İran Dışişleri Bakan Vekili Ali Bakıri, Lübnan'ın kesinlikle siyonistler için geri dönüşü olmayan bir cehennem olacağını belirtirken, Lübnan'da direnişin operasyonel, saha ve diplomasi alanlarında aktif bir aktör olarak gerekli caydırıcılığı sağladığını ifade etti.
Bakıri, hükümet kabinesi toplantısının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, Lübnan'ın siyonistler için geri dönüşü olmayan bir cehennem olacağını ifade etti.
Gazetecilerin olası bir savaş ihtimali hakkındaki sorusuna yanıt olarak Bakıri, direnişin Lübnan'da hem operasyonel hem saha hem de diplomasi alanlarında aktif bir aktör olarak gerekli caydırıcılığı sağladığını belirtti.
Bakıri, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın İran'a yapacağı olası ziyareti de değerlendirerek, bu ziyaretin hem İran hem de Suudi Arabistan hükümetlerinin gündeminde olduğunu ve yeni hükümetin kurulmasını beklemek gerektiğini söyledi.
Donald Trump'ın olası başkanlığı ve 14. hükümetin ona karşı tutumu hakkında ise Bakıri, İran İslam Cumhuriyeti'nin güç unsurlarının ve kapasitesinin, bir kişinin ülkeye başkan veya başka bir unvanla gelmesinin stratejik politikalarımızı etkilemeyeceğini, ancak uluslararası arenadaki değişiklikler için gerekli önlemleri aldıklarını ve yeni hükümetin ciddi tedbirler alacağını belirtti. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Siyonist rejim, 7 Ekim'den bu yana Nusayrat'ta yerinden edilenlerin kaldığı 17 okul ve sığınma merkezini bombaladığı belirtildi.
Brezilya'da otobüsün devrilmesi sonucu meydana gelen kazada, 10 kişi hayatını kaybetti, 42 kişi yaralandı.
Bir süredir Ukrayna'nın ikinci büyük kenti Harkiv'i hedef alan Rusya, doğudaki Donetsk'e füzelerle saldırdı. Bombardımanda en az 7 kişinin hayatını kaybettiği, 20 kişinin yaralandığı belirtildi.
Slovakya Başbakanı Robert Fico, mayıs ayındaki suikast girişiminden bu yana ilk kez kamuoyu karşısına çıkarak, Avrupa Birliği (AB) liderlerinin tepkisini çeken Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ı savunarak “Sağlık durumum izin verseydi, Kiev ve Moskova’ya Macaristan Başbakanı Orban ile birlikte ben de giderdim” açıklamasını yaptı.