Bursa Uludağ Üniversitesi öğrenci ve akademisyenleri, ABD'de Filistin için dayanışma gösterisi düzenleyen öğrencilere destek vermek için bir yürüyüş gerçekleştirdi. Öğrenciler, "Kampüs İntifadası" çadır nöbetine başladı.
Rektörlük önünde toplanan öğrenciler ve akademisyenler, Fuat Sezgin Kütüphanesi'nin önüne kadar slogan atarak yürüdü.
Ellerinde Filistin bayrakları ve dövizlerle yürüyen kalabalık, soykırımcı siyonist rejimi protesto etti.
Yürüyüş ve basın açıklamasına Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz ve akademisyenler de katıldılar.
Yapılan yürüyüşün ardından Fuat Sezgin Kütüphanesi'nin önünde basın açıklaması yapıldı.
Grup adına basın açıklamasını öğrencilerden Muhammed Tahir Yasin Akkaya okudu.
ABD'de vicdan intifadasına destek vermek için Uludağ Üniversitesi meydanında toplandığını söyleyen Akkaya, "7 Ekim'den bu yana süregelen direniş farklı boyutlarda devam ediyor. ABD'de ise 25 üniversitede öğrenciler üniversite yönetimlerine siyonist çete ile olan ilişkilerini sonlandırma çağrısını dile getiriyor. Biz de Uludağ Üniversitesi önünden ABD'deki arkadaşlarımıza destek çağrımızı yineliyoruz." dedi.
"Gazzeli Müslümanlar binlerce şehitle süsledikleri direnişlerini kararlı bir şekilde sürdürüyor"
Gazze halkının maruz kaldığı vahşet ve katliamların, 200 günü aşkın bir süredir devam ettiğini söyleyen Akkaya, "İşgalci israil, 7 aya yakın bir süredir tüm dünyanın gözü önünde Gazze'yi yok etmeye azmetmiş durumda. Öte yandan Gazzeli Müslümanlar ise, binlerce şehitle süsledikleri direnişlerini kararlı bir şekilde sürdürüyor. Ümmetin yüz akı Kassam Tugaylarının sözcüsü Ebu Ubeyde, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada Aksa Tufanı'nda 60 dakikada mağlup ettikleri israil ordusunun 200 gündür mücahitlere karşı bir zafer elde edemediğini, çocukları öldürmeye odaklanmış bir ordunun da zaten zafer değil ancak ve ancak başarısızlık ve yeni katliamlar elde edeceğini ifade etti." dedi.
"Zulmün olduğu yerde tarafsız kalmak ve susmak zalimden taraf olmak anlamına gelir"
Akkaya, "siyonistleri, tarihe bebek katili olarak geçirecek bu savaş, haklının gün gibi ortada olduğu, zalimin de aynı şekilde ayan beyan ortada olduğu bu savaş, tüm dünya halklarını da bir tercihe zorluyor. Bugün dünya, şanlı Filistin direnişini destekleyenler ve siyonist katillerin yanında yer alanlardan oluşuyor desek yeridir. Çünkü zulmün olduğu yerde tarafsız kalmak ve susmak da zalimden taraf olmak anlamına gelir. 7 Ekim'den bu yana, kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına dünyanın bütün vicdanlı halkları, Gazze halkının yanında yer aldıklarını gösteren kitlesel eylemler ortaya koydular. Bu şahitliklerin her biri ayrı ayrı önemli olmakla birlikte, siyonizmin en sadık destekçileri ve katliamın suç ortağı konumunda olan Avrupa ülkelerindeki ve Amerika'daki gösterilerin kıymeti tartışmasız çok büyüktür. Batı halklarının yöneticilerinin insan hakları söylemlerindeki ikiyüzlülüklerini suratlarına vurması, israile verilen desteğin geri çekilmesi yönündeki talepleri çok kıymetlidir." diye belirtti.
"Maddi ve askeri olarak israilin hamiliğini yapan en büyük devlet şüphesiz ABD'dir"
siyonist katliamın işbirlikçisi değil bizatihi faili olan, maddi ve askeri olarak israilin hamiliğini yapan en büyük devletin ise ABD olduğunu söyleyen Akkaya, "Fakat bugünlerde, katliam şebekesi emperyalist ABD, Filistin destekçisi öğrencilerin eylemleriyle sallanıyor. Geçtiğimiz hafta New York'ta, Columbia Üniversitesi'nde başlayan Gazze ile dayanışma eylemleri, bugün ABD genelinde 20'den fazla üniversiteye yayılmış durumda. Kampüslerinde Gazze'ye destek kampları kuran öğrenciler, zalim yöneticilerine karşı vicdanın sesini haykırıyor, vicdan intifadası Amerikan üniversitelerinde dalga dalga yayılıyor. Gazze'de katliamın son bulmasını isteyen öğrenciler, üniversitelerinden de israille akademik ve ticari bağlantılarını kesmesini talep ediyor. siyonist katliamın işgal ettiği gündemimiz, işte bu tablolarla bir nebze olsun temizleniyor ve insanlığa olan umudumuzu korumaya vesile oluyor." şeklinde konuştu.
"İşgalci israile desteğini açıktan bildiren markaları kampüslerimizde, kantinlerimizde görmek istemiyoruz"
Amerika'da öğrenciler bu gösterileri gerçekleştirirken, siyonizmin maşası konumundaki üniversite yönetimleri ve Amerikan polisinin de boş durmadığını vurgulayan Akkaya, "Bugüne dek yüzlerce öğrenci gözaltına alınırken onlarcası da okullarından uzaklaştırma cezası almış durumda. Bedel ödemeyi göze alan ve eylemliliklerini sürdüren bu onurlu öğrencilere, Uludağ Üniversitesi'nden selam gönderiyoruz. Bu eylemler sadece Amerika'yı tedirgin etmiyor, netanyahu da geçtiğimiz gün ABD üniversitelerindeki eylemlerle ilgili açıklama yaparak gösterileri korkunç bulduğunu, bir an önce sonlandırılmasını istediğini belirtti. Katil netanyahuyu tutuşturan bu eylemlerin biz de tüm dünyaya ilham olmasını istiyor ve kampüslerin siyonizmin değil direnişçilerin, Filistin destekçilerinin rengine boyanması çağrısında bulunuyoruz! Yine Türkiye'deki üniversitelerdeki sessizliğin kırılmasına da vesile olmasını diliyoruz. Bu bağlamda, dün aralarında İstanbul Üniversitesi'nin de olduğu çok sayıda üniversite, Filistin halkından yana tavır koyan bir bildiri yayımladı. Bunu olumlu bir gelişme olarak görüp desteklemekle beraber, üniversite yönetimlerini açıklamalarıyla tutarlı davranmaya davet ediyoruz. İşgalci israile desteğini açıktan bildiren markaları kampüslerimizde, kantinlerimizde görmek istemiyoruz. Soykırımın karşısında Filistin halkının yanındaysanız, boykot ürünlerini almamamız gerektiğini hiçbir zaman unutmayarak çevremize ve alışveriş yaptığımız yerlere hatırlatmayı da kendimize borç bilelim." dedi.
"ABD'de Filistin'in sesini yükseltenlere Bursa'dan selam ediyoruz"
Uluslararası literatürde suça tanıklık edenlerin susma hakkı olmadığını söyleyen Akkaya, "Sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Gazzeli akademisyen Rıfat el-Ariri, Filistin halkının sadece bir sayıya indirgenemeyeceğini ilan etmişti. Harvard Rektörü de 'Nehirden denize özgür Filistin' dediği için hedef tahtasına konuldu ve görevinden alındı. Filistin halkıyla dayanışma bilinci ortaya koyan ABD'deki öğrenciler ise baskı ve yıldırma politikalarının hiçbir işe yaramayacağını gösteren eylemleriyle vicdan intifadasını yükseltiyor. Direniş bilincini ABD'den dahi yükselebileceğini kanıtlayan bu adım Gazze'nin ne kadar izzetli bir iş başardığını gözler önüne seriyor. ABD'de Filistin'in sesini yükseltenlere Bursa'dan selam ediyoruz." diye konuştu.
Öğrenciler daha sonra bir hafta devam edecek olan "Kampüs İntifadası" çadır nöbetine başladılar. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Ukrayna saldırıları nedeniyle Rus spor takımlarına uygulanan yaptırımın, Gazze’de soykırım yapan işgalci siyonistlerin de uygulanması çağrısı yaptı.
Filistin direnişinin 1891'de başladığını ve bugün hala devam ettiğine vurgu yapan Filistinli Araştırmacı-Yazar Muin Naim, Gazze'deki halkın yaşadığı soykırıma rağmen, direnişi inanç ve ruhla sürdürdüğünü belirtti.
Siyonist rejimin, işgal altındaki Batı Şeria'da 7 Ekim 2023'ten bu yana esir aldığı Filistinlilerin sayısının 11 bin 800'ü geçtiği bildirildi.
Birleşmiş Milletler, siyonist işgal rejiminin gıda girişine izin vermediği Gazze'de insanların haftalar öncesinden kalan çöp yığınlarında yiyecek aradığını belirtti.