HAMAS ile işgal arasında varılan anlaşma kapsamında özgürlüğüne kavuşan esirlerden Muhammed Ebu Verde, işgalin hukuksuz cezasına en fazla maruz kalan bir esir olarak dikkat çekerken özgürlük yıllarında yaptığı direniş operasyonları da unutulmuyor.

Filistinli esir Muhammed Ebu Verde, Gazze Şeridi'ndeki direniş grupları ile işgal arasında gerçekleşen esir takasının ilk aşamasının üçüncü grubunda serbest bırakıldı.

Ebu Verde, işgal zindanlarında 23 yıl boyunca tutuldu. 1976 yılında El Halil’in güneyindeki El-Fevvar Mülteci Kampı’nda doğdu ve yıllar içinde işgal tarafından birçok kez alıkonuldu. Son olarak Kasım 2002’de gözaltına alındı ve 48 kez müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

İşgalin en ağır hapse çarptırdığı esirlerden biri

Filistin İslami direniş hareketi HAMAS, Muhammed Ebu Verde’nin 1996 yılında gerçekleştirilen bir dizi saldırıya katıldığını ve özellikle Yahya Ayyaş’ın Gazze’de suikasta uğramasına misilleme olarak gerçekleştirilen eylemlerde rol aldığını belirtiyor.

İşgal kaynaklarına göre, Ebu Verde 1996 yılında Kudüs'teki 18 numaralı otobüs hattında ve Askalan Kavşağı’nda gerçekleştirilen bombalı operasyonlardan sorumlu tutuldu. Bu saldırılarda toplam 43 siyonist işgalci öldü ve onlarca kişi yaralandı. İşgal mahkemesi, onu 48 kez müebbet hapse mahkum etti.

Ebu Verde'nin ailesi aslen Irak el-Menşiyye köyüne mensuptur, ancak 1948’deki Nekbe sırasında zorla göç ettirilerek El-Fevvar Mülteci Kampı’na yerleşti. Eğitimini burada ve Filistin’deki çeşitli üniversitelerde tamamladı; Beytüllahim Üniversitesi, Kudüs Üniversitesi ve Ramallah’taki Öğretmenler Enstitüsü’nde okudu.

Hapisten kaçış ve işgal tarafından yeniden yakalanma

1996 yılındaki saldırılar sonrasında Filistin Yönetimi tarafından Mart 1996'da tutuklandı ve müebbet hapis cezasına çarptırılarak Eriha Cezaevi’ne konuldu. Ancak 2000 yılında Filistin İntifadası’nın başlamasıyla serbest bırakıldı ve direniş saflarına katıldı.

2002 yılında Filistin Yönetimi tarafından tekrar tutuklandı ancak hapishaneden kaçmayı başardı. Kaçak olduğu dönemde evlendi ve işgal kuvvetleri tarafından aranıyordu.

Kasım 2002'de, işgalci kuvvetlerin özel birliği Duvdevan tarafından El Halil’de bir yerleşim bölgesine saldırı planladığı sırada yakalandı. 40 gün boyunca Askalan Hapishanesi'nde sorguya çekildi ve ardından 48 müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

İşgal medyası Ebu Verde'nin serbest bırakılmasını hazmedemedi

işgalin Haaretz gazetesi muhabiri Josh Briner, Ebu Verde’nin serbest bırakılması hakkında şunları söyledi:

"israilin serbest bıraktığı en tehlikeli teröristlerden biri. Onun salıverilmesi, bu anlaşmanın israil için ne kadar zor ve acı verici olduğunu gösteriyor."

"İdam cezası da verebilirsiniz. Umurumda değil"

Briner ayrıca, Ebu Verde’nin 2004 yılındaki mahkeme kararından sonra söylediği şu sözleri hatırlattı:

"Biz katil değiliz, bu toprakların asıl sahipleri biziz. Asıl yargılanması gereken sizsiniz. Direnişimiz asla bitmeyecek, aksine daha da güçlenecek. Allah’ın izniyle, sonunuz yakındır ve bunu HAMAS, İslami Cihad ve diğer direniş grupları gerçekleştirecektir."

Mahkeme tarafından hakkında verilen ağır cezalar karşısında ise şu ifadeleri kullandı:

"İstediğiniz kadar müebbet cezası verebilirsiniz, hatta idam cezası da verebilirsiniz. Umurumda değil."

Zindandaki mücadelesi ve açlık grevleri

Muhammed Ebu Verde, hapisteyken birçok kez açlık grevine katıldı. Özellikle 2012 yılındaki açlık grevinde önemli bir rol oynadı. İşgal makamları, "güvenlik tehdidi" bahanesiyle ailesinin onu ziyaret etmesini defalarca yasakladı.

Serbest bırakılmasıyla birlikte, işgal hapishanelerinde en ağır cezaya çarptırılan Filistinli mahkumlardan biri, uzun yıllar sonra özgürlüğüne kavuşmuş oldu. (İLKHA)