"Boykot ve Filistin'e destek Müslümanların sorumluluğudur"

Filistinli Müslümanların yaşadığı acılar, sadece bir bölgedeki değil, tüm İslam âlemindeki vicdanı sızlatıyor. Bu dram karşısında sesini duyurmak isteyen milyonlarca insan, en güçlü tepkiyi boykotla gösteriyor.
Dünya, 438 gündür Filistin’deki vahşeti izlerken, her geçen gün daha fazla insanın hayatını kaybetmesine ve binlerce kişinin evsiz kalmasına neden olan siyonist işgal çetesinin saldırıları devam ediyor.
Filistinli Müslümanlar, işgalcilerin zulmü altında her geçen gün daha da eziliyor. Çocuk, kadın, yaşlı demeden Filistin’de kıyım gerçekleştiren işgal rejimi bir yandan da insani yardımların geçişini engelleyerek Filistin halkını açlık ve susuzlukla imtihan ediyor.
"Siyonistlerin mallarını boykot etmek, zulme karşı durmak ve Filistinli kardeşlerimize duyduğumuz sorumluluğu yerine getirmek demektir." diyen Siirt halkı, "Hepimizin elinden geleni yaparak, Filistin’in yalnız olmadığını ve İslam âleminin her zaman onların yanında olduğunu haykırmalıyız. Bu sadece maddi bir destek değil, aynı zamanda vicdani bir eylemdir. Boykot, sadece bir protesto değil, bir insanlık mücadelesidir." mesajını ilettiler.
"Boykot kişisel tercih değil, tüm Müslümanların üzerine düşen bir sorumluluktur"
Esat Korkutçu
Boykotun sadece bir kişisel tercih değil, tüm Müslümanların üzerine düşen bir sorumluluk olduğunu vurgulayan Esat Korkutçu, "Ben elimden geldiğince boykot edilmesi gereken ürünleri almamaya özen gösteriyorum ve herkesin de bu konuda dikkatli olması gerektiğine inanıyorum. ‘Benim katkım küçük olur’ demeyelim. Az ya da çok demeden, herkes elinden geleni yapmalı. Maalesef Filistin konusu bizim kanayan yaramız. Bu durum tüm İslam âlemi için geçerli ve ne yazık ki bu konuda eksiklerimiz var. Allah, hiç kimseye Filistinli Müslümanların yaşadığı acıları yaşatmasın. Boykot, aslında her Müslümanın ve vatanını seven, ülkesini seven her insanın yapması gereken bir şeydir. Eğer bu düşünceye sahipseniz zaten bir şekilde boykot ediyorsunuzdur. Ben de elimden geldiğince, gücüm yettiğince bu konuda hassasiyet göstermeye çalışıyorum." ifadelerini kullandı.
"israil menşeli ürünlere karşı bilgilendirme eksikliği var"
Kemal Ören
Gazze’deki kardeşlerimize içten dualar ediyorum ve zalimlere karşı adalet diliyorum." diyen Kemal Ören, “Fakat, ne yazık ki, israil menşe'li ürünlerin hangileri olduğunu tam olarak bilmiyoruz. Eğer bu konuda bilgilendirme olsa bu ürünleri almamaya özen gösterirdik. Mesela Coca-Cola'nın israil bağlantılı olduğunu biliyoruz. Allah bana büyük bir hastalık verse ve başka ilacım olmasa bile, yine de kola içmem. Ama yeterli bilgi ve bilgilendirme yok. Eğer bilgilendirme olsa, buna göre tedbir alır ve gerekeni yapardık.” şeklinde konuştu.
"Siyonist ürünleri boykot etmek, vicdani bir görev"
Şerif Şanlı
Boykotun sadece bireysel bir tercih olmadığını, aynı zamanda hükümetlerin de bu konuda sorumlu olduğunu dile getiren Şerif Şanlı, "Müslümanlar olarak, İslam’a uygun şekilde hareket etmemiz gerekiyor. Ancak ne yazık ki, bu durum çoğu zaman sadece bir formaliteden ibaret gibi görünüyor. Boykot ürünlerini almamaya çalışıyorum, fakat bazen mecbur kalıyorum. Örneğin, bir akrabam ziyaretime geldiğinde sürekli kola almak zorunda hissediyorum. İstemesem bile bu tür ürünleri almak zorunda kalıyorum. Eğer hükümet bu tür ürünlerin ithalatını durdursa, kimse onları almak zorunda kalmaz. Ancak şu anki durumda, maalesef insanlar bu ürünlere mahkûm ediliyor. İsrail ve özellikle Amerika menşeli ürünleri boykot etmemiz şart. Bu ürünleri tüketmemek hem İslamî hem de insani bir sorumluluktur.” şeklinde hükümetin sorumluluğuna da dikkat çekti. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
HAMAS, siyonist rejim sözde güvenlik kabinesinin Gazze'yi işgal ve sivilleri göçe zorlama kararını "tam teşekküllü bir savaş suçu" olarak nitelendirdi, "işgal" yerine "kontrol" kelimesini kullanmasını da "hukuki sorumluluktan kaçma çabası" olduğunu vurguladı.
Fundamentalist Netanyahu hükümeti, Gazze'nin tamamını işgal etme kararı aldı. Filistin İslami Cihad Hareketi, bu adımı "soykırımın yeni aşaması" olarak nitelendirirken, bölgede hasta, yaralı, ilaç ve yakıt sıkıntısı kritik seviyelere ulaştı.
El-Aksa Hastanesi Sözcüsü Halil Daqran, yaralı ve hastaların sayısındaki artışa rağmen hastanede kalan dizel yakıtın yalnızca birkaç saatlik çalışmaya yeteceğini belirterek, "Acil yakıt temin edilmezse hastane tamamen hizmet dışı kalacak" uyarısında bulundu.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Gazze’ye insani koridor talebiyle Pazar günü Güvenpark’tan TBMM’ye yapılacak yürüyüş öncesi, bu akşam sosyal medyada etiket çalışması başlatacak.