Dünyanın gözleri önünde 8 bin Gazzeli çocuk katledildi

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi tarafından yapılan açıklamada, 7 Ekim'den bu yana siyonist işgal rejiminin saldırılarında 8 binden fazla çocuğun şehid olduğu belirtildi.
Siyonist işgal rejimi sözde ordusunun, Gazze Şeridi'ne yönelik katliam ve soykırımı 68'inci gününde devam ediyor.
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi'nden yapılan yazılı açıklamada, 7 Ekim'den bu yana siyonist işgal rejiminin saldırılarında Gazze'de en az 8 bin çocuğun katledildiği ifade edildi.
Saldırılarda, 6 bin 200'ü kadın olmak üzere 18 bin 412 kişinin şehid olduğu, en az 50 bin kişinin ise yaralandığı belirtildi.
Bombardıman sonucu yıkılan ev ve binaların altında ise yaklaşık 8 bin kişinin olduğu ifade edildi.
Çocukların öldürülmesi ve sakat bırakılması, okullara veya hastanelere saldırılar ile çocukların insani yardıma erişiminin engellenmesinin savaş suçu olduğu aktarıldı.
Gazze Şeridi'ndeki çocukların yüzde 91'inden fazlasının bir tür travma yaşadığı belirtildi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Birleşmiş Milletler, Gazze'deki çocuklar arasında görülen akut yetersiz beslenmenin şimdiye kadarki en yüksek seviyeye ulaştığını açıkladı. Temmuz ayında 2 bin 500 çocuğun hayatı ciddi risk altına girdi.
Siyonist rejim, işgal altındaki Kudüs'ün güneyindeki Sur Bahir Mahallesi'nde yaşayan Hamza İbrahim Amire'yi evini kendi elleriyle yıkmaya zorladı. 16 kişilik aile evsiz kaldı.
Siyonist rejim, Mescid-i Aksâ'nın direniş sembollerinden Hanadi el-Hilvani'ye yönelik iletişim yasağını üçüncü kez 6 ay süreyle uzattı. Hilvani, hem sosyal medya hem doğrudan temas yoluyla birçok isimle görüşmekten men edildi.
Türkiye, Netanyahu liderliğindeki fundamentalist hükümetin Gazze'deki askeri saldırıları genişletme kararını "soykırımın yeni aşaması" olarak niteledi. Dışişleri Bakanlığı, uluslararası toplumu ve BM'yi sorumluluk almaya çağırdı.