Filistin Direniş Komiteleri: İşgalcilerle iş birliği yapanlar aynı akıbeti paylaşacaktır
Filistin Direniş Komiteleri, Yaser Ebu Şebab adlı siyonist işbirlikçinin ölümü üzerine yayımladığı açıklamada, işgalcilerle iş birliğinin "kaçınılmaz bir sonla" sonuçlanacağını vurguladı. Açıklamada, direnişin toplumsal bütünlüğü koruma kararlılığı tekrarlandı.
Filistin'deki Direniş Komiteleri, Yaser Ebu Şebab adlı kişinin öldürülmesine ilişkin bir açıklama yayımlayarak, işgalci yapılarla iş birliği yapan herkesin benzer bir sonla karşılaşacağını ifade etti.
Açıklamada, Ebu Şebab'ın, "işgalci güçlerin ajandasına hizmet eden grupların bir parçası olduğu" ve ölümünün bu tür girişimlerin "zayıf ve istikrarsız" olduğunu gösterdiği belirtildi.
Komiteler, söz konusu olayın, işgalcilerin işbirlikçilerine güvenli bir alan sunamadığını kanıtladığını belirterek, "Her türlü iş birliği, sahibini utanç ve yok oluşa sürükler" değerlendirmesinde bulundu.
Direniş hareketi ayrıca, toplumsal dayanışmayı hedef alan girişimlere izin verilmeyeceğini, halkın ve aşiretlerin birliğini korumayı sürdüreceklerini ifade etti. Komiteler, Filistin toplumunda fitne yaratmaya çalışan herkesin benzer sonuçlarla karşılaşacağını dile getirdi.
Açıklamanın sonunda, işgalcilerle iş birliği yaptığı düşünülen kişilere "yanlış yoldan dönme" çağrısı yapıldı. Direniş Komiteleri, "topluma yeniden katılmak isteyenlere kapıların açık olduğu" mesajını vererek, gecikmeden doğru tutuma dönmeleri gerektiğini belirtti. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
İngiltere'de faaliyet gösteren Yaşamda İnancın Etkisi Enstitüsü (The Institute for the Impact of Faith in Life – IIFL) tarafından yapılan bir araştırma, küresel savaşların Britanyalıların İslam'ı seçmesinde belirgin bir etken olduğunu ortaya koydu.
İşgal basınının sağcı gazeteleri, Givati Yedek Tugayı'ndan 28 yaşındaki bir subayın, Gazze'de işlediği savaş suçlarının bıraktığı ağır psikolojik baskı nedeniyle intihar ettiğini yazdı. Ordudaki intihar vakalarının son 18 ayda arttığı belirtiliyor.
Gazze'nin doğu kesimleri, gece boyunca ve sabahın erken saatlerinde siyonist işgalcilerin art arda gerçekleştirdiği saldırılarla sarsıldı. Han Yunus'ta "sarı hat" içi yoğun ateş açan işgalciler, Gazze, Rafah ve Maghazi'de de birçok noktayı bombaladı.