Beyaz Saray'da kritik Gazze toplantısı: ABD ve siyonist rejimin planları ne?
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'da Gazze gündemiyle kritik bir toplantı yaptı. Washington'daki görüşmede Tony Blair ve Jared Kushner'in varlığı, Gazze'nin kontrol altına alınması ve ekonomik projelerle dönüştürülmesi ihtimalini gündeme taşıdı.
Gazze'de aylardır süren soykırımın gölgesinde Beyaz Saray'da yapılan toplantı, ABD ve siyonist rejimin bölgeye dair niyetlerini yeniden tartışmaya açtı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıya üst düzey Amerikalı ve siyonist rejim yetkililerinin yanı sıra, eski İngiltere Başbakanı Tony Blair ve Trump'ın damadı, eski danışmanı Jared Kushner de katıldı.
Toplantının odağında, savaşın ardından Gazze'nin nasıl yönetileceği sorusu vardı. Eski ABD Dışişleri yetkilisi Thomas Warrick, toplantıyı "beklenen bir gelişme" olarak niteledi. Warrick'e göre Washington'un duruşu açık: HAMAS'ın Gazze'de yönetimde rolü olmayacak. Ancak asıl mesele, "kim ve nasıl yönetecek?" sorusunda düğümleniyor.
Blair'in masada yer alması, bazı yorumculara göre, onun uluslararası bir "manda yetkilisi" sıfatıyla Gazze yönetimine atanabileceğini gösteriyor. Bu ihtimal, siyonist rejimin güvenlik kontrolü altında yeni bir idari düzen arayışına işaret ediyor.
Öte yandan Jared Kushner'in toplantıya katılması da dikkat çekti. Kushner'in daha önce dillendirdiği "ekonomik projeler" (Gazze açıklarındaki doğalgaz sahalarının işletilmesi ve Ben Gurion Kanalı projesiyle Süveyş Kanalı'na alternatif oluşturulması) bölgeyi uluslararası bir yatırım merkezine dönüştürme senaryolarını güçlendirdi. Ancak tüm bu girişimlere rağmen, siyonist rejim içindeki farklı yaklaşımlar belirsizliği artırıyor.
El-Cezire'nin haberine göre siyonist rejim siyaseti üzerine çalışan yazar İhab Cebbarin "Netanyahu'nun uluslararası baskı altında manevra alanı daraldı, bu yüzden ABD'nin siyasi desteğini almak için oyalama taktikleri izliyor" değerlendirmesinde bulundu.
Cebbarin'e göre siyonist rejimde geniş bir mutabakat var: Gazze üzerinde tam kontrol sağlamak ve HAMAS'ı askeri varlık olarak ortadan kaldırmak. Tartışma ise bunun nasıl yapılacağı üzerinde yoğunlaşıyor – doğrudan işgal mi, yoksa "ekonomik ve siyasi paketler" üzerinden dolaylı bir kontrol mü?
Tüm bu planlar konuşulurken, Gazze'de insani durum her geçen gün kötüleşiyor. ABD'nin, BM Güvenlik Konseyi'nin ateşkes ve engelsiz insani yardım çağrısını reddetmesi, Washington'un önceliğinin kalıcı çözümden çok Gazze'nin "yönetim modeli" üzerinde yoğunlaştığını ortaya koyuyor.
HAMAS açısından ise süreç, karmaşık bir denklem oluşturuyor. Hareket, işgalin dayattığı senaryolara karşı müzakere masasında direnmeye çalışıyor ancak siyonist rejimin halen net bir yanıt vermemesi belirsizliği derinleştiriyor. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Siyonist rejimin 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'ye yönelik saldırıları 70 binden fazla Filistinlinin şehadetine, 171 binden fazla kişinin yaralanmasına yol açtı. Enkaz altında hâlâ ulaşılamayan binlerce kişi bulunuyor.
Siyonist rejimin işlediği zorla gömme ve toplu gömü iddialarına ilişkin CNN'in ortaya koyduğu bulgular sonrası, kayıp merkezleri acil soruşturma ve Kızılhaç'ın bölgeye intikalini talep etti.
Belde girişinin toprak setlerle kapatılması hem hasta Filistinlileri hem de işine gitmek zorunda kalan yüzlerce kişiyi mağdur ederken, gece baskınları ve market–yakıt tedarikindeki kesinti krizi derinleştiriyor.
İşgal altındaki Batı Şeria'nın Halten–Beyt Umar arasındaki kırsal bölgede zeytinliklerine gitmeye çalışan Filistinli çiftçilere taşlarla saldıran Yahudi çeteler 7 kişiyi yaraladı. Yaralılar hastaneye kaldırıldı.