Adana'da HÜDA PAR öncülüğünde düzenlenen programda bir araya gelen yüzlerce kişi, siyonist işgal rejiminin saldırıları altındaki Gazze'deki Müslümanlar için destek yürüyüşü ve basın açıklaması düzenledi.
7 Ekim'den beri siyonist işgalcilerin Gazze'de uyguladığı vahşi katliam ve soykırıma tepkiler devam ediyor.
Mustazaflar Cemiyeti, MEKTEB, Peygamber Sevdalıları, Vuslat FM ve HÜDA PAR öncülüğünde "Filistin Direnişine Destek" yürüyüşü düzenlendi.
Yüzlerce kişinin katıldığı yürüyüşte, sık sık siyonist işgal rejimi ve ABD aleyhine sloganlar atıldı.
Tevhid ve Filistin bayraklarıyla yürüyüşe katılanların, İnönü Parkı'ndan başlayarak Çakmak Caddesi'ne, oradan da 5 Ocak Meydanına kadar işgalci siyonistlere lanet sloganları attığı görüldü.
Yürüyüşün sona erdiği 5 Ocak Meydanı'nda yapılan basın açıklaması Veysi Sonkaya'nın Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı.
Programda, Siyer Araştırma Derneği Başkanı Sinan Konuk ve Kanaat Önderi Ekrem Derdiyok bir selamlama konuşması yaptı.
HÜDA PAR öncülüğünde düzenlenen basın açıklamasını, HÜDA PAR Adana İl Başkanı Salih Demir okudu.
Açıklamanın başında Gazze'ye ve direnenlere selam ile başlayan Demir, "De ki; Ey Kâfirler! Yakında yenileceksiniz ve cehenneme sürüleceksiniz." ayetini okudu.
"Kudüs ve Mescid-i Aksa inanç ve iman davasıdır"
Siyonist rejimin Gazze’ye yönelik gerçekleştirmiş olduğu vahşi katliamlarına karşı saflarını belli etmek ve kıyamda durmak adına toplandıklarını ifade eden Demir, "Bize, 'Neden Kudüs'ü bu kadar önemsiyorsunuz', 'Bizimle ne alakası var oraların' diyorlar. Hâlbuki bilseler, Biz Müslümanlar için Kudüs ve Mescid-i Aksa sıradan bir toprak parçası değildir. Kudüs ve Mescidi Aksa, Müslümanların ilk kıblesi, Peygamberimizin miraca çıkarken ilk uğradığı yer, tevhit akidesinin merkez üslerinden biridir. Bu yüzden Filistin, Kudüs ve Mescidi Aksa davası sıradan bir toprak davası değil, bilakis bir inanç ve iman davasıdır. Biz Müslümanlar için Mekke, Medine, Kâbe ve Mescidi Nebevi ne kadar kutsalsa aynı şekilde Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa da o kadar kutsaldır." dedi.
"Aksa Tufanı operasyonu, tarihin akışı değiştiren önemli gelişmelerden biri olarak kayıtlara geçecektir"
Siyonist işgalci çetenin Filistin halkına ve topraklarına yönelik uyguladığı sistematik işgalin 75 yıldır devam ettiğini belirten Demir, "Topyekûn bir soykırım hedefiyle hareket eden işgalci köpekler, her geçen gün işgali genişletmekte, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’yı necis postallarıyla kirletmekte, bu kutsal beldenin kutsiyetini hiçe saymakta ve adeta bütün bir İslam âlemine meydan okumaktadır. Filistin halkı ise soykırım ve işgal karşısında meşru müdafaa hakkını kullanarak kendi topraklarını, vatandaşlarının canını ve İslam ümmetinin izzetini ve şerefini korumaktadır. Aksa Tufanı adıyla başlayan direniş süreci birinci ayına girerken, meydana gelen bu savaş, tarihin akışı değiştiren önemli gelişmelerden biri olarak kayıtlara geçecektir. Zira bu savaşla birlikte; yenilemez denilen, dünyanın en güçlüsü ordusu kabul edilen siyonist çetenin, bir avuç mücahidin karşısında nasıl da kâğıttan kaplan olduğu tescillenmiş oldu. Bu savaşla birlikte hâşâ her şeyi gördüğü ve duyduğu iddia edilen ve dünyanın en güçlü istihbarat servisi sayılan MOSSAD’ın ne denli beceriksiz olduğu, burnunun dibinde olan bitenden bihaber olduğu görülmüş oldu. Bu savaş öyle bir savaş ki, siyonist barbarlar nerede yaşıyor olurlarsa olsunlar bundan sonra kendilerini asla güvende hissedemeyeceklerdir. Nitekim bebek katili siyonistler, bu savaş yürüttükleri asimetrik saldırılar sonrasında insanlığını yitirmemiş tüm halkların nefret objesi haline geldiler." şeklinde konuştu.
"Bu zulme karşı tek millet ve tek ümmet olma vaktidir"
Yaşanan savaşın Batılı devletlerin ikiyüzlülüklerinin aşikâr hale getirdiğine dikkat çeken Demir, açıklamasını şöyle sürdürdü: "İşgalci barbarların tüm dünyanın gözü önünde yasaklı fosfor bombaları atarak, yaşlı çocuk hatta anne karnındaki cenin demeden herkesi katletmiştir. Güvenli bölge olarak sayılan okul, cami, hastane gibi sivil yerleşkeleri bombalayarak savaş suçu işlemesine rağmen sözde insan haklarının savunucusu ülkelerin bu vahşete destek çıkması, Batının maskesinin inip çirkef yüzünün görünmesi açısından önem arz etmektedir. Siyonist işgal çetesinin her gün savaş suçları işlemesine, işlediği savaş suçlarına büyük şeytan Amerika'nın ve diğer batılı ülkelerin destek olmasına, hatta devlet başkanları düzeyinde destek ziyaretleri dahi yapılmasına rağmen suçlu olarak HAMAS'ı göstermeleri hiçbir vicdanda kabul görmemiştir. Küfrün tek millet olduğunun tescillenmiş olduğu bu durumda ortada dururken, maalesef İslam ümmeti olarak halkı Müslüman olan bir ülkenin sınır kapısından insani yardımı dahi geçiremeyecek acziyette olmamız kabul edilebilir bir durum değildir. Küfür tek millet ise Müslümanlar da elbette tek millettir. Bu anlamda bugün bu zulme karşı tek millet ve tek ümmet olma vaktidir. İslam Ülkelerinin liderlerine ve tüm İslam âlemine sesleniyoruz ve talep ediyoruz.
1)Ey İslam ülkelerinin yöneticileri! siyonist işgal rejiminin saldırılarını derhal durduracak ciddi ve somut adımlar atın! Siyonist terör rejimi İsrail, kınamadan anlamaz. Onun anlayacağı tek dil GÜÇTÜR! Somut adımlar olmadıkça kınamanız anlamsızdır. Bu sebeple İsrail’in anlayacağı dilden kesin ve net yaptırımlarla cezalandırın.
2)Terörist israil’e karşı ekonomik, diplomatik, ticari, stratejik tüm kanalları kapatın, elçileri sınır dışı edin.
3)Gazze'ye acil olarak insani yardım koridoru oluşturun. İlaç ve gıda başta olmak üzere tüm insani yardımları acilen ulaştırmak adına organizasyon tertipleyin!
4)Başta Türkiye olmak üzere tüm İslam ülkelerinde bulunan ve siyonist vahşilere istihbarat, askeri destek sağlayan Kürecik, İncirlik gibi tüm üsleri kapatın!
5)Terör rejimi israili besleyecek yakıt, su, gıda gibi tüm sevkiyatları durdurun!
Bu vesileyle, bir kez daha en yüksek sesle haykırıyoruz ve diyoruz ki; canımızla, kanımızla, malımızla ve evladu iyalimizle ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'nın ve Müslüman kardeşlerimizin yanındayız. Filistin'in ve Mescid-i Aksa'nın özgürlüğüne giden her meşru eylemin yanındayız ve destekçisiyiz. Bu yolda üzerimize düşen her türlü fedakârlığı yapmaya hazırız.
Filistin halkına selam olsun!
Aksa Tufanı operasyonuna selam olsun!
Kahraman mücahitlere selam olsun!
Direnişe ve dirilişe selam olsun! (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Ukrayna saldırıları nedeniyle Rus spor takımlarına uygulanan yaptırımın, Gazze’de soykırım yapan işgalci siyonistlerin de uygulanması çağrısı yaptı.
Filistin direnişinin 1891'de başladığını ve bugün hala devam ettiğine vurgu yapan Filistinli Araştırmacı-Yazar Muin Naim, Gazze'deki halkın yaşadığı soykırıma rağmen, direnişi inanç ve ruhla sürdürdüğünü belirtti.
Siyonist rejimin, işgal altındaki Batı Şeria'da 7 Ekim 2023'ten bu yana esir aldığı Filistinlilerin sayısının 11 bin 800'ü geçtiği bildirildi.
Birleşmiş Milletler, siyonist işgal rejiminin gıda girişine izin vermediği Gazze'de insanların haftalar öncesinden kalan çöp yığınlarında yiyecek aradığını belirtti.