Filistinli akademisyen Dr. Visam Ataullah, Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkat çekerek, İslam ümmetinin dayanışma ve yardımlaşmasının önemine vurgu yaptı.

7 Ekim Aksa Tufanı’ndan sonra Gazze’de yaşanan ablukadan dolayı ülkesine dönemeyen Dr. Visam Ataullah, bir dizi programa katılmak üzere Van’a geldi. Soykrımın il gününden itibaren Gazze’ye yönelik yardımlarını aralıksız sürdüren Yetimler Vakfı Van Temsilciliğini ziyaret eden Ataullah’ı, vakıf temsilcileri karşıladı.

Burada hayırsever kadınlarla buluşan Ataullah, Gazze’de yaşananları anlattı.

“7 Ekim’de işgali bitirmek için böyle bir yola çıkıldı”

Aksa Tufanı’nın amacına ilişkin konuşan Ataullah, “Öncelikle 7 Ekim operasyonu neden başladı, biz neden böyle bir operasyona giriştik? En basitinden şunu hatırlamamız gerekiyor. Bundan yaklaşık 100 yıl öncesinde Filistin toprakları İngiltere tarafından işgal ediliyor. O zamanki İngiliz Dışişleri Bakanı, israillilerle bir araya geliyor ve diyor ki haksız bir vatan var Filistin’i kastederek ve vatansız bir halk var İsraillileri kastederek. Yeryüzünün dört bir tarafından işgalcileri, yerleşimcileri getirip Filistin’e dolduruyorlar ve Filistin topraklarını işgal ediyorlar. 1948 yılında sözde terörist şebeke orada kuruluyor ve o günden itibaren Filistin, Mescid-i Aksa işgal altında, onların çizmeleri altında. Ve işte bundan dolayı bu mücadele Mescid-i Aksa mücadelesidir. Gazze ehli olarak bizimle Mescid-i Aksa arasında 75 kilometrelik bir mesafe var, fakat siyonistler engel olup oraya ulaşmaya mani oluyorlar. Oraya yaklaşanı şehit ediyorlar ve 1948’de sözde devletlerinin kurulduğu günden beri Mescid-i Aksa onların işgali altındadır. İşte 7 Ekim’de bu işgali bitirmek, sonlandırmak için böyle bir yola çıkıldı.” dedi.

“Gazze halkının size ihtiyacı var”

Yardımların önemine değinen Ataullah, “Başta şehit Yahya Sinvar olmak üzere Ebu Ubeyde, Muhammed Ebu Dayf gibi komutanların bir çağrısı vardı; Ey islam ümmeti elinizi uzatın, hep beraber özgür Mescid-i Aksa’da namaz kılalım dediler. İşte İslam ümmeti olarak bizim onların çağrısına “Lebbeyk” dememizin zamanı geldi. Çünkü Gazze halkının şuanda bize ihtiyacı var. On binlerce çocuk orada yetim kaldı, şehit oldu, anne babaları katledildi. Sadece annesi şehit olanlar, sadece babası şehit olanlar ve hem annesi hem de babası şehit olan binlerce çocuk orada bulunuyor. O çocukların, o kadınların, o mücahitlerin size ihtiyacı var. Sakın gönderdiğiniz hiçbir şeyi basite almayın. Unutmayın ki bir gram bir gram birikir ve bundan kilolar oluşur, bir kuruş bir kuruş birikir ve ciddi bir meblağ olur. Bununla sizler oradaki Müslüman kardeşlerinizin derdine deva olursunuz.  Oradaki çocukların, kadınların elbisesi, oradaki mücahitlerin kurşunu olursunuz. Bundan dolayı hayırda hiçbir şeyi küçük görmemek lazım. Bu destek noktasında geri adım atmayın, geri durmayın.” şeklinde konuştu.

“Şehadet günü çocuğunun doğum günü oldu”

Gazze’de yaşanan drama dikkati çeken Ataullah, “Şuana kadar hiçbir devletin öldürmediği kadar gazeteci şehit ettiler. Bundan bir iki gün önce Gazze’de şehit olan gazetecilerin sayısı 201’i buldu. En son şehit olan gazeteci kardeşimizin, şehit olduğu günün akşamında çocuğu dünyaya geldi. Yani çocuğu dünyaya gelmeden onun babası şehit oldu. Onun şehadet günü, çocuğunun doğum günü oldu. Bundan dolayı çok ciddi cürümler işleniyor Gazze’de. Sizler kadınlar olarak hayatın zorluklarını biliyorsunuz. Özellikle Gazze’de bir kadının yaşadığı zorlukları göz önünde bulundurduğumuz zaman oradaki kardeşlerimizin yapacağınız her yardıma ihtiyacı var. Buraya gelmeden önce kardeşlerimiz sizin burada yapmış olduğunuz çalışmalardan bahsettiler, bu yardımın oraya ulaşması için verdiğiniz emeklerden bahsettiler. Rabbim sizlerden razı olsun, rızkınıza bereket versin. Allah, bu yaptığını hayırlardan dolayı Mescid-i Aksa’ya giden yolda o mücahitlere payidar eylesin.” ifadelerini kullandı.

Program, soru-cevap şeklinde sona erdi. (İLKHA)