Siyonist rejimin saldırıları altında, Filistinli gazeteciler, ölüm riskine rağmen profesyonel sorumluluklarını yerine getirmeye devam ediyor. Saldırıların hedefi olan gazeteciler, halkın sesi olmaya devam edeceklerini belirtiyor.

Gazzede, ölüm ve yıkım arasında mücadele veren Filistinli gazeteciler, silah yerine kameralar ve kalemlerle gerçekleri dünyaya aktarmaya devam ediyor.

Siyonist rejimin hedef aldığı medya kuruluşları, Filistinli gazetecilerin işini daha da zorlaştırıyor.

Filistinli gazeteciler, hayatlarını tehlikeye atarak, savaşın gerçek yüzünü dünyaya göstermeye çalışıyor.

Elektrik kesintileri, su ve yiyecek temininde zorluklar yaşanırken, gazeteciler her gün, eve dönecekleri garantisi olmadan sahada oluyor.

Filistinli gazetecilerin yaşamı, sadece haber taşımaktan çok, hayatta kalma mücadelesine dönüşmüş durumda. Siyonist rejim, gazetecileri sadece fiziksel olarak hedef almakla kalmıyor, aynı zamanda medya altyapısını hedef alarak gerçeği örtmeye çalışıyor.

Kadın gazeteciler de bu zor dönemde görevlerini yerine getirmek için büyük zorluklarla karşılaşıyor. Filistin Televizyonu'ndan Safa El-Habeel, her gün yaşadıkları savaşın sadece bir tanığı değil, bizzat bir parçası olduklarını söylüyor. Ayrıca gazeteci Bayda Abu Maamar, bir bebeği dünyaya getirirken bile işine devam etmek zorunda kaldığını belirtiyor.

Filistinli gazetecilerin karşılaştığı bu zorluklar, Filistin Gazeteciler Sendikası tarafından sürekli olarak destekleniyor. Sendika, kaybedilen hayatların yanı sıra, gazetecilerin haklarını koruma adına hukuki mücadeleler yürütüyor ve uluslararası gazetecilik birlikleriyle iş birliği yapıyor.

Filistinli gazeteciler, sadece haberin peşinden koşmuyor, aynı zamanda halklarının sesi olmayı da sürdürüyor. Bu kahramanlar, her şeye rağmen gerçekleri dünyaya taşımaya devam ediyorlar. (İLKHA)