Eski esir Mu'tasım Raddad şehit oldu

Siyonist rejimin cezaevlerinde yıllarca sistematik tıbbi ihmale maruz kalan Filistinli eski esir Mu'tasım Raddad, Kahire’de şehit oldu. Raddad, cezaevindeyken "Biz burada her gün ölüyoruz" diyerek aslında kendi şehadetini önceden haber vermişti.
Yaklaşık 20 yıl siyonist işgal zindanlarında tıbbi ihmalle mücadele eden Filistinli hasta esir Mu'tasım Raddad, sürgün edildiği Mısır'ın başkenti Kahire'de şehit oldu. Tulkeremli olan 43 yaşındaki Raddad, bir süredir ileri derecede kanser hastalığıyla mücadele ediyordu.
Filistin Esirler Kurumu ve Esir Kulübü yaptığı açıklamada, Raddad’ın yıllarca en ağır hasta esir vakalarından biri olduğunu ve bilinçli ihmale maruz bırakıldığını ifade etti.
"O, ölümle yaşam arasında unutulmuş bir bedendi" diyen yetkililer, işgalcilerin Raddad’ı yıllar boyunca Ofer Hapishanesi ile Remle Hapishanesi kliniği arasında süründürmekten başka bir şey yapmadığını vurguladı.
Raddad, mide ve bağırsaklarında ağır iltihap, sürekli kanama, kronik kansızlık, yüksek tansiyon, kalp ritim bozukluğu, nefes darlığı ve şiddetli eklem ve bel ağrıları gibi birçok sağlık sorunu yaşıyordu. Ancak buna rağmen, en temel tedavi imkanlarına bile erişimi engellendi.
Şubat ayında gerçekleşen esir takası kapsamında özgürlüğüne kavuşan Raddad, ardından Kahire’ye sürgün edilmişti. Ancak sağlığına kavuşamadan burada son nefesini verdi.
Bir yıl önce yazdığı notta ise Raddad, içindeki feryadı şöyle haykırmıştı:
"Siyonist zindanlarda sıradaki şehit ben olacağım. Biz burada her gün ölüyoruz; ilaç yok, merhamet yok… Bu hücreler açlık, susuzluk ve baskıyla kuşatılmış birer ölüm odası."
Mu'tasım Raddad, sadece bir isim değildi… O, siyonist işgalin esirler üzerindeki sessiz infaz politikasının da acı bir tanığıydı. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
HAMAS, siyonist rejim sözde güvenlik kabinesinin Gazze'yi işgal ve sivilleri göçe zorlama kararını "tam teşekküllü bir savaş suçu" olarak nitelendirdi, "işgal" yerine "kontrol" kelimesini kullanmasını da "hukuki sorumluluktan kaçma çabası" olduğunu vurguladı.
Fundamentalist Netanyahu hükümeti, Gazze'nin tamamını işgal etme kararı aldı. Filistin İslami Cihad Hareketi, bu adımı "soykırımın yeni aşaması" olarak nitelendirirken, bölgede hasta, yaralı, ilaç ve yakıt sıkıntısı kritik seviyelere ulaştı.
El-Aksa Hastanesi Sözcüsü Halil Daqran, yaralı ve hastaların sayısındaki artışa rağmen hastanede kalan dizel yakıtın yalnızca birkaç saatlik çalışmaya yeteceğini belirterek, "Acil yakıt temin edilmezse hastane tamamen hizmet dışı kalacak" uyarısında bulundu.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Gazze’ye insani koridor talebiyle Pazar günü Güvenpark’tan TBMM’ye yapılacak yürüyüş öncesi, bu akşam sosyal medyada etiket çalışması başlatacak.