İdeal Eğitim Vakfı tarafından Muş'ta düzenlenen "Ahlaki Yozlaşma" temalı programda, sağlıklı bir toplumun oluşması için aile hayatının, İslam'ın hayat nizamına uygun olarak dizayn edilmesi gerektiği vurgulandı.
İdeal Eğitim Vakfı (İDEV) tarafından Muş'ta "Ahlaki Yozlaşma" temalı program düzenlendi. Öğretmenevi Konferans Salonu'nda düzenlenen program, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
"Ahlakımızı yozlaştıran TV'leri protesto edeceğiz"
Programda bir konuşma yapan İlahiyatçı İshak Tanrıkulu, "Okul ortamında, iş ortamında sağlıklı bir birey olmak istiyorsak, aile hayatımızda nefsin kurallarını değil, İslam'ı hayat nizamı olarak kabul edip yaşantımıza yerleştirmemiz gerekir. Ahlakımızı yozlaştıran TV'leri protesto edeceğiz. Mademki ahlakımıza uygun değil, niye takip ediyoruz? Namaz vakti geliyor, namazını reklam arasında 5 dakikada kılıyor. Neden? Çünkü dizinin devamı başlayacak. Acaba başroller istediği hedefe ulaşacak mı ulaşmayacak mı kazanacak mı kazanmayacak mı merakı içinde." dedi.
"İyiliği emredecek, kötülükten sakındıracak kişi bizler olmalıyız"
"Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır." ayetini hatırlatan Tanrıkulu, şunları söyledi:
"Bu topluluğu nerede arıyoruz? Dışardaki birisinden mi? Yine oklar bize dönecek. O zaman kurtuluşa ermek istiyorsak, iyiliği emredecek, kötülükten sakındıracak kişi bizler olmalıyız. Bunu kabul etmemiz gerekiyor. Sakın bir işi küçümseme. 'Bir mıh bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir komutanı, bir komutan bir vatanı kurtarır.' O zaman bizlerin yapması gereken o kişinin kendimiz olmasını kabul edeceğiz. Sen bir çivi olacaksın. Bir aileyi kurtaracaksın. Bir aile de bir toplumu kurtaracak. Bir toplum, başka bir toplumu kurtardığında İslam inşallah hâkim olacaktır."
"Avrupa'daki sapkın fikir ve düşünceler bölgemize kadar sirayet etti"
Avrupa'da toplum ve ahlak diye bir kavramın kalmadığının altını çizen Eğitimci Zeynelabidin Zerkaya ise Avrupa'daki ahlaki yozlaşmanın bölgemize kadar sirayet ettiğini söyledi.
Zerkaya, "Eskiden Avrupa'da insanlar gazetelere, kitaplara dalarak kopuk iletişim yaşıyorlardı. Bugün telefona dalarak kopuk bir iletişim yaşıyor. İnsanlıktan çıkmış bir durumdadır. Diğer batıl ve sapık fikirler, ahlaksızca yaşayış ve düşünceler, açılımında bile haya ettiğimiz sapkın oluşumlar ülkemize de sirayet etti. 2018 yılında İzmir'de böylesi sapkın evliliklere şahit olduk toplum olarak. Bu sapkınlıklar bölgemize kadar girdi. Van'da bu sapkın oluşumlar yürüyüş yapmak istediler. Belki Muş'ta da yapmak istediler bu sapkın yürüyüşlerini. Batıda komünizm, sosyalizm, liberalizm gibi fikirler insanları perişan etti. Türkiye'de maalesef Cumhuriyetten bu yana batılılaşmaya başladık. İslam ülkeleri olarak bunu yaptık." diye konuştu. (Şükrü Tontaş-İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Bursluluk sınavında 80 sorunun tamamını doğru cevaplayarak Türkiye birincisi olan Batman TP Fatıma Zehra Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi 7'nci sınıf öğrencisi Ayça Melis Şahin, başarısının sırrını İLKHA'ya anlattı.
Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi normal öğretim ilahiyat programı akreditasyon sürecini tamamlayarak İlahiyat Akreditasyon Ajansı tarafından 2 yıl süreli Uluslararası Akreditasyon Sertifikası almaya hak kazandı.
Sınav kaygısı her öğrencinin kaç yaşında olursa olsun hayatının her döneminde yaşayabileceği bir durumdur. Bu durumda ilk olarak kaygı tek başına zihnin gerçekleşebilecek kötü durumlara karşı radarı olarak tanımlanabilir.
İdeal Eğitim Vakfı (İDEV) tarafından Bingöl'de düzenlenen "Ailem Cennetim Olsun" temalı seminerde, gelenek ve modernizm arasında İslami evliliğin önemine dikkat çekildi.