Maersk'ten geri adım: İşgalci şirketlerle ilişkiler kesildi

Gazze'deki soykırım sürerken, Danimarkalı deniz taşımacılığı devi Maersk uluslararası baskıların ardından Batı Şeria'daki yasa dışı yerleşimlerde faaliyet gösteren şirketlerle çalışmayı durdurdu.
Dünyanın en büyük deniz taşımacılığı şirketlerinden Danimarka merkezli Maersk, işgal altındaki Batı Şeria'daki yasa dışı siyonist yerleşimlerde faaliyet gösteren şirketlerle ilişkilerini askıya aldığını duyurdu. Açıklama, şirketin bu alanlardaki sevkiyatlarına ilişkin gerçekleştirdiği kapsamlı bir iç denetimin ardından yapıldı.
Maersk'in kararı, özellikle ABD merkezli insan hakları ve hukuk örgütlerinin yürüttüğü "Mask Off Maersk" kampanyasının etkisiyle gündeme geldi. Kampanya, şirketin işgal altındaki bölgelerdeki yasa dışı yerleşimlere destek sağlayan ekipmanların taşınmasındaki rolünü ifşa etmeyi hedefliyordu.
Kampanya aktivistleri, atılan adımı, Maersk'in savaş suçlarına ortak olan siyonist kuruluşlarla bağlarını koparmaya yönelik ilk adım olarak değerlendirdi. Açıklamada, Gazze'ye yönelik yıkıcı saldırıların sürdüğü bir dönemde alınan bu kararın önemli bir mesaj taşıdığı vurgulandı.
Maersk, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği veri tabanında yer alan yasa dışı yerleşimlerle bağlantılı şirketlerle çalışmaları durdurduğunu belirtirken, uluslararası hukuka bağlılık vurgusu yaptı.
Ancak Maersk'in siyonist rejim ile olan askeri bağlantıları bununla sınırlı değil. Filistinli Gençlik Hareketi'nin geçtiğimiz mayıs ayında yayımladığı rapora göre şirket, siyonist rejimin Gazze'ye yönelik soykırım saldırılarında başrol oynayan F-35 savaş uçakları programında kritik rol oynuyor.
Raporda, Maersk'in yalnızca bir nakliye şirketi değil, aynı zamanda savaş makinesinin devamını sağlayan lojistik bir omurga olduğu vurgulandı. Şirketin, F-35 üretimi ve montajına dair malzeme sevkiyatı gerçekleştirdiği ve böylece siyonist rejimin askeri gücünün devamlılığını sağladığına dair kanıtlar sunuldu.
Şirket, F-35 parçalarını siyonist rejime taşıdığını kabul ederken, bu parçaların doğrudan Savunma Bakanlığı'na değil, başka kuruluşlara gönderildiğini öne sürdü. Ancak F-35 üretiminin çok uluslu ve karmaşık bir süreç olduğunu, bu bağlamda siyonist rejimin uçaklara kanat üreten ülkeler arasında olduğunu da itiraf etti.
Verilere göre Maersk, 2019-2024 yılları arasında en az 310 adet F-35 kanat seti taşıdı. Bu sayı, o dönemde dünya genelinde teslim edilen 611 uçağın yarısından fazlasının üretimine katkı sağlamak anlamına geliyor. Bunlar arasında, siyonist rejime teslim edilen 18 adet F-35I tipi savaş uçağı da bulunuyor.
Ayrıca, 30 Aralık 2019 ile 28 Ocak 2025 tarihleri arasında şirketin, toplam ağırlığı 15,1 milyon poundu aşan 1009 ayrı askeri sevkiyat yaptığı belgelenmiş durumda. Bu sevkiyatların tamamı, F-35 üretim zinciriyle doğrudan bağlantılı.
Maersk'in aldığı karar, siyonist rejimin işlediği savaş suçlarına doğrudan katkı sunan uluslararası şirketlerin artık kamuoyu baskısından kaçamayacağını bir kez daha gözler önüne serdi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Avrupa Parlamentosu'ndaki aşırı sağcı vekiller, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in Pfizer CEO'su ile yaptığı özel mesajlaşmalarla ilgili davada mahkeme kararının ardından, Komisyon'un tamamının istifasını talep eden önerileri için yeterli desteği aldıklarını açıkladılar.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 15 ilde eş zamanlı düzenlenen bahis ve nitelikli dolandırıcılık operasyonlarında 98 şüphelinin yakalandığını, bunlardan 51'inin tutuklandığını duyurdu. Operasyonlarda 1 milyar 132 milyon TL'lik hesap hareketi tespit edildi.
ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Temsilcisi Steve Witkoff, İran'la "kapsamlı barış" beklentisini dile getirirken, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) İran'a denetime izin vermesi için çağrıda bulundu. İran ise ABD saldırılarına karşı ulusal güvenliği öne çıkararak iş birliğini askıya aldı.