Bakan Fidan: Uluslararası toplum Gazze'de akan kanı durdurmakta aciz

Uluslararası toplumun Gazze ve Batı Şeria'da akan kanı durdurmakta aciz kaldığını gördüklerini belirten Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Bu savaşı durdurmak için tarihi bir sorumluluğumuz bulunmaktadır." dedi.
Dışişleri Bakanı Fidan, BM Güvenlik Konseyi'nde düzenlenen üst düzey katılımlı Filistin oturumunda konuştu.
Uluslararası toplumun Gazze ve Batı Şeria'da akan kanı durdurmakta aciz kaldığını gördüklerini belirten Fidan, "Gazze bir açık hava hapishanesiydi. Şimdi ise israil Başbakanının siyasi bekasını uzatmak amacıyla askeri operasyonlar düzenleyerek sivilleri katlettiği bir savaş alanına döndü. Hâlihazırda yaşanan savaşın israilin güvenliğini sağlamak amacı güttüğüne, israilin meşru müdafaa hakkı olduğuna dair iddialar, inandırıcı olmaktan çok uzaktır. Üstelik bu iddiaları ortaya atanlar, Filistin'in güvenliğinden ya da meşru müdafaa hakkından ise hiçbir şekilde bahsetmiyorlar. Gazze ve Batı Şeria'daki tablo, güvenliğe ve meşru müdafaa hakkına en çok kimin ihtiyacı olduğunu açıkça ortaya koymaktadır." dedi.
Fidan, "israil ciddi savaş suçları işlemektedir. Uluslararası hukuka ve kurallara dayalı düzene olan inancın yeniden tesis edilmesini istiyorsak, sorumlular hesap vermelidir. israilin Gazze'de işlediği savaş suçlarının soykırım seviyesine ulaşmış olabileceği yönündeki haberlerden ciddi endişe duyuyoruz." diye konuştu.
Çatışmanın coğrafi olarak tırmanmasının önlenmesi üzerinde de hassasiyetle durduklarını ifade eden Fidan, "Dün 'risk' dediğimiz, bugün artık gerçek oldu. Kızıldeniz, Yemen, Lübnan, Irak, Suriye, İran ve Pakistan'daki son hadiseler çok endişe vericidir. Bu tırmanışın, kimsenin kolay kolay kaçamayacağı jeostratejik bir girdaba dönüşme potansiyeli bulunmaktadır" ifadelerini kullandı.
"Gazze ve ötesinde devam eden savaş̧, ne barış ne de teslimiyet getirebilir. Bu savaşı durdurmak için tarihi bir sorumluluğumuz bulunmaktadır" diyen Bakan Fidan "Bu dirençli ulusun onuru, bağımsızlığı ve egemenliğine yönelik çabamızı gerçekleştirmek için birleşik bir Filistin liderliğine ihtiyacımız bulunmaktadır. Geçici çözümlerin işe yaramayacağını artık hepimiz biliyoruz. Gazze'nin geleceği sadece ve sadece Filistinlilerin elindedir. Savaş sonrasına ilişkin yanıt bulmamız gereken tek soru, 1967 sınırları temelinde iki devletli çözüm üzerinde adil ve kalıcı bir barışı nasıl güvence altına alabileceğimizdir. Bu konudaki çabalarımızın odak noktası, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti'nin kurulması olmalıdır. Bu amaçla, israilliler ile Filistinliler arasında barışı sağlayacak ve denetleyecek bir garantörlük mekanizmasının kurulması yönündeki çağrımızı yinelemek istiyorum." dedi.
Fidan, "Gazze'deki mevcut durumun devam etmesi, uluslararası sistemin temel ilkelerini ve ahlaki değerlerini daha da sarsacaktır." şeklinde konuştu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Türkiye’nin dört bir yanında düzenlenen “Gazze İstişare Toplantıları”nın dördüncüsü, İstanbul, Ankara ve İzmir’in ardından Van’da gerçekleştirildi. Alimler, kanaat önderleri, STK temsilcileri ve siyasi parti temsilcilerinin katıldığı toplantıda Gazze için somut adımların atılmasın çağrısında bulunuldu.
Ceninli beş çocuk babası Samir er-Rifai, esir alındıktan sadece bir hafta sonra işgal zindanlarında şehit düştü.
Gazze'de siyonist rejimin 650 gündür sürdürdüğü soykırım saldırılarında şehit sayısı 58 bin 573'e, yaralı sayısı ise 139 bine ulaştı. ABD destekli saldırılar sonucu halk açlık, göç ve yoklukla mücadele ediyor.
Şam'a yönelik siyonist saldırıyı "ümmetin onuruna indirilmiş ağır bir darbe" olarak niteleyen Dünya Müslüman Âlimler Birliği, İslam ülkelerine acil zirve çağrısı yaptı. Birlik ayrıca Gazze ve Suriye için askeri ve ekonomik ittifak kurulmasını talep etti.