Dünya Sağlık Örgütü: Gazze'de her yerde "ölüm kokusu" ve "çocuk cesedi" var

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 7 Ekim'den bu yana Gazze'de 7 bin 28 kişinin hayatını kaybettiğini, bunların yüzde 40'ından fazlasının çocuk olduğunu duyurdu.
DSÖ tarafından yapılan açıklamada, saldırılarda 18 bin 482 kişinin yaralandığı, bunların da önemli bir kısmının çocuk olduğu belirtildi.
Bölgedeki 35 hastanenin 23'ünün kısmen çalışmaya devam ettiği belirtilen açıklamada, Gazze'de bin kişinin diyalize ihtiyaç duyduğu, 30 prematüre bebeğin kuvözde olduğu ve 2 bin kanser hastasının acil tedaviye ihtiyacı olduğu ifade edildi.
Halen faaliyette olan hastanelerdeki koşulların vahim olduğunu belirten DSÖ, ağır yaralı hastaların koridorlarda anestezi yapılmadan ameliyat edildiğini, her yerde "ölüm kokusu" ve "çocuk cesedi" olduğunu aktardı.
DSÖ'nün Batı Şeria ve Gazze temsilcisi Richard Peeperkorn, DSÖ'nün yıllarca Gazze'deki yetkililerle doğum, ölüm ve aşılama sayılarını kaydetmek için düzenli olarak çalıştığını ve bu rakamların güvenilir olduğunu söyledi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Birleşmiş Milletler, Gazze'deki çocuklar arasında görülen akut yetersiz beslenmenin şimdiye kadarki en yüksek seviyeye ulaştığını açıkladı. Temmuz ayında 2 bin 500 çocuğun hayatı ciddi risk altına girdi.
Siyonist rejim, işgal altındaki Kudüs'ün güneyindeki Sur Bahir Mahallesi'nde yaşayan Hamza İbrahim Amire'yi evini kendi elleriyle yıkmaya zorladı. 16 kişilik aile evsiz kaldı.
Siyonist rejim, Mescid-i Aksâ'nın direniş sembollerinden Hanadi el-Hilvani'ye yönelik iletişim yasağını üçüncü kez 6 ay süreyle uzattı. Hilvani, hem sosyal medya hem doğrudan temas yoluyla birçok isimle görüşmekten men edildi.
Türkiye, Netanyahu liderliğindeki fundamentalist hükümetin Gazze'deki askeri saldırıları genişletme kararını "soykırımın yeni aşaması" olarak niteledi. Dışişleri Bakanlığı, uluslararası toplumu ve BM'yi sorumluluk almaya çağırdı.