Gazze'de devam eden tam abluka yüzünden 620 hasta ilaç ve gıda eksikliğinden, 69 çocuk ise yetersiz beslenmeden dolayı hayatını kaybetti. 650 binden fazla çocuk açlıktan ölüm tehlikesiyle karşı karşıya.

Gazze'deki Hükümet Medya Ofisi, siyonist rejimin Gazze Şeridi’ne uyguladığı tam kuşatmanın yol açtığı insani felaketin bilançosunu açıkladı. Yapılan açıklamaya göre, 620 hasta ilaç ve gıda yetersizliğinden dolayı hayatını kaybederken, 69 çocuk da doğrudan yetersiz beslenme nedeniyle şehit oldu.

Gazze Şeridi'ne gıda, ilaç ve yakıt girişini tamamen engelleyen kuşatma, 139 gündür aralıksız devam ediyor. Bu süre zarfında siyonist rejim, 76 bin 450 yardım ve yakıt yüklü tırın girişini engelledi.

Açıklamada ayrıca şu çarpıcı veriler paylaşıldı:

42 gıda mutfağı ve 57 yardım dağıtım merkezi doğrudan hedef alındı.

121 kez yardım konvoyları ve insani yardım sevkiyatları saldırıya uğradı.

ABD ve siyonist rejim destekli "yardım merkezleri" olarak adlandırılan bölgelerde kurulan tuzaklarda 877 Filistinli şehit oldu, 5 bin 666 kişi yaralandı, 42 kişi ise hâlâ kayıp.

650 bin çocuk, açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle ölüm riskiyle karşı karşıya.

12 bin 500 kanser hastası, tedavi ve beslenme eksikliği nedeniyle hayatta kalma mücadelesi veriyor.

Yaklaşık 60 bin hamile kadın, sağlık hizmeti ve gıdaya erişemediği için hem kendisi hem de bebekleri için hayati tehlike yaşıyor.

Hükümet Medya Ofisi, yaşananların soykırımın bir parçası olduğunu belirterek yalnızca siyonist rejimi değil, aynı zamanda bu zulme doğrudan veya dolaylı destek veren başta ABD, Almanya ve Fransa olmak üzere Batılı ülkeleri de tarihî sorumlulukla suçladı.

Açıklamada, uluslararası topluma çağrıda bulunularak şu ifadeler kullanıldı:

"Dünyanın gözü önünde işlenen bu aç bırakma suçu karşısında sessizlik de bir suçtur. Gazze’deki sivilleri kurtarmak için acil müdahale edilmelidir. Yardımlar derhal ulaştırılmalı, kuşatma kaldırılmalı, tüm sınır kapıları açılmalıdır."

Gazze'de uygulanan aç bırakma politikası, her geçen gün artan ölümler, uluslararası toplumun sorumluluğunu daha da ağırlaştırıyor. (İLKHA)