"Zulme ortak olmaktan kaçınmak için boykotu sürdürmeliyiz"

Mardin Diyanet-Sen Başkan Yardımcısı Hasan Deniz, Filistin’de soykırımın devam etiğini hatırlatarak, işgal rejimine ait ürünlerin boykot edilmesi hususunun kararlılıkla sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.
Mardin Diyanet-Sen Başkan Yardımcısı Hasan Deniz, boykotun tarih boyunca hak arama mücadelesinde önemli bir araç olduğunu belirterek, Gazze’deki zulme karşı bireylerin bilinçli hareket etmesi gerektiğini ifade etti.
Boykotun dini temellerine de değinen Deniz, Müslümanların zulme karşı sessiz kalmaması gerektiğini vurguladı.
Deniz, boykotun tarihsel sürecine değinerek, “Boykot, bir kişinin bir millete veyahut da topluluğa karşı kendi amacına ulaşabilmek için her türlü ilişkiyi kesmesine denir. Boykotun tarihini biz Peygamber Efendimiz Aleyhisselam’ın döneminde, yani 616 ile 619 yılları arasında kendisine uygulanan boykotla müşahede ediyoruz. Daha sonra tarihte, 1880’li yıllarda özellikle İrlanda’da bir subayın halka uyguladığı haksız çalışmayla, milletin o subaya karşı başlatmış olduğu her türlü ilişkiyi kesmeyle kendi amaçlarına ulaştığına müşahede ediyoruz. Aynı şekilde 1955’li yıllarda Amerika’da da zencilerin toplu taşıma araçlarına binerken onlara karşı uygulanan haksız muameleyle bir zenci bayanın bunu protesto etmesi, buna karşı çıkmasıyla başlayan boykotla, Amerika’da zenciler kendi haklarına ulaştığını görüyoruz. Böylece tarihte insanların amacına ulaşabilmesi noktasında boykotun çok önemli bir yeri vardır." dedi.
“Tepkimizi olabildiğince yerine getirmek zorundayız”
Boykotun dini boyutuna da değinen Deniz, şu sözleri kaydetti:
“Biz Müslümanlar olarak, bir olayla ve hatta bir durumla karşılaştığımız zaman, bu durumu nasıl değerlendireceğimizi iyi bilmeliyiz. Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’de, ‘Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle davet et’ buyurmaktadır. Biz bu boykotu uygularken nasıl davranacağımızı da iyi bilmeliyiz. Şu anda Gazze’de işlenen insanlık suçuna doğrudan veya dolaylı yönden destek veren her kesim, her türlü sektör, dünya genelinde veya ülke çapında nerede olursa olsun, biz kendi tepkimizi olabildiğince münasip bir şekilde yerine getirmek zorundayız.”
Peygamber Efendimizin "bir Müslüman, olumsuz bir durumla karşılaştığı zaman, eğer gücü yetiyorsa onu eliyle düzeltsin, buna gücü yetmezse onu diliyle ona da gücü yetmezse diliyle buğz etsin. Bu da imanın en zayıf noktasıdır." hadisini hatırlatan Deniz, "Tıpkı Hazreti Ali’nin dediği gibi, 'Eğer ortada bir zulüm varsa ve onu önleyemiyorsanız, onu herkese duyurun.' buyurmaktadır. Dolayısıyla eğer bugün elimizle gücümüz yetiyorsa elimizle bu yapılan zulmü önlemeye çalışacağız. Eğer elimizle gücümüz yetmezse dilimizle, dilimiz yetmezse onu kalbimizle buğz edeceğiz ve hoş karşılamayacağız ki bu da imanın en zayıf noktasıdır.” diye konuştu.
“Bir yanda ateşkes sağlanırken, başka bir yerde Müslüman kardeşlerimize zulüm devam etmektedir”
Boykotun devamlı bir bilinç gerektirdiğini belirten Deniz, “Allah katında hangi amelin daha güzel olduğunu Peygamber Efendimiz Aleyhisselam’a sorulduğunda 'İbadetlerde az da olsa devamlı olanıdır.' buyurmaktadır. Dolayısıyla biz bu boykot meselesinde halkımızı bilinçlendirmeli ve bunun devam etmesini sağlamalıyız. Bizim işimiz, bu toplumu bilinçlendirmek, duyarlılık oluşturmak ve kamuoyu oluşturmaktır. Ateşkes sağlandı diye bu boykota son veremeyiz. Çünkü bir yerde ateşkes sağlanırken, başka bir yerde Müslüman kardeşlerimize zulüm devam etmektedir. Bu nedenle elimizden geldiğince boykotu sürdürmeliyiz.” (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Öğrencinin başarısında ailenin rolüne ilişkin konuşan Eğitimci Yazar Erkan Haras, ailenin aşırılıktan uzak bir tutumla ancak disiplin içerisinde, çocuğuna rol model olarak başarısına olumlu etki sunabileceğini söyledi.
Ziraat Mühendisleri Odası Batman Şube Başkanı Ebubekir Doğan, Dünya Gıda Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, gıda güvenliğinin sağlanması için ülkelerin kendi yerel tohumlarını ve üretim politikalarını geliştirmesi gerektiğini vurguladı.
Umut Kervanı Mardin derneği tarafından Gazze ve ihtiyaç sahibi ailelere yönelik 13 Ekim'de açılan kermes teveccühle devam ediyor. 7 gün sürecek kermese katkıda bulunan vicdan sahipleri ve görevliler, Gazze için bir nebze de olsa yardım edilmesi ve her türlü fedakârlığa hazır olunması gerektiğini aktardılar.
Yazar Muhammed Şakir, Alimler Buluşmasındaki konuşmasına bazı kesimlerce itiraz edilen bölümün, medyanın öne çıkardığı başlık olduğuna işaret ederek, "Yani bir tespitimiz vardı. O tespit de özellikle 'milliyetçiliğin, Kürtleri ümmet bütünlüğünden koparma girişimlerinden araç olarak kullanıldığı' yönündeydi. Fakat bu mesele bütünlüğü içinde görülmesi gereken bir meseledir. Irkçılığın Kürtler üzerindeki etkilerinden söz ediyoruz." dedi.