"Yükselen arsa fiyatları ve inşaat maliyetleri konut sektörünü zorluyor"

İnşaat sektörünün en büyük sorunlarının yüksek arsa payları ve inşaat malzemelerindeki sürekli zamlar olduğunu ifade eden Gayrimenkul Satış Pazarlama Uzmanı Musab Arasan, bu durumun hem müteahhitleri hem de vatandaşı zorladığını vurguladı.
Gayrimenkul Satış Pazarlama Uzmanı Musab Arasan, Türkiye’de ekonominin lokomotiflerinden biri olan inşaat sektöründe son yıllarda yaşanan maliyet artışlarına dikkat çekti. Arasan, inşaat maliyetleri ve arsa fiyatlarındaki yükselişin bazı illerde konut fiyatlarını 3-4 kat artırdığını, bu durumun vatandaşları 3+1 ve 2+1 daireler yerine 1+1 konutlara yönelmeye zorladığını ifade etti.
Büyükşehirlerde bir dönüm arsanın 30-40 milyon TL’ye ulaştığını kaydeden Arasan, arsa sahiplerinin artık yüzde 50’nin üzerinde pay talep ettiğini, bunun da maliyetleri katladığını söyledi. Demir, hazır beton ve işçilik gibi kalemlerde sürekli bir fiyat artışı yaşandığını dile getiren Arasan, "Maliyetler vatandaşa yansıtıldığında satışlar düşüyor, yansıtılmadığında ise müteahhit zarar ediyor" diye konuştu.
"Artan maliyetler ve düşen alım gücü, inşaat sektörünü daraltıyor"
Arasan, "Türkiye’de inşaat sektörü, ekonominin lokomotifleri arasında yer alıyor. Sektör özellikle illerin değişimi ve talep üzerine yolunu çizer; ancak son dönemlerde inşaat sektöründeki bazı problemler bu sürecin önüne geçiyor. Talep olsa bile vatandaşın alım gücünün düşmesi ve inşaat maliyetlerinin yükselmesinden dolayı sektörün daraldığını söylemek mümkün." ifadelerini kulandı.
"Arsa fiyatlarındaki artış, konut maliyetlerini katladı"
İnşaat sektörünün son yıllarda özellikle arsa fiyatlarının ve paylarının artmasından kaynaklı bazı değişimlere uğradığını ifade eden Arasan, "Arsa fiyatları yükseldiği için konut maliyetleri de yükseliyor. Daha önce vatandaş birikimleriyle 2+1 daire alabiliyorken, arsa fiyatlarının ve paylarının artması sebebiyle daire fiyatları 2 katına, bazı illerde ise 3-4 katına çıkmış durumda. Bu nedenle vatandaş küçülmeye gidiyor. 2+1 daire almak yerine birikimleri ya da maddi gücüyle ancak 1+1 konutlara yönelebiliyor. Bu durum, konut sektöründe talebin değişmesine sebep oldu. Müteahhit firmalar da 2+1, 3+1 ya da 4+1 daireler yapmak yerine hem satışı daha kolay olan hem de fiyat açısından vatandaşa hitap eden konutlara yöneldi. Şu anda tercihler daha çok 1+1 ve 2+1 daireler üzerine yoğunlaşıyor. Yatırımcı açısından bakıldığında da 1+1 daireler daha hızlı kiraya verilebiliyor. 2+1 daireler de geniş bir kesime hitap ettiği için kiralama konusunda avantajlı. Ancak diğer konut tipleri hem fiyat erişimi açısından zor hem de vatandaş için ciddi bir yük oluşturduğundan tercihler 1+1 ve 2+1 konutlara yönelmiş durumda." şeklinde konuştu.
"Artan arsa maliyetleri, metrekare başına düşen daire sayısını azaltıyor"
Yüksek arsa maliyetlerinin konut fiyatlarını doğrudan etkilediğini ve vatandaşın konuta erişimini zorlaştırdığını belirten Arasan "Arsa paylarının yüksekliği sektörün başlıca sorunlarından biri haline geldi. İnşaatın hammaddesi arsadır. Arsayı ne kadar maliyetli hale getirirseniz, konut fiyatları da o kadar yükselir. Türkiye’de özellikle büyük kentlerde bir dönüm arsanın 30-40 milyon TL’ye çıktığı görülüyor. Bu durum, daha önce metrekareye düşen daire sayısının azalmasına neden oluyor. Ayrıca arsa sahipleri, daha önce yüzde 30-35 oranında pay verirken bugün yüzde 50, hatta bazı bölgelerde yüzde 52-54 oranlarını talep ediyor. Bu da maliyetlerin artmasına ve vatandaşın konuta erişiminin zorlaşmasına yol açıyor." dedi.
"Malzeme fiyatlarının denetlenmesi sektöre nefes aldırabilir"
İnşaat malzemelerindeki sürekli fiyat artışlarının sektörün önemli sorunlarından biri olduğunu dile getiren Arasan, hazır beton, demir ve işçilik maliyetlerindeki yükselişin müteahhitleri zor durumda bıraktığını söyledi.
Arasan, "Bir diğer sorun ise inşaat malzemelerinin fiyat artışı. Özellikle hazır beton, demir ve işçilik maliyetleri sektörün en önemli kalemleri arasında. Neredeyse her ay, hatta iki haftada bir bu kalemlerde zam yapıldığını duyabiliyoruz. Müteahhit firmalar bu maliyetleri vatandaşa yansıttığında vatandaşın alım gücü yetmediği için satışlar düşüyor; yansıtılmadığında ise müteahhit zarar ediyor. Bu nedenle, malzeme fiyatlarının denetlenmesi ve sektöre bir düzen getirilmesi gerekiyor. Özellikle arsa erişiminin kolaylaştırılması, yeni imar alanlarının belediyeler eliyle açılması ve müteahhitlerin bu alanlara uygun fiyatlarla ulaşabilmesi sağlanmalı. Ayrıca vatandaşın konut alımında kredi dışındaki yollarla da finansmana erişimi mümkün kılınmalı. Faizsiz konut kredisi seçeneklerinin devlet veya farklı kurumlar eliyle vatandaşlara sunulması önem taşıyor. Bunun yanı sıra işçilik, demir ve hazır beton fiyatları gibi kalemlerde denetimler artırılmalı, fiyat artışlarının sebepleri üzerine gidilmeli. Bu sayede müteahhitlerin maliyetleri düşer ve konut fiyatları vatandaş için daha ulaşılabilir hale gelir." diye konuştu.
"Deprem konutları genel talebi karşılamıyor"
Konuşmasının devamında deprem konutlarına da değinen Arasan "Deprem konutları Türkiye genelinde yoğun olarak yapılıyor. Deprem bölgesindeki hak sahiplerine yönelik projeler zorunlu olduğundan, bu konutlar kentlerdeki genel talebi hafifletmiyor. Örneğin Diyarbakır’da yıllık 15 bin konut ihtiyacı varken yalnızca 5-6 bin konut yapılabiliyor. Deprem konutları genellikle hak sahipleri için üretildiğinden, artan talebi karşılamıyor. Dolayısıyla fiyatlar yüksek seyretmeye devam ediyor. Bu noktada yeniden arsa erişiminin kolaylaştırılması ve maliyetlerin düşürülmesi kritik önem taşıyor." ifadelerini kulandı.
"Uzun vadede arsa, orta vadede ticari alanlar tercih ediliyor"
Uzun vadeli yatırımcılar için arsa, orta vadeli yatırımcılar için ise ticari alanların daha cazip olduğunu söyleyen Arasan, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Uzmanların yatırım tavsiyeleri ise farklı vadeler üzerinden şekilleniyor. Uzun vadeli yatırımcı için arsa önerilirken orta vadeli yatırımcılar için ticari alanlar, ofis, cadde mağazaları gibi daha cazip görülüyor. Kısa vadeli yatırımcılar ise konut sektörüne yöneliyor. Burada önemli olan, bulunduğunuz şehrin talep dinamiklerini bilmek. Şehrinizde hangi konut veya ticari alanlar daha hızlı değerleniyor, bunları göz önünde bulundurmak gerekiyor. Ayrıca kendi yatırımcı profilinizi belirleyip kısa, orta ya da uzun vadeli adımlar atmalısınız. Bu süreçte, özellikle röportajın girişinde bahsettiğimiz gibi 1+1 ve 2+1 konutların daha çok talep gördüğünü, değerlendiğini ve yatırımcılar tarafından tercih edildiğini belirtmek gerekiyor." (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Brent petrol fiyatlarında yaşanan yükseliş ve döviz kurundaki dalgalanmalar, akaryakıt fiyatlarını yeniden artırıyor.
Türkiye, temmuz ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,5 daha fazla doğal gaz ithal etti. En fazla ithalat Rusya’dan yapılırken, elektrik santrallerinde tüketim yüzde 16 arttı.
Batman Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Mehmet Sıddık Çiftçi, esnafa yönelik önemli bir hizmeti daha duyurdu.