye ilk resmi ziyaretimizi gerçekleştireceğiz." dedi.
HAMAS'ın merhum lideri şehit Yahya Sinvar'ın naaşının işgal rejimi ile yapılacak bir esir takasıyla HAMAS'a teslim edilmesini talep etmesine rağmen, bu talebin kabul edilmeyeceğini yazdı.