HÜDA PAR Bursa İl Başkanlığı tarafından her Ramazan ayının son cuma günü kutlanan "Dünya Kudüs Günü" dolayısıyla kitlesel bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Gazze katliamının protesto edildiği açıklamada, siyonist işgal rejimi lanetlendi.
Ulu Camii'de kılınan teravih namazının ardında toplanan yüzlerce kişi, basın açıklamasının yapılacağı Orhangazi Parkı'nda toplandı.
Toplanan kalabalık, sık sık sloganlar atarak işgal rejiminin katliamlarını protesto etti.
15 Temmuz Meydanı'nda grup adına basın açıklamasını, HÜDA PAR Yıldırım İlçe Başkanı Veysel Aymelek okudu.
Her Ramazan ayının son Cuma gününde, ‘Dünya Kudüs Günü’ dolayısıyla tüm dünya halkları bir araya gelerek, Filistin’de zulmün son bulması ve fiili adımların atılmasına yönelik çaba sergilendiğini belirten Aymelek, bu kapsamda sergilenen her türlü çabayı destekleyeceklerini söyledi.
"Kudüs İslam aleminin kalbidir"
‘Dünya Kudüs Günü’nün önemine binaen, Kudüs'ün İslam aleminin kalbi durumunda olduğunu söyleyen Aymelek, "Filistinli Müslüman kardeşlerimize yönelik siyonist vahşilerin saldırıları kadar, siyonistlerle ticari, ekonomik, siyasi, bürokratik işbirliği içinde olan kukla ve maşa yöntemlerin de büyük bir payı vardır. Söz konusu kukla devletlerin ve yönetimlerin, Gazze ve Kudüs başta olmak üzere Filistin’in karış karış topraklarında işgalin yayılmasına neden olmuştur. Genişleyen işgal ile birlikte tüm dünya istikbarını arkasına alan siyonistler, mazlum Filistin halkına her türlü zulüm, baskı, cinayet, alıkoyma, zindanlara atma, yerinden ve yurdundan etme, evlerin yıkılması, bağ ve bahçelerinin talan edilmesi, cinayet ve soykırımların yaşanması tam 70 yıldır devam etmektedir." dedi.
"Filistinli ve Gazelli kardeşlerimize yapılan bu ihaneti asla unutturmayacağız"
İki milyarlık İslam âleminin ve Müslüman liderlerin, Kudüs’ün kutsiyetinden uzaklaşmasından dolayı bir avuç siyonistin, Filistinli kardeşlerimize her türlü zulmü yaptığını belirten Aymelek, "Özellikle kendi tahtlarını, mevki ve makamlarını mazlumların kanı üzerine kurup bu zulümlerin yapılmasına ortak olanlar, kardeşlerimize ihanet etmekle birlikte söz konusu zulüm ve baskıların yaşanmasına neden olmaktadırlar. Geçici bir dünyalık için maddeperest bakış açısıyla ve maneviyattan uzaklaşanlar; bu zulümlerin yaşanmasına çanak tutmuş ve Filistinli kardeşlerimizin her türlü zulmü görmelerini reva görmüş ve peşkeş çektirecek adımları atmalarına neden olmuştur. Halklar mazlum Filistinli ve Gazelli kardeşlerimize yapılan bu ihaneti asla unutmayacak, unutturmayacak ve af etmeyecektir. Zulümle abat olunmaz kaidesine binaen, bu zulümlere ortak olanlar elbette hem dünyada hem ahirete hüsrana uğrayacaklardır." diye belirtti.
"Her türlü desteği sağlayarak, ellerine mazlumların kanını bulaştıranlar, tarihin karanlık sayfalarında zulme ortak olmakla anılacaklardır"
Gazze’ye yönelik yapılan saldırılar dünya tarihinde ender rastlanan büyük bir zulüm ve soykırımın yaşanmasına neden olduğunu dikkati çeken Aymelek, "Bu soykırımda siyonistler kadar, siyonistlere her türlü desteği sağlayarak, ellerine mazlumların kanını bulaştıranlar, tarihin karanlık sayfalarında zulme ortak olmakla anılacaklardır. Tüm dünya şahit oldu ki şu mübarek Ramazan ayında, şeytanların zincire vurulduğu bir atmosferde şeytandan daha şeytan olmuş insan müsveddesi siyonistler ve onların işbirlikçileri ümmetin kalbi olan Kudüs’ü ve Gazze’yi paslı hançerleriyle yaralamış ve bunun neticesinde arşı alayı titretecek büyük mezalimler yaşanmıştır. Gazze’ye yapılan saldırılar ve katliamlara karşı, başta İslam alemi olmak üzere tüm dünya kamuoyunun üç maymunları oynayarak, zulme sessiz kalmasının ve zulme karşı dur diyecek fiili adımların atılmamasının hüznünü yaşamaktayız." şeklinde konuştu.
"Mescid Haram'ın çevresi ne kadar mübarek ve dokunulmaz ise Kudüs, Mescid-i Aksanın da çevresi o kadar mübarek ve dokunulmazdır"
Müslümanların ilk kıblesi ve Müslümanların üçüncü haremi şerifi olan Kudüs'ün sıradan bir toprak parçası olmadığını söyleyen Aymelek, " Mekke’nin ve Mescidi haramın çevresi ne kadar mübarek ve dokunulmaz ise Kudüs, Mescidi Aksanın da çevresi aynı şekilde mübarek ve dokunulmazdır. Mübarek beldelerin dokunulmazlığı, orada yaşayan insanların emanet ve emniyette olması, hatta çevresindeki hayvanların bile emniyette olması Müslümanların sorumluluğunda olup, ben Müslümanım diyen, ben insanım diyen her kesin boynunun borcudur. İslam aleminin dünyevileşmesi ve kaptilasit çarkların arasında kendini yitirmesi, Müslüman devletler başta olmak üzere ben Müslümanım diyen her sorumluluk sahibi kendi sorumluluklarını yerine getirmediği için bu beldelerin kudsiyetine halel getirecek adımların atılmasına neden olmuştur." dedi.
"Kudüs, zamanın Selahaddin-i Eyyubi'sini ve Abdülhamid Han'ı beklemektedir"
Aymelek, "Müslüman liderler ve halklar, dünya malına daldılar; mevki, makam, şan ve şöhret uğruna bu kutsal beldelerimize yapılan saldırılara karşı izzetlice direniş sergileyecek iradeyi ortaya koymadılar. Bu yüzden tam 70 yıldır, Kudüs ve Mescid-i Aksa vahşi Siyonistlere peşkeş çektirilmektedir. 70 yılı aşkındır siyonist çetelerin işgal ve baskılarından dolayı Kudüs esaret altında inlemektedir. Kudüs'ün boynu bükük, Müslümanların izzetlice direnişiyle kurtuluşu beklemektedir. Kudüs asrının Selahaddin-i Eyyubi'sini ve Abdülhamid Han'ı beklemektedir. Gazze’de mazlum kardeşlerimiz tarihte örneğine az rastlanacak türden büyük bir zulümle karşı karşıya kalmaktadırlar. Siyonistler yapmış oldukları bu zulmü güçlü olduklarından dolayı değil, Müslümanların zayıf olmasından dolayı da değil, ümmetin ihtilaf ve ayrılıklarından dolayı yapmaktadır." diye belirtti.
"Siyonistler, yaşadıkları hezimeti ve yenilgiyi hazmedemediğinden dolayı mazlum Gazze halkına karşı soykırım suçları işlemektedir"
HAMAS’ın 7 Ekim’de yapmış olduğu Aksa Tufanı operasyonuyla yenilmez denilen güçlerin hezimete uğradığını belirten Aymelek, " Bunun neticesinde HAMAS’ın askeri başarısı, uluslararası sistemde nihai ve büyüyen bir talep olarak bağımsız Filistin devleti kurulma çağrısı, Batılı entelektüellerin ve dünya halklarının desteğinin artmasına neden olmuştur. Tüm dünya kamuoyunun HAMAS'ın siynonist esirlere insani davranarak, siyonist esirlerin takasında siyonist çetelerin tıkanması ve kalıcı ateşkese yanaşmaması, siyonist işgal toplumunun kendi aralarında ihtilaflara düşmesine neden olmuştur. HAMAS’ın siyonist işgale karşı ek cepheleri açması, siyonist rejimde yaklaşık 80 bin işgalcinin bölgeden tahliye edilmesi, dünya çapında siyonzime karşı öfke dalgasının yayılması, işgalin siyasi izolasyonu iyi okumak gerekmektedir. Adeta köşeye sıkışmış sırtlan sürüsü misali tüm dünya halklarının lanetine uğramış Siyonistler, yaşadıkları hezimeti ve yenilgiyi hazmedemediğinden dolayı mazlum Gazze halkına karşı soykırım suçları işlemektedir." diye konuştu.
Basın açıklamasının ardından etkinlik, yapılan dua ile sona erdi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Gazze Şeridi'nde saldırgan işgal rejiminin neden olduğu yetersiz beslenme ve yiyecek kıtlığı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahia'da Kemal Advan Hastanesi'nde çocuk ölümlerine neden oldu.